NE ZAMAN NERDEYİZ

Şair – yazar Ahmet Özer, bir söyleşimizde “Şiirin yaşamınızdaki önemi nedir? Neden şiir okumalıyız?” sorularıma şu karşılığı vermişti: “Şiir yaşamımın ayrılmaz bir parçası. Güzel bir şiiri okuduğumda, onu ben yazmış kadar sevinirim. Beni yıkayıp durulayan, yaşam karşısında mutlu kılan, düşündüren, büyük serüvenlere salan, tekilken çoğul kılan şiiri, sevincimin ufku olarak değerlendirebilirim. Sevginin, acının, umudun, öfkenin, […]

Şair – yazar Ahmet Özer, bir söyleşimizde “Şiirin yaşamınızdaki önemi nedir? Neden şiir okumalıyız?” sorularıma şu karşılığı vermişti:

Şiir yaşamımın ayrılmaz bir parçası. Güzel bir şiiri okuduğumda, onu ben yazmış kadar sevinirim. Beni yıkayıp durulayan, yaşam karşısında mutlu kılan, düşündüren, büyük serüvenlere salan, tekilken çoğul kılan şiiri, sevincimin ufku olarak değerlendirebilirim. Sevginin, acının, umudun, öfkenin, direnişin, coşkunun… ifadesi olan bir başka alan bulmak mümkün müdür? Şiir, ceplerimizde taşıdığımız en gerekli eşyamızın arasında yer alabilse, yaşamımız çok daha zenginleşir.

Şiir insanı çoğaltan en önemli yazın türü. Sizi bir yerden alıp bir başka yere götüren, duygularınızı incelten, doğayı, insanı, çocuğu, hayvanı, tomurcuğu, akan suyu, sararan başağı, koşan tayı daha iyi algılamada, özetle dünyayı sevdirmede önemli payının olduğunu düşünüyorum. Ayrıca şiirin tepkilerimize, karşı duruşumuza, öfkemize, direncimize de ayna tuttuğu bir gerçek. Yüreğimize ılık bir esinti veren, bilincimize tazelik katan, her türlü yıkımın karşısında öfkemizi gürze dönüştüren dizelerin güzelliği; bir insanın kimliğidir, kişiliğidir, duruşudur. Şiir; sevgiyi doğuran, kişiyi tazeleyen bir güzellik olunca, onsuz kalmanın yoksunluğunun ucu bucağı olur mu?”

Şiiri, edebiyatı yaşamıyla bütünleştiren Ahmet Özer, emeğe saygıyı, bireyselden evrensele bir yaşama biçimi olarak duyumsar. Sanatın temelindeki güzelliği, duyarlığı, yüreğe kazınan hazzı arttırmak ister. Sanat adamının yaşadığı çağdan sorumlu olması gerektiğine inanır. Günümüzde duruşu sağlam, tavrı kesintisiz, direnci örnek insanlar olmayı “insan” olmanın paydası sayar. Gerek şiirinde gerekse düz yazılarında, yaşadığımız döneme tanıklık etme duygusu öne çıkar. Aşkla şiir arasında son derece yakın bir bağ görür. Aşkın büyüsüyle şiirin söylemi, aşkın kuşatıcı gücüyle şiirin imgesel gücünü hep iç içe düşünür. Ahmet Özer, işte bu büyülü alana yaşamını adamıştır.

Toplumcu şiirimizin çağdaş sesi Ahmet Özer’in Ne Zaman Nerdeyiz adlı yeni şiir kitabını okurken anımsadım bunları. “Şiir dağına tırmanışın 57. yılında” sözleriyle sunulan kitap, şairin bütün şiirlerinden bir seçkiyi içeriyor. İşte bu güzel kitaptan bir şiir:

 

söyle yüzüm tanığımsın

 

aşk eskidi/ yollar uzun

bir dalga kırıldı yüzümde

kar sesinde uçan çiçek

yüreğimde gülüşündür

sevgi bitmez/ düş yaşatır.

 

bir gün olur gurbet başlar

saat durur/ deniz biter

sesim aranır yılları

ömrümüz bir yangın yeri

çiçek solar/ bulut kaynar.

 

söyle yüzüm/ tanığımsın

kaç bahara göğüs gerdin

bir çocuğun sevincini

gidişini bir babanın

tarih yazar/ dünya okur.

 

şiirim bir atar damar

yaşıyorum dizelerde

gömleğimde binbir nakış

bir ağlama/ uykuya dur

kuşlar gider/ sonbahardır

 

Ahmet Özer; bilgisi ve birikimiyle, duruşu, tavrı ve direnciyle örnek bir şairimizdir. Bugüne değin on ikisi şiir, otuz altısı inceleme, araştırma, söyleşi, deneme, biyografi, makale, öykü türünde kırk sekiz kitabı yayınlandı. Ne Zaman Nerdeyiz adlı kitabı daha güzel bir dünya umudumuzu tazeliyor, yaşamımızı zenginleştiriyor…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version