CHP’nin kurultay iptali davası gündemdeki yerini korurken, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan dikkat çeken açıklamalar geldi. TGRT’ye konuşan Kılıçdaroğlu, “Kayyım gelirse partiyi kim yönetecek?” sorusunu gündeme taşıdı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38’inci olağan kurultayı sonrasında başlayan hukuki süreç, 2023 Kasım ayından bu yana siyaset gündeminden düşmüyor. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, kurultayın iptali ve yetkili kurulların görevden alınması talebiyle açılan davalar birleştirilmiş durumda.
26 Mayıs’taki duruşmada mahkeme, davacıların ihtiyati tedbir talebini reddetmiş ancak duruşmayı 30 Haziran tarihine ertelemişti. Tutanakta yer alan “mutlak butlan” ifadesi, kurultayın geçerliliğini hukuken tartışmalı hale getirdi. Bu gelişme, partideki iç hesaplaşmaları daha da görünür kıldı.
Kılıçdaroğlu neden kayyım uyarısı yaptı?
TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik’e konuşan eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, davanın olası sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Neden bu kadar korkuyorlar anlamıyorum. Kayyım gelse daha mı iyi olur?” diyerek dikkatleri üzerine çeken Kılıçdaroğlu, partinin kayyım yönetimine geçmesi durumunda doğacak belirsizliğe vurgu yaptı.
“Kararı tanımıyorum desem de bunun hukuki bir karşılığı yok” diyen Kılıçdaroğlu, partinin kaderinin mahkeme kararına bağlanamayacağını savundu. Ayrıca, böyle bir sürece yol açılması halinde “13 yıl bu partiyi sen yönettin, buna nasıl izin verdin?” tepkileriyle karşılaşacağını ifade etti.
CHP’de vesayet tartışması büyüyor mu?
Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde hiçbir genel başkanın vesayetle görev yapmadığını belirterek, “CHP’nin genetiğinde vesayet yoktur” dedi. Görevi devrederken Özgür Özel’e çeşitli uyarılarda bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, mevcut yönetimin karar almakta zorlandığını ileri sürdü.
Sızdırılan özel görüşmelere de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Benden izin alınmadı, yayılan bilgilerin çoğu gerçek dışı” ifadelerini kullandı. Bu durumun CHP’ye kurulan bir tuzak olduğunu söyledi.
Kurultay iptali partide neyi değiştirir?
CHP kulislerinde, 38. Olağan Kurultay’ın iptali halinde partinin geleceği tartışılıyor. Mahkeme kurultayı geçersiz sayarsa, hem mevcut Parti Meclisi hem de MYK devre dışı kalacak. Bu durumda yasal olarak bir kayyım atanması gündeme gelebilir. Ancak Kılıçdaroğlu, bu senaryoyu “CHP’yi kayyıma bırakamayız” diyerek kesin bir dille reddediyor.
Kayyım atanması halinde yeni bir kurultayın ne zaman yapılacağı belirsizleşeceği için, Kılıçdaroğlu bu sürecin parti yönetimini felç edeceğini savunuyor. CHP’nin siyasi işleyişinin sekteye uğraması, kamuoyunda güven kaybına da yol açabilir.
Özgür Özel ne diyor?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’nun avukatı abuk sabuk açıklamalar yapıyor” diyerek rahatsızlığını dile getirmişti. Özel, davayı açan isimlerin “kurultayda şaibe yaratmaya çalıştığını” öne sürdü. Bu çıkış, parti içinde tansiyonun hala yüksek olduğunu gösteriyor.
CHP yönetimi değişecek mi?
Davanın seyrine göre CHP’nin yönetiminde ciddi değişiklikler yaşanabilir. Mahkemeden çıkacak olası bir iptal kararı, Özgür Özel’in liderliğini hukuken tartışmalı hale getirebilir. Kılıçdaroğlu ise, böyle bir durumda Özel ile oturup durumu değerlendireceğini belirtiyor: “İsterse davet ederim, oturur konuşuruz.”
Bu diyalog kapısını açık tutması, bazı çevrelerde yeniden liderlik arayışlarının sinyali olarak yorumlanıyor. Ancak Kılıçdaroğlu, her fırsatta niyetinin bu olmadığını dile getiriyor.