Geniş katılımlı “Yaşam alanlarımıza, Milleyha’ya Sahip çıkıyoruz!“ panelinde ortak sonuç:
“Yaşam alanlarımıza, Milleyha’ya Sahip çıkıyoruz!“ konulu panel geçtiğimiz Cumartesi günü Samandağ Deniz Sitesi Park Kafe’de gerçekleştirildi.
Samandağ Belediye Meclis Üyesi Sinem Kayıkçı moderatörlüğünde geçekleştirilen panele; MKÜ Öğretim Üyesi- Biyosistem Müh. Böl. Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berkant Ödemiş, Antakya Doğa, Sanat ve Turizm Derneği Başkanı- Botanik uzmanı, Biyolog Dr. Samim Kayıkçı konuşmacı olarak katıldı.
Panele; Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı ve şube yöneticileri, Samandağ Emekli Dayanışması üyeleri, SES Yönetim Kurulu Üyeleri, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Dereği Başkanı Mişel Atik, TİP Hatay İl Başkanı Şahin Kışlakçı, HDP Hatay İl Yöneticisi Tuncay Yılmaz, HDP Samandağ İlçe Eş Başkanı Naim Özbek, TİP Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam, DSP Samandağ İlçe Başkanı Haydar Süslü, SYKP İlçe Yöneticileri, TÖP İlçe Yöneticileri, Sözümüz Var Meclisi Üyeleri, Ayhan Kara Vakfı Başkanı Ayhan Kara, Nefes Almak İstiyorum İnisiyatifi Üyeleri, Yeni Mahalle Muhtarı Behcet Deniz ve çok sayıda kişi katıldı.
Panelin açılışını Belediye Meclis Üyesi Sinem Kayıkçı yaptı.
Sulak alanın ikiye bölünmesi engellenmeli …
MKÜ Öğretim Üyesi- Biyosistem Müh. Böl. Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berkant Ödemiş, konuşmasında sulak alanların özelliklerine ve önemine değinerek, Milleyha’da bu güne kadar neler yaşandığını sıraladı. Ödemiş, konuşmasında “Milleyha’da şu anda tarımsal üretim için toprak kazanımı ve kurutma faaliyetleri yaşanıyor. Yani yurt dışında birçok ülkenin koruma statüsüne aldığı yerleri biz şu anda kurutmaya çalışıyoruz. Belediyenin desteğiyle sulak alanın ikiye bölünmesi söz konusu ve 3. bir yol yapılıyor. Bu kesinlikle Milleyha’nın ölümü demek. Çünkü bütün sulak alanlar için geçerli bir durum olan sinerjik etki geçtikten sonra yavaş yavaş daralır ve kendiliğinden yok olur. Milleyha’yı bilenler bilir sol taraftaki alan tuzu seven bitkilerden oluşuyor. Bir süre sonra bu bitkilerin ortadan kalkması kaçınılmaz.
Ortasındaki yol kaldırılmalı …
Otlatmalar nedeniyle toprak yüzeyindeki bitki örtüsü kaybolmaya başlamış ve büyük olasılık kıyı kumullarının kalkması nedeniyle oraya deniz suyu girişi olacak. Bu alanda kuruma başladıktan sonra deniz suyu içeri doğru girer ve kıyı bölgesinde tarım yapmak her zaman risklidir. Burada tuz birikintisi oluşur ve kuruma sonrası deniz suyu girişi yer altından olur. Milleyha şu anda bu geçişleri önleyen karakterde bir sulak alandır” dedi.
Milleyha için yapılması gerekenleri sıralayan Ödemiş “ilk olarak ortasındaki yolu kaldırmamız lazım. Burası bir kamusal alan niteliğinde bir yer ama maalesef kamu görevlileri görevini yapmıyor. Bu tip yerlerde sulak alanlar kururken halk doğal bir refleksle bir araya geliyor ama maalesef bir arada kalamıyor.
Milleyhayı kurtarabilirsek, başka alanları da kurtarabiliriz …
Dolayısıyla çok bir araya gelme kültürümüz olmayınca bundan beslenen bir takım mekanizmalar ortaya çıkıyor ve bu tip alanlar yok olup gidiyor. Dilerim burada benzer bir sorun ortaya çıkmaz.” dedi.
Daha sonra Botanik uzmanı, Biyolog Dr. Samim Kayıkçı konuşma yaptı. Kayıkçı konuşmasında Milleyha Sulak Alanı’nın neden önemli olduğunu ve alandaki biyo çeşitlilik hakkında bilgiler verdi. Kayıkçı, Milleyha sulak alanını kurtarabilirsek, başka alanları da kurtarma şansımızın olabileceğini vurguladı. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi.
Mehmet ÖZGÜN