Kim?

Kim kazanacak?
Harris mi Trump mı?
Önümüzdeki günlerde kesin sonuçlar açıklanacak ve kimin kazandığı belli olacak.
Şimdiden hüküm kurmaya kimin kazandığını yazmaya gerek yok.
Çünkü bunun için vakit erken.
Başkanların seçilmesi için sadece çok oy almak yetmiyor. Sadece çok oy alan kazanmıyor.
Kazanmak için seçiciler kurulunun delegelerinin çoğunluğunu almak gerekiyor. O nedenle bazen,
az oy alan aday bile başkan seçilebiliyor.
Bekleyelim ve görelim ne olacağını.
Bu seçimde sadece başkan seçilmiyor.
Sadece seçiciler kurulunda çoğunluğu almak da yetmiyor.
Kongrede onaylanması da gerekiyor.
Başkanın kesin olarak seçilmiş olması için bu son prosedür de tamamlandığında o kişi ABD
başkanı seçilmiş oluyor.
Bu nedenle biraz sabır, biraz tahammül gerekiyor.
Kolay değil ABD başkanı olmak.
Zaten başkan olsa bile tüm yetkiler elinde değil.
Bizdeki gibi her şeyi yapması mümkün değil.
Tüm yetkiler tek elde toplanmıyor.
Tüm kararları tek kişi vermiyor.
Yine bu seçimlerde sadece başkan seçilmiyor.
Meclis üyeleri, yerel yönetimin bazı üyeleri de seçiliyor.
Böylece başkanlık seçimi ile birlikte diğer organların da seçimiyle süreç tamamlanmış oluyor. Bu
nedenle şu kazandı bu kazandı demeye vakit oldukça erken.
Ama bir seçim yolu açıldı.
Ama bir seçim başladı.
Bunun sonunda da kazanan ve kaybeden olacaktır.
Kazanan da, kaybeden de gelecek seçime kadar bu sonucu kabullenecek ve ona göre de hareket
edecektir.
Ama bir şeyi de unutmamak gerekir.
Başkanın bazı yetkileri var.
Başkanın atacağı adımlar ve çizeceği yol haritası sadece ABD’yi değil dünyayı da ilgilendirecek
boyutta olabilecektir.
Bu durumu görmek, bilmek ve anlamak gerektiğini akıldan çıkartmamak gerekir.
Eğer seçim sonuçlarını doğru okunur ve ona göre hareket edilirse ülkemiz açısından iyi olur.
ABD seçimlerine bu gözle de bakmak gerekir.
Doğru okumak,
Doğru karar vermek,
Doğru adım atmak,
Bunları yapmak suretiyle aydınlık günlere yürüyelim…