Üniversiteler katılım giderek azalıyor. Bu gidişle azalış daha da artacak ve dip noktasını bulacağa
benziyor.
Bu azalışın çeşitli nedenlerinin olduğunu kabul etmek gerekir.
En önemlilerinin başında ekonomik sıkıntı geliyor.
Bu nedenle de öğrencilerin önemli bir bölümü, eğitimlerini yarıda bırakarak ailelerinin aynına
dönmek zorunda kalıyorlar.
Üniversitede okuyan ve mezun olarak hayata atılanlar ise iş bulmada çok zorlanıyorlar.
İşsiz mezun üniversiteli sayısındaki artış, giderek önemsenen bir sayıysa ulaşıyor dersek abartmış
olmayız sanırım.
Üniversitelere gelinceye kadar da oldukça meşakkatli bir yoldan geçmek gerekiyor.
Özel okullar ile devlet okulları arasındaki fark giderek açılıyor.
Ancak özel okullara giriş de kolay olmuyor. Bunun için kucak dolusu paraya gereksinim oluyor.
Bu nedenle de daha başlangıçtan zorluklar başlıyor.
2024 yılında yüksekokullara başvuru sayısında önemli bir düşüşün olduğu görülmektedir.
Bu düşüşten sonra da üniversiteden çeşitli nedenlerle ayrılışlar başlıyor.
Tabiki bu ayrılışların başında da ekonomik sebepler ilk sırada yer alıyor.
Bu nedeleri göz önünde bulundurarak gereken önlemleri almak zorunda olduğumuzu gözden uzak
tutmamalıyız.
Aklımıza estiği gibi yüksekokul açmak doğru bir haraket değildir.
Branşlarına göre dekanı bulunmayan üniversite var.
Yine, branşlarına uygun hocası olmayan üniversite var.
Müstakil bir yerleşkesi olmayan üniversite ve yüksekokul var.
Var, var, var.
Bunları çoğaltmak mümkündür.
Önümüze gelen yerde üniversite, yüksekokul açmak yerine, önce alt yapıyı hazırlayıp sonra
eğitime başlama yoluna seçmek daha doğru, daha sağlıklı olmaz mı?
Ama ne yazık ki yapılmıyor, yapılamıyor.
Böyle olunca da yakınmalar başlıyor.
Geçtiğimiz yılda da öğrenci sayısında önemli bir düşüşün olduğunu üzülerek görüyoruz.
İşsiz yüksek öğretim mezunu sayısında önemli bir artış olduğu izlenmektedir.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak gereken tedbirleri vakit geçirmeden alırsak gelecek günlerin
aydınlık olacağını söyleyebiliriz.
Çağdaş bir dünya için, çağdaş bir eğitimin şart olduğunu unutmamak gerek.
Çağdaş bir eğitim için ise her türlü alt yapının hazırlanmasının zorunlu olduğunu bilmek ve ona
göre gereken adımları atmak gerekir.
Eğer önümüze gelen yerde yüksek okul açarsak,
Dekanı olmayan okulu devreye sokarsak,
Hazır olmayan okulun açılışını yaparsak,
Üniversite, yüksekokul öğrenci sayımız giderek azalacaktır.
İşsiz yüksek öğretim mezunu sayısının azalmasını istiyorsak, gerekeni yapmalı, gereken adımları
atmalı ve önüne gelen yerde üniversite açmamalıyız.
Bizden hatırlatması…