Bazı coğrafyalarda öyle yapılar var ki akıl sır ermez..
Kaş yapıların zamana Meydan okurcasına dimdik ayakta kalması ilham kaynağı olmaz mı?
Nasıl bir ustalık ve vizyonla hangi malzeme ile yapılmışsa günümüze kadar gelmiş ve hala kullanılıyor ve cazibesini koruyor.
Köprüler yapmışlar mesela
Uçsuz bucaksız bir derinlik ve metrelerce genişlikte..
Simetrisi, düzeni, ölçüleri, muntazam görüntüsü ve sağlamlığı ayrı bir hayranlık yaratıyor.
Diğer yandan İnsan ister istemez düşünüyor…
Sen bu taşları nasıl, neyle yapıştırdın da 100 sene 200 sene bozulmadan, dağılmadan ,yıkılmadan bu kadar dayandı, nasıl bu kadar temiz kaldı, aşınmadı, bozulmadı?
Demir yok ,çimento yok, teknoloji yok ,ulaşım kolay değil, taşıma kolay değil…
Nasıl bir vizyonla bu kadar güzel ve estetik ve bir o kadar sağlam, enteresan güzellikler ortaya çıktı?
Günümüzde bir yıllık bazı yapılar ayakta duramazken…
100 sene 200 sene önce yapılan Yollar, Kaldırımlar hala kullanılırken taşlar yerinde dururken zamana Meydan okurken…
Birçok yerde Yollar çöküyor, Kaldırımlar 3 sene 5 sene geçmeden taşları yerinden oynayabiliyor, dağılıyor, görüntüsü de bozuluyor, yürümeyi de zorlaştırıyor, üstünde yürüyenleri bazen düşürebiliyor da…
Kimi yerlerde asırlık ağaçlar korumaya alınıp ilgi odağı olurken ..
Bazı yerlerde buna benzer ağaçların devasa dalları acımadan kesilerek tekrar çıkmasın diye neler yapılmış?
Bazı yörelerde parklar, Bahçeler ,Botanik Bahçeler gibi doğal halleriyle korunurken ..
Bazı yerlerde her mevsim dalları dibine kadar kesilen ağaçlar Kendine bile gölge yapamıyor.
Bir memleketin Kişiliğini ve tarihsel özelliklerini yansıtan değerleri ve yapılarının anlattıkları ve anımsattıkları ne kadar önemli ve değerliymiş..
Zamansız yapıların ve mekanların korunması, dokunulmaması ne kadar önemliymiş ve değerliymiş.
Bunu yapması gerekenlerin farkında olması ve Yapması da ne kadar önemli ve değerliymiş.
Yara Bandı yapıştırılmış gibi görünen sıva, çimento eklemelerinin olduğu yerlere bakınca bunları düşünmemek ve Üzülmemek ne mümkünmüş.