Mücadele İyi, Tedbir Önemli

Merhaba sevgili okuyucu. Önce; ‘ acaba bir şaibe var mı?’ diye tereddüde düştük, ama görünen o ki; Türkiye, Covid 19 mücadelesinde sağlık alanında büyük bir başarıya imza atıyor. Açıklanan vefat sayıları, vaka sayısı ve test sayıları itibariyle, tıp alanında ciddi bir stratejik başarının varlığı birçok batılı devlet tarafından da kabul ediliyor. Hal böyle olunca akla […]

Merhaba sevgili okuyucu.

Önce; ‘ acaba bir şaibe var mı?’ diye tereddüde düştük, ama görünen o ki; Türkiye, Covid 19 mücadelesinde sağlık alanında büyük bir başarıya imza atıyor. Açıklanan vefat sayıları, vaka sayısı ve test sayıları itibariyle, tıp alanında ciddi bir stratejik başarının varlığı birçok batılı devlet tarafından da kabul ediliyor. Hal böyle olunca akla ilk gelenlerden biri de, Atatürk’ün, ‘ Beni Türk Doktorlarına emanet edin” sözü oluyor. Demek ki, ülkemiz coğrafyasındaki tıp başarısı bugüne özel bir başarı öyküsüne sahip değil. Geleneksel.

Şöyle kısaca olup bitene bir göz attığımızda, Türkiye, geç kalmadan okulları kapatıp sıkı tedbir ve yasaklarla hayatı yavaşlattı. Buna, 65 yaş üstünün sokağa çıkma yasağı eklendi ve bir süre sonra 20 yaş altı çocuklar da evde kalmak zorunda bırakıldı. Bu kısmi sokağa çıkma yasağı son derece hızlı ve doğru kararlar olarak kendini gösteriyor. Korkulan sağlık tablosunun sonuçlara yansımaması ve kısa denilebilecek sürede mücadele trendinin stabilleşmesi, taraflı tarafsız hepimizin alkış tutması gereken bir çaba.

Bu sonuçlarda başarının kendini göstermesinin en ciddi nedeni, bilim adamlarınca birçok farklı dinamik üzerinden açıklanıyor. Bana en mantıklı gelen açıklama ise; Türkiye’nin genç nüfus oranının çok yüksek olması. 20-65 yaş arası vatandaşların günlük yaşamı idame ettirmesi, sokağa çıkması, kısmi bir sürü bağışıklığını da beraberinde getiriyor. Yaşlıların ve çocukların korunması, hafta sonu birçok büyük kentte sokağa çıkma yasağının uygulanması sonuç verdi. Bilim Kurulu’nun başkanlığında alınan tavsiye kararlarının Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın orkestra şefliğinde ülkede vücut bulması, verilen mücadelede iyi bir melodinin kulağa gelmesine neden oldu.

Kuşkusuz ki yıpranmış ve artık miladını doldurmuş olan AKP iktidarının ve iktidarın başındaki tek adam rejiminin artık iki kere iyi düşünme zorunluluğu var. Krizin ilk şok devresinde hepimizin odaklandığı şey, kuşkusuz ki sürecin önce stabil bir tabloya erişmesi, ardından da normalleşmenin gelmesiydi. Bu mücadelede emeği olanları ve özellikle sağlık çalışanlarını yürekten alkışlamak ve yiğidin hakkını yiğide vermek lazım.

Sağlık alanında gerçekleşen birçok doğru bizleri mutlu ederken, başta ekonomi, iş dünyası, esnafın hali, işsizlik, güvenlik vb konularda ise tam bir fiyasko yaşanıyor denebilir. 81 milyonluk ülkede harıl harıl maske üretiliyor, dünyanın dört bir tarafına maske yardımı yapılıyor, ama ülke insanına maske ulaştırılamıyor. Burası gerçekten ilginç.

Covid 19 ile mücadelenin orta vadeli süreci nihayet geldi. İşte en büyük ciddiyetin yaşanması gereken evredeyiz. Öyle ki, bu orta vadede yapılacak en ufak hata, bugüne kadar elde edilmiş tüm başarıyı bir kalemde silebilir. O da, normalleşme isteklerinin, tedbirlerin yumuşatılmasıyla beraber ülke genelinde bir rehavete neden olma riskidir. Ekonomiyi canlandırmak ve üretimi körüklemek adına sosyal yaşamda bugüne kadar yürütülen önlemlerden geri adım atılırsa, tablo tam tersine dönebilir.

Önlemlerin, hatırı sayılır bir süre daha; kanımca Haziran ayının sonlarına kadar ciddiyet ile devam ettirilmesinden yanayım. Ancak; 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağı kapsamında bunaldığını, korkarım ki başka rahatsızlıkların hortladığı da bir gerçek. Yine Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda ve iyi bir planlama ile sokakları, parkları belli saatler arasında yaşlılara ve çocuklara bırakmalıyız. Bu uygulama, sınavda başarısız gibi görünen batı ülkelerinde bile ciddi şekilde tartışılmaktadır.

“Evde kal, sokağa çıkma” demek, elbette ki önemli ve sonuç verdi. En büyük risk grubu olan yaşlılarımızı koruduk, koruyoruz. Ama onların Covid 19 dışı nedenlerle sağlığını kaybetmesine de izin vermemeliyiz.

Tedbiri elden bırakmadan, daha da planlı bir yaşam modeli yaratılmalıdır.

Evde kalın, önlemleri ciddiye alın.

Sevgiyle.

Exit mobile version