KUR’AN İLE UYANIŞ-3

BİREYSEL ÇABALI  ARA UYANIŞLAR Kur’an ile başlayan devrimsel yapılanmalar, Hz. Muhammed’in vefatı ile yavaş yavaş görmezden gelinip yeniden eski uygulamalara dönüldü ve bu dejenerasyon zaman zaman görevli olarak gönderilen özel görevlilerle düzeltilmeye çalışıldı. Bunların başlıcaları şunlar olmuştur. Hallac-ı Mansur, Pir sultan Abdal, Celaleddin-i Rumi, Şems-i Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, İbn-i Arabi, Hacı Bayram, […]

BİREYSEL ÇABALI  ARA UYANIŞLAR

Kur’an ile başlayan devrimsel yapılanmalar, Hz. Muhammed’in vefatı ile yavaş yavaş görmezden gelinip yeniden eski uygulamalara dönüldü ve bu dejenerasyon zaman zaman görevli olarak gönderilen özel görevlilerle düzeltilmeye çalışıldı. Bunların başlıcaları şunlar olmuştur.

Hallac-ı Mansur, Pir sultan Abdal, Celaleddin-i Rumi, Şems-i Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, İbn-i Arabi, Hacı Bayram, Ebu Hanife, Ahmed Yesevi, Veysel Karani ve daha niceleri.

Ancak bu kişilerin çabaları, yaşadıkları dönemde ya önemsenmedi, ya insanlara ulaştırılamadı, ya engellendiler, bir kısmı, işkence edildiler, hatta bazısı öldürüldüler.

Bu kişilerin değeri ve Kur’an’ın bildirdikleri doğrultusunda olan görüşleri vefatlarından sonra anlaşılabilmiştir.

  1. ATATÜRK’ÜN DEVRİMLERİ – UYANIŞ YAPILANMALARI KUR’AN TEMELLİDİR

Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha ilk okul çağından başlamak üzere Kur’an’a ilgi duymaya ve anlayarak okuma çabasına başlamıştır. Şavaşlar sırasında da hiç aksatmadan tüm yaşamında daima cebinde küçük boy Arapça Kur’an taşımış, sürekli incelemiş, daha sonra da Fransızca’sından da faydalanmıştır.

Atatürk, Kur’an temelli olan bilgisi temelinde şu uyandırıcı devrimsel uyandırıcı yapılanmaları sağlamıştır:

Yani bir başkasını rahatsız etmemek koşulu ile herkes inancında serbesttir.

Ara uyanış çabalarından sonraları, toplumu Kur’an’daki din kuralları denen Muhkem ve farz kurallar konusunda uyandırma çabası ancak Atatürk ile tekrar başlanabildi. Böylece Atatürk sayesinde Kur’an’ın gerçekleştirmiş olduğu, fakat asırlardır rafa kaldırılmış olan ve şimdiye kadar saymış olduğum devrimsel yapılanmalar yeniden yürürlüğe konmaya başlandı. Aydınlar olarak bizlere düşen görev, muhafazakâr değil, Kur’an’ı anlamak, muhkem /değişmez ana kuralları iyice öğrenmek ve bunlara göre bir yaşam oluşturmak üzere bilinçli bir Kur’an, dolayısıyla da Hz. Muhammed ve Atatürk’ün fikirlerinin savunucusu olmaktır. Ve Fatır-32. ayete uygun Kur’an mirasçısı olmaya hak kazanmak üzere bir çaba göstermektir.

Fatır-32. Ya Muhammed! Senden sonra da Kur’an’ı, siz insanlara miras bırakmışızdır. Fakat Kur’an’daki buyruklarımızı bilmelerine rağmen, kimi yanlış yola sapıp kendi nefslerine zulmedecekler, kimi orta yolu tutacak, kimi de Allah’ın izniyle en iyisini yapmada örnek olacaklardır. İşte Allah’ın en büyük lütfu bunlara olacaktır

İşte Atatürk, Fatır-32’nci ayette belirtildiği üzere Kur’an mirasçısı olarak Kur’an’a sahiplenmiş ve bu temelde devrimleri gerçekleştirmiştir.

Açıkladığım bu özellikleri ile hem Hz. Muhammed, hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu örneklikleri ile sınırlı bir topluma değil, bütün Dünya insanlarına Başöğretmenlik yapmışlardır. Her iki Başöğretmenin bütün savaşları savunma savaşları olmuş ve hiçbir savaşı kaybetmemişlerdir.

Birer ilâhî görevli olarak her iki başöğretmene insanlara olan olumlu faydaları nedeniyle Allah’ın rahmetini diler ve içten duygularımla teşekkür ediyorum.

Prof. Dr. Hüseyin Atay, Prof. Dr. Süleyman Ateş, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. Muhammed Nur Doğan, Prof. Dr. Gazi Özdemir, Prof. Dr. Mehmet Okuyan, Prof. Dr. Niyazi Kahveci, Prof. Dr. İsrafil Balcı, Hrof. Dr. Hasan Onat, Prof. Dr. Mehmet Görmez, Prof. Dr. Caner Taslaman, Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Doç. Dr. Emre Dorman, Hakkı Yılmaz, Mustafa Sağ, Mustafa İslamoğlu, Sedat Şenermen, İhsan Eliaçık, Mustafa Çavdar, Güner Akça, Görkem Yüzgeç,

 

ÜÇÜNCÜ UYANIŞTA FARKLAR

     İlk oku önerisi ile yapılan ve 1050 yılına kadar uygulanıp Nizamülmülk ve Gazali ile vazgeçilen Evreni araştırma ve Aklı kullanmayı öne alan bilim yapma uyanışı tekrar ön plana alındı

İkinci oku önerisi ile Kur’an’ın anlayarak okunması ve incelenmesine, Atatürk’ün verdiği önem doğrultusunda daha da önem verildi. Ve Teknik seviye ile İnanç seviyesinin dengelenmesine daha da önem verilmesi süreci başladı.

Böylece de Kur’an’da olan muhkem ve müteşabih iki çeşit kuralların olduğu tanımlandı.

440 kadar oldukları sayılan Muhkem kuralların değişmez ve farz ana kurallar olarak helal ve haramlar bütünü ve Allah’ın Tek Dini İSLAM olmak üzere din demek oldukları belirlendi.

Müteşabih kuralların zaman ve toplumlara göre değişken ve çoklu seçenekler özelliklerinde oldukları vurgulandı

Dişil ve eril enerji dengeliliği önemsenmeğe ve geri bırakılmış dişil enerjiye erkekle eşit yasal haklar verilmesi gerektiği bilinci artmaya başladı.

NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE VE SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”

 

Exit mobile version