Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983 tarihinde, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesinin simgesi olarak kuruldu. 41 yıl önce Rauf Denktaş’ın “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu dünya ve tarih önünde ilan ediyoruz” sözleriyle duyurulan bu karar, adada yaşayan Türk halkının kendi kaderini tayin etme iradesinin bir ifadesi olarak tarihe geçti. KKTC’nin kuruluşu, sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, Türk dünyası ve uluslararası ilişkiler açısından da derin anlamlar taşıdı.
KKTC, kurulduğu günden itibaren yalnızca Türkiye tarafından tanındı. Uluslararası alanda pek çok zorlukla karşılaşan devlet, buna rağmen varlık mücadelesini sürdürdü. 2000’li yılların başında, Kıbrıs sorunu ve Ada’daki siyasi çözüm arayışları devam ederken, KKTC, birçok uluslararası organizasyona gözlemci üye olarak katılmaya başladı. Özellikle 2022’deki Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 9. Zirvesi, KKTC için tarihi bir anı oluşturdu. Gözlemci üye olarak TDT’ye kabul edilen Kuzey Kıbrıs, ilk kez kendi adıyla bir uluslararası kuruma kabul edilmiş oldu. Bu gelişme, KKTC’nin bağımsızlık yolundaki kararlılığının dünya tarafından daha fazla kabul görmesinin bir simgesiydi.
KKTC’nin kuruluşu, 1960’ta kurulan “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin çöküşünün ardından gerçekleşti. Kıbrıslı Türkler, 1963’te Rumların saldırılarına uğrayarak, ülkedeki siyasi yaşamdan dışlanmıştı. 1974’teki Yunan darbesi ve Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı, Ada’daki denklemi değiştirdi. 1975’te kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1983’te KKTC’nin ilanına giden süreci başlatan adımlardan biriydi. Türkiye’nin garantörlüğünde, Kıbrıslı Türklerin güvenliği sağlanarak, KKTC’nin ilan edilmesinin önü açıldı.
KKTC’nin kurulması, Kıbrıs Türk halkının egemenlik ve bağımsızlık taleplerinin dünya sahnesinde resmileşmesi anlamına geldi. Kuruluşunun hemen ardından, KKTC, her alanda kalkınma hamlelerine başladı. Eğitimden sağlığa, altyapıdan kültürel faaliyetlere kadar pek çok alanda gelişme kaydedildi. Ancak, uluslararası alanda tanınma sorunu, ekonomik ve diplomatik zorluklar getirmeye devam etti. Buna rağmen KKTC, Türkiye ile güçlü bağlarını sürdürerek, adadaki Türk halkının haklarını savunmaya devam etti.