Erdoğan’ın eleştirilerine Yavaş’tan rakamlarla yanıt geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı son açıklamada muhalefeti hedef alarak su ve içki fiyatlarına dair dikkat çekici iddialarda bulundu. Erdoğan, “Bir tarafta ‘bedava yapacağız’ dedikleri suyun fiyatını 10 kat artırıyorlar, diğer tarafta ise alkollü içki fiyatlarını indirmekten bahsediyorlar” diyerek muhalefeti eleştirmişti.
Bu açıklamalara ilk yanıt, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan geldi. Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu eleştirileri somut verilerle çürüttü.
Yavaş: Gelin verilerle konuşalım
Mansur Yavaş, Erdoğan’ın iddialarını doğrudan hedef alarak, “Gelin hep birlikte bugün verilerle konuşalım; çünkü biliyorsunuz rakamlar yalan söylemez” ifadeleriyle paylaşımına başladı.
2010-2018 döneminde su fiyatları nasıldı?
Yavaş, AKP yönetiminde geçen 2010-2018 yılları arasında su fiyatlarının ciddi oranda yüksek olduğunu hatırlattı. Buna göre:
Konut aboneleri için metreküp başına su fiyatı: 71,0 TL
Tüm aboneler için ortalama su fiyatı: 82,7 TL
Bu rakamlar, dönemin su politikalarının yüksek maliyetli olduğunu gözler önüne serdi.
Yavaş yönetiminde su fiyatları yarı yarıya düştü
Yavaş’ın açıkladığı verilere göre 2019-2024 yılları arasında Ankara’da su fiyatlarında ciddi düşüşler yaşandı:
Konut aboneleri için ortalama metreküp su fiyatı: 29,5 TL
Tüm aboneler için genel ortalama: 32,4 TL
Bu sayede su fiyatlarının geçmiş dönemin yarısından daha düşük seviyelere gerilediği belirtildi.
50 bin aileye 1 liradan su desteği
Başkan Yavaş, sosyal destek kapsamında 50 bin haneye suyun tonunu yalnızca 1 liradan verdiklerini de vurguladı. Bu uygulama, ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlar için önemli bir sosyal dayanışma örneği olarak öne çıktı.
Enerji indirimi su fiyatlarını daha da düşürebilir
ASKİ’nin maliyetlerinin önemli bir bölümünün enerji giderlerinden oluştuğunu hatırlatan Yavaş, bu alanda bir indirime gidilmesi durumunda, su fiyatlarının daha da ucuzlayabileceğine dikkat çekti.
Kamuoyuna saygıyla sunulur
Mansur Yavaş, tüm bu verileri kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşarak, eleştirilere belgelerle cevap verdi. Bu adımıyla hem hesap verebilirlik ilkesine bağlı kaldığını hem de yönetim anlayışındaki farkı ortaya koydu.