Antakya’da Riskli bölge ile ilgili açıklanan Koruma amaçlı imar planı daha açıklanır açıklanmaz büyük tartışmalara neden oldu. Oldu bittiye getirildiği düşünülen planın açıklanma zamanı ile de ciddi eleştiriler var. Konuya muhatap tüm meslek odaları WhatsApp gruplarında yoğun tartışmalar ve eleştiriler dikkat çekiyor. Konuyu tartışan bir çok meslek gruplarından elde ettiğimiz değerlendirmelere göre planın bütününe dair ciddi itirazlar yapılacağı anlaşıldı.
Edindiğimiz bilgiye göre ilgili tüm oda başkanları ve meslek örgütleri yarın konuyla ilgili basın açıklamaları yapacak. Ancak yorumlarına başvurduğumuz saygın bir harita mühendisi planla ilgili çok ciddi mağduriyetlerin doğacağını bu mağduriyetlerin giderilmesi açısından ortaya bir çözüm önerisinin konulmamış olduğunu ifade etti. Kimi değerlendirmelerde planının çözüm odaklı olmadığı sorunları büyütecek bir plan olduğu yönünde.
Gruplardaki en ciddi eleştiri; itiraz süresinin kısa tutulması ve bu kısa sürenin 9 gününün Kurban Bayramına denk gelmesi. Antakya Rezerv alan ile ilgili planlamanın Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlandığı ancak riskli bölge konusunda planın kültür ve turizm bakanlığı tarafından yapıldığı ifade edilirken bu nedenle açıklanan planın sadece koruma amaçlı düşünüldüğü oysa orada yaşamakta olan halkın şehircilik açısından hiç değerlendirilmediği tartışılıyor.
Plana dair itirazların kaçınılmaz olduğu gözlenirken riskli alan içinde yer alan hak sahiplerinin tamamının plana itiraz edeceği düşünülüyor.
WhatsApp meslek gruplarında bir dizi çözüm önerisi de gündeme geliyor. Bu önerilerden öne çıkanlar şunlar: “ riskli alan içindeki bölgenin alt kesimlerinde verilen kat izni ile dağ mahallelerindeki kat izni 2 ya da 3 kat. Bölge içinde hak mağduriyeti yaşayan hak sahiplerine yine riskli bölge içinde yer alan dağ mahallelerinde hazine arazilerinde yer gösterilebilir. Bir diğer çözüm önerisi de kışlanın bu kapsamda kullanılarak mağduriyetlerin giderilmesinde imara açılması.”
Ancak bu haliyle açıklanan planının “Kızılca kıyametin kopmasına ramak kaldı” yorumlarına neden olduğu da bir gerçek. – Sinan Seyfittinoğlu-