Kolay Değil…

Ortadoğu alev alev yanıyor. Emperyalist güçlerin Ortadoğu üzerinde gerçekleştirmek istedikleri emellerini, yerine getirmek üzere oluşturdukları tablo ve bu doğrultuda başlatılan vekalet savaşları nedeniyle, her taraf toz-duman içerisinde. Göz gözü görmüyor. Alevler giderek yayılıyor. Bu nedenle de tüm Ortadoğu ülkelerinde, dış kaynaklı olaylar, sıkıntılar, karışıklıklar giderek boyutunu arttırıyor. İşte böyle bir coğrafyada bulunduğumuz içinde ister istemez […]

Ortadoğu alev alev yanıyor. Emperyalist güçlerin Ortadoğu üzerinde gerçekleştirmek istedikleri emellerini, yerine getirmek üzere oluşturdukları tablo ve bu doğrultuda başlatılan vekalet savaşları nedeniyle, her taraf toz-duman içerisinde. Göz gözü görmüyor. Alevler giderek yayılıyor. Bu nedenle de tüm Ortadoğu ülkelerinde, dış kaynaklı olaylar, sıkıntılar, karışıklıklar giderek boyutunu arttırıyor.

İşte böyle bir coğrafyada bulunduğumuz içinde ister istemez bu savaşın ve bu kargaşanın etkileri bize de yansıyor.

Bu nedenle de dış politikada çok dikkatli hareket etmek, emperyalist güçlerin ve devletlerin Ortadoğu üzerindeki hesaplarını, beklentilerini, oyunlarını çok iyi analiz etmek suretiyle, Ortadoğu yangının bize sirayetini önlemek için gereken özen gösterilmelidir.

Bunun için de dış politikayı iyi bilen, uluslararası ilişkilerde tecrübe ve söz sahibi olan hariciyecilere büyük bir gereksinim bulunmaktadır.

Eğer dış ilişkilerde uzman ve tecrübeli kişilerin uyarılarına kulak verilir, sözleri dinlenir, işaret ettikleri tehlikeler görülür ve bu doğrultuda bir dış politika izlenirse sonuçta ülkemiz zararlı değil, kârlı çıkma olanağına kavuşabilir.

Şöyle bir etrafımıza bakalım?

Çok değil daha 5-10 yıl önce bağımsız birer devlet olan ülkelerin şimdi içinde bulundukları halleri bir izleyelim.

Bir zamanlar bağımsız, birlik ve bütünlük içerisinde olan devletler paramparça olmuş bir durumdalar.

Kısa süre sonra bu coğrafyada çizilecek olan haritalarda, bu devletlerin yerine, yeni yeni devletçiklerin gösterildiğini göreceğiz.

Bunun adımları çoktandır atıldı ve beklentiler yaşama geçirilmeye başlandı bile.
Şöyle bir Irak’a bakmak bile sonucun ne olacağını kestirebilmek için yeterde artar bile.
Buna Libya, Yemen, Sudan, Mısır, Filistin ve tabi ki Güney komşumuz olan Suriye’yi ilk aşamada eklemek mümkündür.

Öncelikle Güney komşumuz Suriye’deki duruma bir göz atalım.

Bir zamanların bir ve bütün olan Suriyesi ,bugün acaba kaç parçaya bölünmüş bir durumda.
Vekâlet savaşları nedeniyle Suriye bir ateş topuna döndürüldü.

Çok eski değil, daha 10 seneden önceki bir süreç içerisine güney sınırlarımız öylesine huzurlu ve güvenliydi ki, mayınlı olan bölgelerimizin mayından temizlenmesi ve tarıma açılması için kararlar alınmış, adımlar atılmış, ihale aşamasına bile gelinmişti.

Ama ne oldu?

Emperyalist güçlerin Suriye’yi bölme çabaları sonucu, Güney sınırlarımız güvenli iken güvensiz hale geldi.Esad birden bire esed oldu.

Bu durumun oluşmasında izlenen yanlış dış politikanın etkisinin olup olmadığı sorulursa elbette ki vardır diye yanıt vermek gerekir.

Zira hiçbir zorunluluk yok iken, güney sınırlarımız güven içerisinde iken birden bire kendimizi yapay olarak çıkartılan Suriye sorununun içerisinde bulduk.

Suriye ile ilgili gelişmeler tüm tazeliği ile belleklerde olduğu için bunu bir kez daha yinelemek istemiyoruz.

Ama şimdi bozulan huzuru, yeniden elde edebilmek, güvenli iken güvensiz hale gelen sınırlarımızı yeniden güvenli duruma getirebilmek ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayabilmek için sarf edilen çabaları gördükçe, neden bu durumlara gelindi sorusunu sormaktan da kendimizi alamıyoruz.

İşte Ortadoğu da oluşan bu tablonun, giderek daha da karmaşık hale gelmemesi için dışişlerinin deneyimli ve bilge politikacılarına büyük bir ihtiyaç vardır.

Hariciyeci olmak kolay değildir. Bir ülkenin dış politikasını başarıyla yürütebilmek ve böylece ülkenin zararına oluşabilecek olan gelişmeleri engelleyebilmek, zararı kârâ çevirebilmek için, deneyimli ve bilge hariciyecilere ihtiyaç vardır.

Eğer bu gerçek görülür , monşörler denmez ve ona göre de kararlar alınır, adımlar atılır, görevlendirmeler yapılırsa, dış politikadaki gelişmeler ülkemizin zararına değil yararına olarak sonuçlanabilecek bir safhaya girer.

Bu nedenledir ki dış temsilciliklerimize, liyakatlı ve dışişlerinde deneyim sahibi olanların getirilmesi zorunludur.

Son zamanlardaki atamalar bu konuda yeterince ders alınamadığını göstermektedir.
Aksine bir düşünceyle ve hesaplarla yapılan büyükelçi atamaları ,bize bu konuda yeterince ders alınamadığı izlenimini vermektedir.

Bu nedenle ,hiç olmazsa bundan sonra dış politikada deneyimli hariciyecilerden yararlanılması ve onların uyarılarına kulak verilmesi hususunun göz önünde tutulması suretiyle ,Ortadoğu yangınından ve dünyadaki siyasi gelişmelerden, zarar yerine yararla çıkmamızın olanaklarının sağlanması için gereken yapılır beklentisindeyiz.

Umut ediyoruz ki bu beklentimiz boşa çıkmaz…

nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version