İsminin başında Cumhuriyet yazan her devlette demokrasi olamaz. Demokrasinin olabilmesi için, laikliğin olması şarttır.
Laik bir cumhuriyette demokrasi de olur, çağdaşlık da olur, aydınlık da olur, geriye gitmek yerine, ileriye ve aydınlığa doğru gitmek de olur.
Bunları bir kez daha belirtmemizin nedeni, son günlerde yaşadıklarımız ve gördüklerimizdir.
Son günlerde, yeşil bayrakların sık sık görüldüğü bir ortam yaratılmak isteniyor.
Geriye gidişin ayak seslerinin duyulabilmesi için adımlar atılmak isteniyor, bu doğrultuda hareket edilme yolunda bir hamlede bulunmak isteniyor.
Laiklik Meclisi, bu yoldaki hareketleri tespit etmiş ve bir rapor düzenlemiştir.
Laiklik Meclisi’nin hazırladığı raporda, laikliğe aykırı eylemler sıralanarak olası tehlikeye dikkat çekilmiştir.
Bu raporun dikkatlice okunması ve tehlikenin farkına varılması gerekir.
Tehlikenin farkına varılsın ki; zaman geçmeden, geç kalındı denilmeden gereken yapılsın.
Raporda belirtildiğine göre, günde en az iki kere laiklik hedef alınmıştır.
Eğer rapordaki tespitler dikkate alınıp karşı adımlar atılmaz ise, tehlikenin giderek büyüyeceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Türkiye; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi anayasamızda açıkça belirtilmiştir.
Hiç olmazsa anayasamızda belirtilen ilkeleri korumak ve bu ilkelere sımsıkı sarılmak zorunda olduğumuzu anlamalı, görmeli ve buna göre de gereken adımları atmalıyız.
Unutmamalıyız ki; şeriat özlemcileri pusuda bekliyor.
Fırsatını bulduklarında; inlerinden çıkarak sinsi emellerini gerçekleştirebilmek için harekete geçeceklerdir.
İşte o zaman bu hareketi önlemek zor olacaktır.
Zor olmakla kalmayacak, büyük çaba sarf edilmesini gerektirecektir.
Bu nedenle vakit geçmeden tehlikeyi gösteriyor ve gereken önlemlerin alınması için uyarıyor ve uykuda olanları da uyandırıyoruz.
Dünya ileriye gidiyor. Geriye, çağ dışı bir anlayışa gitmek isteyenler daima yenilgiye mahkumdur.
Bunu böylece bilmek ve ona göre hareket etmek gerek.
Bizden uyarması…