Mutedil bir insandı…

Barıştan Yanaydı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 8. yıldönümü nedeniyle bir yazı kaleme alan Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Erbakan Haftası’nın bu yılki temasının “Nezaket ve Dürüstlük” olarak belirlendiğini söyledi. “Nezaket ve Dürüstlük” temasıyla, vefatının 8. yıldönümünde anılan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan için bir değerlendirme yapan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi ve […]

Barıştan Yanaydı

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 8. yıldönümü nedeniyle bir yazı kaleme alan Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Erbakan Haftası’nın bu yılki temasının “Nezaket ve Dürüstlük” olarak belirlendiğini söyledi.

“Nezaket ve Dürüstlük” temasıyla, vefatının 8. yıldönümünde anılan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan için bir değerlendirme yapan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi ve Hatay siyasetinin önemli isimlerinden Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Erbakan Hocamız; nezaket yönüyle günümüz insanı için çok önemli bir örnektir. Ayırım yapmadan nezaketle muamele etmiş, ötekileştirmemiş ve halkı kutuplaştırmamıştır. Kişilerle değil, zihniyetlerle mücadele etmiştir. Siyasi rakiplerini terörist, vatan haini, bölücü, çete gibi ithamlarla suçlamamıştır. Bugün Erbakan Hocamızın ideallerine, hedeflerine ve nezaketine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi.
-HAYATTA OLSAYDI!-
Necmettin Erbakan için oldukça dikkati çeken bir saptama yapan Çalışkan, şöyle devam etti:
“Belki de Erbakan Hocamız hayatta olsaydı; Suriye olayında arabulucu olur ve bu kadar kan dökülmezdi. Mısır’daki idamlara da müdahil olur, engellerdi. Belki olaylar bu noktaya da gelmezdi. O, hiçbir zaman ümitsiz değildi ve insanlara sürekli moral verirdi. Devlet dairesinin önünden geçmeye korkan, mazlum Anadolu insanına, ‘Ayağa kalk ve devleti sen yönet!’ diyerek yeni bir ruh aşıladı.”
Erbakan için, “O, büyük projelerin mütevazı insanıydı” diyen Çalışkan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Son olarak özellikle şunun altını çizmek gerekir ki; Erbakan Hocamız; Siyasetçi, İlim ve Fikir İnsanı, Teknokrat, Bürokrat, Sanayici, Dava Adamı ve Devlet Adamı gibi vasıfları taşıdığı halde, o, ‘siyasetçi’ olmayı tercih etti. Çünkü insanlığın kurtuluşunun bu yolla mümkün olacağını inanıyordu. Ömrünün son günlerinde, hastane odasında, hasta yatağında, son anlarındaki icraatı, davasının/Saadet Partisi’nin başarısı için çaba sarf etmek oldu.” -Tamer Yazar-

Exit mobile version