CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, Bodrum’da düzenlenen Alevi paneline katılarak Suriye’deki Alevilere yönelik baskıları gündeme taşıdı.
CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bodrum’da Alevi Bektaşi Federasyonu ile Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği bir panele katıldığını duyurdu. Panelde yaptığı konuşmada, Suriye’de Alevi toplumuna karşı gerçekleştirilen sistematik saldırıları ve bu saldırıların ardındaki politik-teolojik arka planı değerlendirdiğini belirtti.
Mullaoğlu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği’nin düzenlediği panelde, Suriye’de Alevilere yönelik yapılan sistematik katliamların arkasındaki politik nedenleri ve teolojik itikadı anlattık. Zulme ve soykırıma karşı çıkmak bütün insanlığın ortak sorumluluğudur! Vicdan sahibi herkes gibi bu zulme sessiz kalmayacağız. Paneli düzenleyen kurumlara ve katkı sunan herkese teşekkür ederim.”
“Uluslararası Sessizlik Son Bulmalı”
Panelde özellikle uluslararası toplumun sessizliğine de dikkat çeken Mullaoğlu, Alevi toplumunun yalnızlaştırılmasına karşı ortak bir duruş gerektiğini vurguladı. “Aleviliğe karşı yürütülen sistematik yok sayma ve fiziksel şiddet politikaları sadece bölgesel bir sorun değil, insanlık suçu kapsamındadır” diyen Mullaoğlu, bu tür etkinliklerin toplumun bilinçlenmesine katkı sunduğunu belirtti.
Dayanışma Çağrısı
Katıldığı panelde konuşmacı olarak yer alan Mullaoğlu, Alevi inancının tarihsel olarak baskılara karşı direniş geleneği taşıdığını vurgularken, günümüzde de Alevi yurttaşların hakları konusunda daha duyarlı bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini ifade etti. CHP’li vekil, her türlü mezhep temelli şiddet ve ayrımcılıkla mücadelenin ortak bir insanlık görevi olduğunu yineledi.
Etkinliğe Yerel Katılım Yoğundu
Bodrum’da gerçekleştirilen panel, bölgedeki Alevi kurumlarının yanı sıra çok sayıda vatandaşın katılımıyla yoğun ilgi gördü. Etkinlikte Suriye başta olmak üzere Ortadoğu coğrafyasındaki Alevi toplulukların yaşadığı zorluklar, tarihsel ve güncel boyutlarıyla ele alındı.