Lütfü Savaş Anlaşılan Siyasetten Kopmayacak

"Derin Bir Keder Var İçimde, Sustuklarımı Biriktiriyorum"

Bir önceki Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, seçimlerin üzerinden 6 ayı aşkın süre geçtikten sonra, sosyal medya hesabından dikkat çeken uzun bir mesaj paylaştı. Kısa süre önce Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyeliğine başlayan Doç. Dr. Lütfü Savaş, akademik dünyaya dönse de siyasetten kopmayacağını ima eden mesajında, derin bir keder içinde olduğunu belirterek “Sustuklarımı biriktiriyorum” dedi ve şöyle devam etti:

 

“Derin bir keder var içimde, sustuklarımı biriktiriyorum! Hepsi memlekete olan sevdamdan… Kızanlar nasıl aldatıldıklarını bilmeden kızıyor, susuyorum… Yalanların bini bin para, hep aynı sistematik algılarla, karalama kampanyaları ile yürütüyorlar bu işleri. Sanıyorlar ki korkarım! Korkma! Korkmam! Söz konusu Hatay’ın menfaati ise susmam…

 

1 yılda biteceğine söz verdiğiniz evleri bitiremediniz. İktidarın başı dedi ki; ‘5 yıl boyunca yaptığınız hiçbir barınma yerine karışmayacağız.’ Elektriğini ve suyunu kestiniz. Milletin kapısına tarih koyup, ‘boşaltmazsanız güvenlik güçleriyle boşaltırız’ dediniz. Mücbir sebep süresini, ölümü gösterip sıtmaya razı ederek uzattınız. İnsanlara, ‘eşyalarınızı almayın, evlerinize girmeyin, biz size eşya yardımı yapacağız’ dediniz. Yağmalandı, yıkım firmaları tarafından göçük altında bırakıldı. Tek bir kuruş eşya yardımı yapmadınız.

 

Esnafa çarşı kurdunuz, masallar anlatıp ballandıra ballandıra açılışlar yaptınız. Siftah yapamayan, depremde her şeyini kaybeden esnafın kapısına elektrik saati bağladınız. Zayi belgeleri topladınız, milletin gazını alıp hepsini çöp kutusuna attınız. Kira yardımlarını bir SMS ile kesecek kadar korkak, kira yardımlarının Hatay’da kesildiğini meclisteki grup başkanvekillerinizin bilmeyeceği kadar umursamaz olanlar çok günah işlediniz, çok ah aldınız. O kira yardımıyla sadece geçinen depremzede binlerce hemşehrim vardı. Uzattığınız eli geri çektiniz…

 

Bu memleketin çocuklarına eğitim veren konteynerda kalan şerefli öğretmenlerin konteynerlerine elektrik saati zorunluluğu getirdiniz, öğretmenlerimizin onurunu incittiniz. Depremde bozulmayan ve bozulan yerlerde yaptığımız altyapıyı yıkım firmalarınız harabeye çevirdi. Depremden sonra Dünya Bankası’nın hibesiyle finansmanı sağlanan projeleri bizim yaptığımız işlerle bugün altyapı yapıyoruz diye övünüyorsunuz. Söz verdiğiniz barajları, göletleri yıllardır yapamayanlar, hizmetkar oldular, çiftçiyi tarlasını sulamak için elektrik şirketlerinin kucağına attılar, hiç utanmadan Amik Ovası bu dönem bereketli dediler. Çiftçi, ektiği onlarca farklı ürünün bir tanesinden dahi kazanamadı, traktörünü sattı; siz saltanatınızla övündünüz.

 

Suya zam yaptırmayıp HATSU’yu bile isteye batıranlar ile HATSU’yu borç batağında kurtardık diyenler aynı insanlar. Bile isteye garip, yetim bıraktık, bak bırakmaya devam ederiz diyenler ile Hataylıları deprem zamanı günlerce duymayanlar, görmeyenler aynı insanlar. Enkazı yaşam alanlarına döken, şehri beton fabrikalarına peşkeş çekenler, bu şehrin havasını, toprağını, suyunu zehirleyenler ile sağlıkta Hatay’da çağ atladık deyip hastanelerde insanları kuyrukta bekleten, yeterli sağlık hizmeti olmadığı için insanlarımızı yakın illere gitmek zorunda bırakanlar aynı insanlar.

 

Bir de bu insanlara ‘dönem değişti’ diyip ses çıkarmayıp, perdenin arkasında ‘cambaza bak cambaza’ diyenler var… Onlar her dönem rantın peşinde koşanlar. Hatay’ı sizler sahipsiz bıraktınız ama bizler bırakmayacağız. Hatay sahipsiz değildir! Hatay’ın sahipsiz olmadığını göreceksiniz! Siz Hatay’ın onuru ve gururuyla oynayamazsınız. Aklıyla alay edemezsiniz.

 

Kısacası; mevzubahis vatansa, memleketse gerisi teferruattır… Artık keyfiyet döneminiz bitti!”

Exit mobile version