Kutuplaşmanın keskinleşmemesi için

Üsluplarda saygı ve hoşgörü esas alınmalı Bilecik, seçimlerin güven ortamında gerçekleşmesinin tüm siyasi partilerin sorumluluğunda olduğuna vurgu yaptı TÜSİAD Başkanı hemşerimiz Erol Bilecik, alınan erken seçim kararına ilişkin yönetim kurulu adına bir açıklama yaptı, seçim sürecinde kutuplaşmanın keskinleşmemesi için siyasi partilerin üsluplarında, karşılıklı saygı ve hoşgörünün esas alınmasının önemine vurgu yaptı. Bilecik, konu ile açıklamasında […]

Üsluplarda saygı ve hoşgörü esas alınmalı

Bilecik, seçimlerin güven ortamında gerçekleşmesinin tüm siyasi partilerin sorumluluğunda olduğuna vurgu yaptı

TÜSİAD Başkanı hemşerimiz Erol Bilecik, alınan erken seçim kararına ilişkin yönetim kurulu adına bir açıklama yaptı, seçim sürecinde kutuplaşmanın keskinleşmemesi için siyasi partilerin üsluplarında, karşılıklı saygı ve hoşgörünün esas alınmasının önemine vurgu yaptı.
Bilecik, konu ile açıklamasında şunlara yer verdi: “Öngörülebilirlik ve ekonomik reformlara öncelik verilmesi açısından seçimlerin zamanında yapılması yönündeki beklentimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. Bununla birlikte, alınan erken seçim kararının ülkemiz açısından en iyi sonuçlara vesile olmasını diliyoruz.
Seçim sürecinin özgür, demokratik ve adil bir ortamda gerçekleşmesini temenni ediyoruz. İlk defa yeni anayasal çerçevede ve OHAL ortamında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin güven, hukuk, adil koşullar ile düşünce özgürlüğü ortamı içinde gerçekleşmesi için devletimize ve tüm siyasi partilerimize büyük sorumluluk düşmektedir. Seçim sürecinin getirdiği rekabet ortamı içinde, toplumsal kutuplaşmanın keskinleşmemesi için üslupların karşılıklı saygı ve hoşgörüyü esas almasını diliyoruz. Öte yandan, AB ve dış siyasi ilişkilerimizin seçim sürecinden etkilenmemesi için gerekli hassasiyetin sağlanması da önem taşımaktadır.
Küresel ekonomideki mevcut gelişmeler seçim sürecinde dahi ekonomik istikrara azami özen gösterilmesini gerektirmektedir. Seçimlere kadar olan dönemde makroekonomik istikrarı gözetecek politikalara öncelik verilmeli, finansal istikrarı zedeleyecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Seçimlerin ardından ülkemizi demokratik, ekonomik, sosyal ve küresel alanlarda güçlendirecek reformlara odaklanılmasını arzu ediyoruz. Bu alanlardaki reformları tamamlayan, demokrasi ve özgürlükler ülkesi olarak güçlenen bir Türkiye küresel seviyede yüksek siyasi etki ve ekonomik rekabet gücüne sahip olacaktır.” -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version