Milletvekili Kaşıkçı…

Mühendis ve mimarların sorunlarını Meclis gündemine getirdi… Pandemi süreci, istihdam problemini ekledi MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, parlamentonun geçtiğimiz günkü oturumunda kürsüden yaptığı konuşmada, mühendis ve mimarların genel problemlerini gündeme getirdi, çözüm önerilerini sundu. Ülkemizde ve dünyanın birçok köşesinde inşaat projelerinin hayata geçmesinde emeği olan maden, çevre, jeoloji, jeofizik, makine, elektrik, harita ve inşaat mühendisleriyle […]

Mühendis ve mimarların sorunlarını Meclis gündemine getirdi…

Pandemi süreci, istihdam problemini ekledi

MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, parlamentonun geçtiğimiz günkü oturumunda kürsüden yaptığı konuşmada, mühendis ve mimarların genel problemlerini gündeme getirdi, çözüm önerilerini sundu.
Ülkemizde ve dünyanın birçok köşesinde inşaat projelerinin hayata geçmesinde emeği olan maden, çevre, jeoloji, jeofizik, makine, elektrik, harita ve inşaat mühendisleriyle mimar ve şehir planlamacılarının zaten var olan, meslekten kaynaklı problemlerinin üstüne bir de pandemi sürecinin de etkisiyle daralan iş hacminden kaynaklı istihdam probleminin eklendiğini söyleyen Milletvekili Kaşıkçı, mühendislik hizmetlerinin kalitesinin, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin hangi seviyede olduğunu gösteren somut bir gösterge olduğunu ifade etti.

Altyapısı olmayan üniversitelere Mühendislik Programı açılmamalı…

Her alanda ihtiyacın tam olarak belirlenmesi ve bir program dâhilinde hareket edilmesinin temel iş programının değişmez bir parçası olduğunu, ancak özellikle mühendislik alanında ihtiyacın çok üzerinde mezun veren eğitim programının ısrarla, maalesef devam ettirildiğini belirten Milletvekili Kaşıkçı, konuşmasında şunlara yer verdi: “Mühendislik eğitimini veren mevcut üniversitelerin yanına sürekli yeni üniversiteler eklenmektedir. Oysaki mühendislik eğitimini verebilmek için, laboratuvardan akademik kadroya kadar ciddi bir altyapıya ihtiyaç var. Gerekli mühendislik eğitimini verebilmek için önemli olan laboratuvar ve akademik kadrolardan yoksun bu üniversiteler sayesinde, her yıl ihtiyacımızın çok üstünde mezun verilmekte ve bu problem, önümüzde çözüm bekleyen koca bir konu hâline gelmektedir.
Birincisi, üniversitelerdeki mevcut mühendislik kontenjanı; ikincisi, hâlihazırda öğrenim gören mühendis sayısı ve son olarak da, mühendislerin mezuniyet sayısı… 2020 yılında, mühendislik programlarının kontenjanı 71.244 kişi olmuştur. Peki, şu an hâlihazırda bu programlarda okuyan öğrenci sayısı kaçtır? 290 binin üzerindedir. Fakat bu rakamlara, başka fakültelere bağlı olan mühendislik programları dâhil değildir. Onları da dâhil edersek, sayı 300 binin üzerine çıkmaktadır.
Üniversitelerdeki mevcut kontenjanı verdik, hâlihazırda okuyan öğrenci sayısını verdik, şimdi de mezun öğrenci sayısına bakalım… 2018-2019 yılında, üniversitelerin mühendislik programlarından toplamda 61.696 kişi mezun olmuştur. Bakınız, 2018-2019 yılında sadece inşaat mühendisliğinden 12.083 mezun verilmiştir. Sadece elektrik elektronik mühendisliğinden mezun sayısı 9.907’dir. Sadece harita mühendisliğinden mezun sayısı 1.660’tır. Görüldüğü gibi, bu rakamlar ihtiyacımızın çok üstündedir.
Bir diğer sıkıntı ise çok düşük netlerle üniversitelerin mühendislik programlarına öğrenci yerleşmesidir. Bu ise hem mesleğe hem de programlara yerleşen arkadaşlarımıza önemli sıkıntılar yaşatmaktadır. O yüzden de üniversitelerin mühendislik programları tekrardan ele alınmalıdır.
Bunun yanında, laboratuvar altyapısı ve akademik kadrosu tam olmayan bir üniversiteye artık, mühendislik programı açılmamalıdır. Tıpkı hastanesi olmayan bir üniversitede tıp fakültesi açılamadığı gibi laboratuvar altyapısı olmayan bir üniversitede de mühendislik programı açılmamalıdır.”

Kamuya alımlarda kontenjan artırılmalı…

Özellikle yurt dışı projelerinde çalışmak isteyen birçok mühendis ve mimarın olduğunu söyleyen Milletvekili Kaşıkçı, konuşmasının sonunda şunlara yer verdi:
“Ancak, bu arkadaşlar ile yurt dışı projeleri arasında köprü vazifesi görecek bir sistemin inşa edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu sistemin içerisine, yurt dışında çalışan arkadaşların alacak ve hak kayıplarından kaynaklı sıkıntılarını çözecek bir mekanizma da yerleştirilmelidir. Özellikle deprem riski olan yerleşim bölgelerindeki belediyelerin teknik kadrolarında muhakkak suretle jeofizik ve jeoloji mühendisleri istihdam edilmelidir.
Çevre Bakanlığımızın geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştığı yeni bir düzenleme oldu. Bu yeni düzenlemede, ‘Artık, binalarımıza kimlik belgesi verilecek’ diye bir ifade vardı. Bizim, buradan Sayın Bakanımızdan da ricamız, bu yeni kimlik belgesini verme ruhsatı inşaat mühendisi ve mimar arkadaşlarımıza verilirse eğer, istihdamda da çok önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz. Ayrıca yine Çevre Bakanlığımız geçtiğimiz günlerde bir uygulama başlattı. Çevre Bakanlığı’na bağlı yeni inşaatlarda, yeni projelerde genç mezun kontenjanı diye bir kontenjan koydu. Bunun çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Yine, kamuya alımlarda mühendis ve mimar kadroları ile tekniker kadrolarının kontenjanının artırılması gerektiğini düşünüyorum.” -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version