Her Şeyin Tadı Kaçtı!
Çalışkan: “Maalesef, İstanbul Belediyesi’nin beceriksizliği neticesinde insanların bu durumda olmasına sevinen çok önemli bir kitleyi de göz ardı edemeyiz. Adeta, insanların mağduriyet durumlarına sevinen, sırf ‘rakip belediye başkanını kötüleyeceğiz’ diye insanların mağduriyetlerini istismar eden, bunun üzerinden topyekun saldırıya geçen koca bir trol kitlesi var.”
Son dönemde ağır kış şartlarının yarattığı mağduriyet tablosunun siyasi bir rekabet halinde ilerlemesini eleştiren, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi, Partinin Hatay’daki önemli ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “İstanbul’daki mağduriyet, belediye başkanının eseriydi (!) Peki İdlib’de, Afrin’de mahsur kalanlar, bölgede devrilen çadırlar, yıkılan ocaklar, donarak ölen çocuklar kimin sorumluluğundaydı?” diye sordu.
Yaşanan durumda, adeta, insanların mağduriyet durumlarına sevinen, sırf ‘rakip belediye başkanını kötüleyeceğiz’ diye insanların mağduriyetlerini istismar eden, bunun üzerinden topyekun saldırıya geçen koca bir trol kitlesi olduğuna da işaret eden Çalışkan, tespitlerini paylaştı.
-TUZ KOKTU!-
Kar çalışmaları sırasında mola veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir balık lokantasında çekilen fotoğrafının sosyal medyada gündem olmasına da işaret eden Çalışkan, “Organize sanayi bölgelerinde, doğalgaz ve elektrik kesintisiyle üretim duracak. Kimsenin umurunda değil! Ortaya çıkacak milyar doların üzerindeki zarar, gündem bile değil! Karda ekmek kuyruklarını görmeyenlerin gözü, balıkçı lokantasında! Uluslararası bir havalimanı saatlerce kapandı, kargo bölümü çöktü! Milyarlarca lira harcanan ve ülkemizin dünyadaki vitrini gibi sunulan bir yapıya inemeyen bakanlar, kapattıkları havaalanına inmek zorunda kaldılar. Hala konu, rakipleri suçlayacak fırsat bulmakta! Olmuyor, tuz çoktan koktu.
-ÖRTBAS ÇABASI!-
Yaşananları ‘kriz’ olarak yorumlayan Çalışkan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Netice itibariyle, ülke büyük bir kriz atlatıyor. Ne kamu kurumları, ne belediyeler bu sınavdan başarılı çıkamadı. Otoyollar kapandı, fakir fukara dondu, doğal gaz gelmeyeceği için başka bir kriz perdelendi. Belki de belediyelere saldırı, aslında hukuksuzluklara ve vicdanı yaralayan durumlara bir örtbas çabasıydı. Ülkenin, kışta kıyamette doğalgaz faciasıyla karşı karşıya bulunduğu, elektrik fiyatlarının üç kat arttığı, insanların canına tak ettiği bir dönemde ‘vurun abalıya’ denilerek, başka suçlar mı örtbas ediliyor?”
Tamer Yazar