Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Koçören Mahallesi’nde faaliyet gösteren beton santrali hakkında açılan davaya mahalle sakinleri de müdahil olma kararı aldı. Çevreye ve halk sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle uzun süredir şikayet konusu olan santral için, mahalleli Hatay İdare Mahkemesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, beton santrallerinin çevresel etkilerine ve hukuki sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.
Mahalle Sakinleri Beton Santraline Karşı Mücadelede Kararlı
Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Koçören Mahallesi’nde uzun süredir tartışma konusu olan beton santrali ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Çevreye ve insan sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle tepki çeken santrale yönelik hukuki süreç devam ederken, mahalle halkı da bu davaya müdahil olma kararı aldı.
Mahalle sakinleri, Hatay İdare Mahkemesi önünde bir araya gelerek seslerini duyurdu. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, yaptığı açıklamada çevre kirliliği, halk sağlığına zararlar ve hukuki süreç hakkında önemli bilgiler verdi.
İkinci Beton Santrali Kaçak Olarak Faaliyette
Koçören Mahallesi’nde bir beton santrali ruhsatlı olarak faaliyet gösterirken, hemen yanında ikinci bir santralin izinsiz ve ruhsatsız olarak çalıştığı tespit edildi. Defne Belediyesi Encümeni, 15 Kasım 2023 tarihinde ruhsatsız santralin faaliyetlerini durdurma kararı aldı. 22 Kasım 2023’te ise işletme mühürlendi. Ancak, şirket mühür fekki yaparak faaliyetlerine devam etti ve konu savcılığa taşındı.
Antakya Çevre Koruma Derneği, 22 Temmuz 2024 tarihinde ruhsatsız santral hakkında hukuki süreci başlattı. Mahalle halkının da bu davaya katılmak istemesi, çevre mücadelesine büyük bir destek sağladı.
Asi Nehri’ne Karışan Atıklar Ekosistemi Tehdit Ediyor
Santralin atık havuzu bulunmaması nedeniyle atık suların doğrudan Asi Nehri’ne karıştığı belirtiliyor. Bu durum, nehirdeki canlı yaşamını yok etmekle kalmayıp, deniz ekosistemine kadar uzanan bir çevre felaketine yol açıyor. Ayrıca, tarım arazilerine ve dere yataklarına bırakılan santral atıkları, bölgedeki verimli toprakların zarar görmesine neden oluyor.
Santral faaliyetleri sırasında açığa çıkan hava kirliliği, çimento tozu ve kimyasal partiküller, insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, hava kirliliği akciğer kanseri riskini artırıyor ve mesane kanseri gibi hastalıklara yol açabiliyor.
Kanunlara Aykırı Olarak Yerleşim Yerlerine Yakın Kuruldu
Mevcut yasalar, beton santralleri gibi çevreye zarar verme potansiyeli yüksek sanayi tesislerinin yerleşim alanlarından en az 3 bin metre uzakta olması gerektiğini belirtiyor. Ancak, Defne’deki beton santrali meskun alan içinde faaliyet gösteriyor. Bu durum, bölge halkının sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını gasp ediyor.
Santral nedeniyle, bölge halkı yoğun kamyon ve mikser trafiğine maruz kalıyor, yollar zarar görüyor ve gürültü kirliliği tahammül edilemez boyutlara ulaşıyor.
Çevresel Adalet İçin Mücadele Devam Ediyor
Mahalle sakinleri ve çevre örgütleri, beton santrallerinin faaliyetlerinin durdurulması için hukuki mücadeleyi sürdürme kararı aldı. Halk, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunarak, yetkililerden çevresel adaleti sağlamalarını ve doğayı korumaya yönelik adımlar atmaları gerektiğini vurguladı.
Antakya Çevre Koruma Derneği, halkın mücadelesinin kendilerine güç verdiğini belirterek, çevre ve halk sağlığını tehdit eden tüm sanayi tesislerine karşı hukuki süreçlerin takipçisi olacaklarını duyurdu.