Liseden başlayan Kur’an araştırmacılığım süresince zaman zaman şu soru kafama takılmıştır: “Kur’an, bir taraftan bütün insanlara öğüt alsınlar ve yaşamlarını ona göre düzenlesinler diye, dolayısıyla da her zamana ve her topluma uygun önerili, fakat bunların yanında indirildiği çekirdek kadrolu toplumun sosyo-ekonomik yaşamına ve Evren bilgisi düzeyine hem uygun, hem de bunları değiştiren farklı mesajlı bir kitap mıdır?”. Bu sorumun cevabını yıllarca ararken, mutlaka bir yerde bulacağıma da inanıyordum. Nihayet cevap karşıma Zumer-23 ve Al-i İmran-7. ayetlerde çıktı.
Kur’an’ın iki türlü mesajlar içermekte olduğu, önce iniş sıralamasının 59. Sırasında olan Zumer-23. ayette belirtilmiştir.
Zumer-23. Rablerini sayanların derileri, en güzel /en güvenilir hadis /söz olan kitabın /Ahsenel Hadis’in /Kur’an’ın sözlerini işitince ürperir. Kur’an, tutarlı, çelişkisiz ve evrensel olan muhkem /değişmez amaç hükümler ile her toplumun kendisine uygulayabileceği, çok anlamlı /zaman ve zemine göre farklı olabilen müteşabih /değişken araç mesajlar olmak üzere iki tip mesajlı bir kitaptır……..
Bu ayette, Kur’an’da sadece 2 türlü mesaj olduğuna değinilmiş, Al-i İmran-7 nci ayette ise bu mesajların muhkem ve müteşabih şeklinde ayrı ayrı isimlendirildiği belirtilmiştir.
Al-i İmran-7. Ey Peygamber! Allah’ın indirmiş olduğu bu kitabın bazı ayetleri muhkem /değişmez amaç özellikli, herkes tarafından açık seçik kolaylıkla anlaşılan ve kitabın anaları /temeli /ana iskeleti ve hedef mesajlardır. Geri kalanlar ise müteşabih /çok anlamlı /değişken mesajlar olup, bunların bazısı ilahi yapı ile ilgili semboller veya Evren ile ilgili bilimsel bilgiler halinde, bazısı da kesin hükme yönelik, araç /yöntem /vesile mesajlardır. Kalpleri ve düşünceleri kötü niyetli olanlar, insanların arasına fitne sokmak ve kafaları karıştırmak için, çok anlamlı olan müteşabih /araç mesajlara bile bile daha fazla önem verirler. Hâlbuki onların sembolik ve bilimsel özellikte olanlarının gerçek anlamlarını ise bir Allah, bir de “Ey Rabbimiz! Bildirdiğin ayetlerin hepsine inandık, hepsi Rabbimizdendir.” diyen, bilim adamları bilir. Ayetlerin bu ayırımını da yine aklını kullanan, bilim ve düşünce sahiplerinden /ülül elbab’dan başkası anlayıp, düşünüp yapamaz.
Muhkem /değişmez mesajlar, kesin kurallardır ve her biri birer ibad etmeyi /Allah’a kulluk etmeyi sağlayacak ve insanın yaşamında uyulması temel hedef olan ve amaç edinilmesi emredilen, değişmez, yani hem evrensel, hem de zaman üstü özellikli kurallardır. Çünkü din denilen bu kuralların temel amacı, olumlu nefslerimizi sıratan müstakim denilen orta düzeyde kullanmak, olumsuz nefsleri ise öldürmektir. İşte bu muhkem /değişmez bir ana kuralın temel özellikleri şunlardır;
1) Değişmez /statik özelliklidir
2) Her topluma uygun özelliklidir
3) Her zaman geçerli /ezeli ve ebedî özelliklidir ve
4) Tartışılmadan kabul edilip benimsenecek özelliklidir, yani mutlak, kesin farz bir ana kuraldır.
5) Bir aktiviteyi anlatan bir ayette, anlatılan faaliyetin esas olan hedefini belirten bir kuraldır ve genellikle 1-2 kelime veya kısa bir cümle şeklindedir.
“Kur’an şeriatı” ve İslam dini denince bu kurallar anlaşılmalıdır. Elli yıllık Kur’an araştırmacılığım sırasında sayılarını 440 olarak belirlediğim bu kuralları “KUR’AN VE SON İSLÂM” ismi ile bir kitapta topladım. İslam’ın 5 şartı olarak sayılan Namaz, Oruç, Hac, Zekât ve Kelime-i Şehadet, bu 440 sayıda belirlemiş olduğum bütün muhkem /değişmez ana kuralların içinde sadece birer ibad etme /Allah’a kulluğu ifade etme kuralı olarak yer almaktadırlar.
En’am-162. “Salâtım /sosyal yardımlaşma faaliyetlerim ve nüsukum /şekilsel ibad etmelerim /Allah’a kulluğu ifade etmelerim, yaşamım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir”.
Dolayısıyla, İslâm’ın Din demek olan ibad etme /Allah’a kulluk etme yöntemleri de, sadece 5 şekilseller değil, 440 sayıdaki bu muhkem /değişmez ana kuralların hepsi olmaktadır. Ki bunlar da Allah’ın bizlerden beklediği üzere, ahlâkî tekâmülümüzü, yani olumlu nefslerimizi sıratan müstakiym üzere /orta düzeyde kullanabilmemizi ve olumsuz nefslerimizi öldürebilmemizi sağlayacak olan kesin kuralladır. Tekrar vurgulamak gerekirse Din dediğimiz kurallar bütünü de bunlardır. Dinin Anayasa maddeleridirler. İmanı pekiştirecek ve imanın pratik uygulamaları demek olan Salih ameller /faydalı işler ise Kur’an’da serpiştirilmiş bilgiler halinde olan bu muhkem /değişmez kurallara uygun olumlu işler ve mümin oluşu sağlayacak ahlâksal davranışlar demektir. İşte bu nedenle de Salih amelleri /faydalı işleri gerçekleştirmek için, muhkem /değişmez ana kuralları çok iyi bilmek, anlamak, kişiliğe benimsetmek ve bunlara uygun yaşamak gerekmektedir. Çünkü bu şekildeki yaşayışa Kur’an, doğru yolda /hidayette oluş demektedir. Bu yolun sonucunda da Mümin, hatta Kâmil İnsan /Makbul Kişi olma aşaması gerçekleşmektedir.
İnşallah haftaya kaldığım yerden devam edeceğim.
YORUMLAR