Maden Ocağı Niye?
Hatay’da nesli tükenmek üzere olan çizgili sırtlan ve yine nesli tükenme tehlikesi yaşayan Dağ Ceylanları gibi nadir türleri yakından ilgilendiren son gelişmeye göre, Türkiye’de bulunan ve nesli tehlike altında olan türlerin korunması için önemli bir adım atıldı. Sözleşmesi; Türkiye, Almanya ve Belçika’dan oluşan konsorsiyumla yapılan proje için 2,5 Milyon Euro bütçe ayrıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Yeni Bir Metodoloji Kapsamında, Türkiye’nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi”, Türkiye’de bulunan ve nesli tehlike altında olan türlerin korunması adına hayata geçiriliyor.
Peki, birçok özel türe ev sahipliği yapan Hatay’da son dönem gündeme taşınan “Dağ Ceylanlarının yaşam alanlarına Maden Ocağı” tartışması da bu proje kapsamında sona erer mi?
-PROJE!-
Bütçesi 2 Milyon 499 Bin 990 Euro olan ve Avrupa Birliği tarafından onaylanan projenin sözleşmesi Türkiye, Almanya ve Belçika’dan oluşan bir konsorsiyum ile yapıldı. Proje çerçevesinde; tür koruma konusundaki mevcut durumun değerlendirilmesi, ulusal tür koruma stratejisinin, tür eylem planı hazırlama rehberi ve tür eylem planları için bir metodolojinin ve pilot tür eylem planlarının hazırlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda, ülke genelinde 11 eylem planı hazırlanacak.
Eğitim çalışmalarını da içeren projenin ana hedefi, Türkiye’deki tür eylem planlarının hazırlanması, uygulanması ve izlenmesi çalışmalarını disipline etmek olacak.
-NE OLUR?-
Hatay’da nesli tükenmek üzere olan çizgili sırtlan ve yine nesli tükenme tehlikesi yaşayan Dağ Ceylanları gibi nadir türleri yakından ilgilendiren son gelişmeye işaret edenlerse, son dönem yaşanan bir tartışmaya dikkati çekiyor.
Bilindiği gibi, dağ ceylanlarının yaşadığı, Hatay’ın Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerini kapsayan bölge, son Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ndan çıkarılarak, taş ocağı için küçültülmüştü. Buna en sert tepkiyi verenlerden biri olan Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç ise “Dağ Ceylanı ile birlikte 55 karasal memelinin yaşam alanının daraltılmasını anlamakta zorlanıyorum. Hatadan dönülmesi için imkanlarımızı zorlamaya devam edeceğiz” demiş, herkesi de açılan imza kampanyasına destek vermeye çağırmıştı.
-LİSTE KALABALIK!-
Proje ile Hatay’ın da önemli canlı türlerinin koruma kapsamına gireceğini söyleyenler ise yaşananların çelişkisinde duruyor. Çünkü tartışmalı bir kararname ile Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ndan çıkarılan söz konusu bölge, bozkır ötleğeninin de ürediği önemli bir alan ve Türkiye’deki yegane kışlama alanı. Bu alan ayrıca; çizgili sırtlan, uzunkulaklı çöl kirpisi, kayalık gerbili, saz kedisi, kuyruksüren, oklu kirpi gibi oldukça nadir türlerin de yaşam alanı.
-18 BİNİ GEÇTİ!-
Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerini kapsayan bölgede ‘maden ocağı’ tartışmasında devreye giren Hatay Tabiatı Koruma Derneği tarafından başlatılan imza kampanyasında rakam 18 bini geçerken, hedef rakamın 25 bin olduğunun altı çiziliyor. Konuya ilişkin link “ https://www.change.org/p/dağ-ceylanlarının-türkiye-de-yaşadığı-tek-alanı-taş-ocağı-için-daraltma-tcbestepe-tctarim-bekirpakdemirli-hatayvaliligi-dogan-rahmi? ” şeklinde paylaşılırken ve imza verenlerin sayısına her gün yenileri eklenirken, “Dağ ceylanlarının Türkiye’de yaşadığı tek alan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ndan çıkarılarak taş ocağı için küçültüldü” mesajına destek isteniyor.
-KORKUYA NEDEN!-
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Yeni Bir Metodoloji Kapsamında, Türkiye’nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi” kapsamında bu yöndeki tartışmaya bir nokta konulur mu bilinmez, ama olası bir maden ocağı çalışması ile olabileceklere dair söylenen şey oldukça net:
“Hatay dağ ceylanları, 135 km²’lik taşlık bir alanda yayılış gösteriyor. Küçültülen alanda yapılacak faaliyetler sadece bu 8 kilometrekarelik alan içinde kalmayacak! Bölgede dinamit patlatılacak! Toz çıkacak ve hayvanlar o bölgeye artık yaklaşamayacak. Dağ ceylanlarının kullanamayacağı alan, sadece 8 kilometrekare ile sınırlı kalmayacak. Daha önce Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile koruma altına alınan bir alan, yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile küçültülüyorsa; üçüncü, dördüncü, beşinci kararnamelerle benzeri şekilde benzer ocaklara izin verilebilir.”
Tamer Yazar