Halep’in, Kerkük’ün, Musul’un güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir.
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu, TBMM’deki konuşmasında Halep, Musul ve Kerkük’ün güvenliğinin esasen Türkiye’nin güvenliği olduğunun altını çizdi.
CHP Grubu’nun, ülkede bulunan mültecilere yönelik devlet ya da sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan hizmetlerle ilgili vermiş olduğu önerge üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşurken, Suriye’de 2011 yılında başlayan iç karışıklıkla, aralarında sivillerin bulunduğu yüz binlerce insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Ahrazoğlu, geçmişle ilgili şu bilgileri hatırlattı:
“23 Milyon nüfuslu Suriye’de 6 milyondan fazla insan yerlerinden yurtlarından edilmiş, 5 milyona yakın Suriyeli de başka ülkelere göç etmek durumunda kalmıştır. Suriye’deki iç savaş sonucunda ülkemize de 4 milyona yakın Suriyeli mülteci sığınmış durumdadır, altı yıldır da ülkemizde bulunmaktalar. Türkiye’nin, dünyada bir insanlık örneği verdiği ve gelenlere eğitim, sağlık gibi hizmetlerin yapıldığı, barınma gibi hizmetlerin verildiği her türlü hizmet konusunda hem devletimiz hem de sivil toplum kuruluşları olarak gerekli yardımlar yapılmaktadır. Ancak bu durumun nihayetiyle böyle sonuna kadar gitmesi de mümkün değildir. Bunlar, bir müddet sonra Suriye’deki iç karışıklık önlendikten sonra ülkelerine de döneceklerdir.”
-GÜVENLİK BÖLGESİ-
Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye, içerisinde bulunduğu durum gereği sınır güvenliğini sağlamak mecburiyetindedir. Fırat Kalkanı harekâtının başlamasıyla birlikte burada bir güvenlik bölgesi oluşturuldu ve daha sonraki Astana süreci içerisinde Türkiye, Rusya ve İran’ın müştereken garantör olarak bulunduğu bir süreç başlatıldı. Bu süreçten sonra da İdlib bölgesi ve civarında güvenli bir bölge oluşturulmasına çalışıldı.”
-MAĞDUR TÜRKMENLER-
Bölgede 3,5 milyona yakın Türkmen’in yaşadığını ve Suriye’nin ikinci büyük nüfusuna sahip olduğunu söyleyen MHP’li Vekil Ahrazoğlu, sözlerine devamla, “Suriye’deki yaşanan dramdan en çok etkilenen ve sahipsiz kalan Türkmenler olmuştur. Türkiye, Türkmenler konusunda gerekli hassasiyeti göstermeli, Astana süreci ve diğer süreçlerde Suriye’de bulunan Türkmen Meclisi’nin, ki 3 tane siyasi parti, müştereken oluşturduğu Türkmen siyasi partisinin temsili konusunda gerekli girişimlerde bulunmalıdır” açıklamasını yaptı. Suriye’nin, Halep’in, Kerkük’ün, Musul’un güvenliğinin Türkiye’nin güvenliği olduğunu belirten Ahrazoğlu, “Bu süreçte, oradaki doğal gazı ve petrol yataklarını ellerine geçirmek isteyen Amerika ve İsrail’le birlikte bu süreci başlatanları Türkiye’nin iyice takip etmesi gerekmektedir” şeklinde konuşmasın tamamladı. -Mehmet Özgün-