Korona Günlerinde Günlük Yaşam

Son bir buçuk yılda, tüm ülkemin hatta dünyanın ortak gündemi korona virüstü. Corona virüsle beraber çeşitli tedbirler alarak hem kendimizi, hem de sevdiklerimizi korumaya çalıştık. Bu tedbirlerin en önemlisi elbette ki “evde kalmak”tı. Ne kadar az insanla temas edersek ve kalabalık ortamlardan uzak durursak hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı için o kadar iyiydi. […]

Son bir buçuk yılda, tüm ülkemin hatta dünyanın ortak gündemi korona virüstü.

Corona virüsle beraber çeşitli tedbirler alarak hem kendimizi, hem de sevdiklerimizi korumaya çalıştık. Bu tedbirlerin en önemlisi elbette ki “evde kalmak”tı. Ne kadar az insanla temas edersek ve kalabalık ortamlardan uzak durursak hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı için o kadar iyiydi.

Vaka sayılarının azalmasıyla birlikte aşamalı olarak normalleşmeye çalışıyoruz. Bir buçuk yıldır kapalı olan derneğimizi sınırlı da olsa faaliyete geçirdik. Sınırlı sayıda sanatseverle aktivitelere başladık. 25 kişiyle 2 Temmuz günü Sivas şehitlerini, şiirlerle, türkülerle andık.

İl içi ve il dışı gezilerimizi de yapmaya başladık. Bu amaçla geçen hafta, dernek bünyemizde, Sayın Fedva Çekmecelioğlu’nun başkanlığını yaptığı Hatay Slowfood ekibi olarak, Antakya Belediyesi’nden sağladığımız bir araçla 16 kişilik bir grupla Yayladağı’nda çilek hasadı yaptık.

Yayladağı, Türkiye’nin coğrafi olarak en güneydeki ilçemizdir.

Yayladağı sınır kapısı ve gümrüğü Türkiye’nin Suriye’ye açılan kara kapılarındandır. Ama yıllardır kapalı tutulmaktadır.

1975 yılında öğretmenliğe Yayladağı Lisesi’nde başladım ve o günden bu yana, öğrencilerimi ve Yayladağı ilçemizi hep sevdim. Bir süre önce korona nedeniyle yitirdiğimiz Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sayın’ın kişiliğinde Yayladağı’nı bir başka sevdim. Sevgili öğrencim, başkan Mustafa Sayın’ı bir kez daha rahmetle anıyorum.

Büyük usta Ali Yüce, Yayladağlı’dır. Hisarcık köyündendir.

Eski belediye başkanı Rahmetli Yusuf Şerifoğlu hayatta iken sık sık uğradığım ve sohbetine doymadığım bir ağabeyimdi. Birçok yazı ve belgeyi bana hediye etmişti. Yusuf Şerifoğlu ağabeyi de rahmetle anıyorum.

Yayladağı ilçemizde, devlet destekli hasadına başlanan raf ömrü, boyutu ve aromasıyla marka olup, yoğun talep gören çileğin bu yıl 2 bin 500 dekar alana ekimi yapıldığı belirtiliyor. Tek kelimeyle, fiyat bakımından olsun, toplam ürün bakımından olsun vatandaşımızın yüzü gülüyor.

İç piyasa dışında Rusya ve Romanya’ya sevkiyat yapılıyor.

Yayladağı ilçemizde 3 yıl önce devlet desteğiyle başlanan kültür mantarı yetiştiriciliği, vatandaşlarımızın yüzünü güldüren ikinci faktör. Mantar üretimiyle binlerce kişiye iş olanağı sağlanmış. İlçede şu an 40 milyon lira gelir sağlanan mantardan gelecek yıl 100 milyon liraya yakın gelir bekleniyor.

İpekyolu’nun Akdeniz’e açılan bir kapısı olan Hatay, önemli bir ticaret ve lojistik merkezidir. Tarımsal potansiyelini de iyi değerlendirmek gerekir.

Exit mobile version