Neden şiir okumalıyız?

Şair, yazar Ahmet Özer “Güzel bir şiiri okuduğumda, onu ben yazmış kadar sevinirim” der. Şiiri, sevincinin ufku, insanı çoğaltan en önemli yazın türü sayar. Şiiri, edebiyatı yaşamıyla bütünleştiren Ahmet Özer, emeğe saygıyı, bireyselden evrensele bir yaşama biçimi olarak duyumsar. Sanatın temelindeki güzelliği, duyarlığı, yüreğe kazınan hazzı arttırmak ister. Sanat adamının yaşadığı çağdan sorumlu olması gerektiğine […]

Şair, yazar Ahmet Özer “Güzel bir şiiri okuduğumda, onu ben yazmış kadar sevinirim” der. Şiiri, sevincinin ufku, insanı çoğaltan en önemli yazın türü sayar.

Şiiri, edebiyatı yaşamıyla bütünleştiren Ahmet Özer, emeğe saygıyı, bireyselden evrensele bir yaşama biçimi olarak duyumsar. Sanatın temelindeki güzelliği, duyarlığı, yüreğe kazınan hazzı arttırmak ister. Sanat adamının yaşadığı çağdan sorumlu olması gerektiğine inanır. Günümüzde duruşu sağlam, tavrı kesintisiz, direnci örnek insanlar olmayı “insan” olmanın paydası sayar. Gerek şiirinde gerekse düz yazılarında, yaşadığımız döneme tanıklık etme duygusu öne çıkar. Aşkla şiir arasında son derece yakın bir bağ görür. Aşkın büyüsüyle şiirin söylemi, aşkın kuşatıcı gücüyle şiirin imgesel gücünü hep iç içe düşünür. İşte Ahmet Özer, bu büyülü alana yaşamını adamıştır. Aşağıdaki dizeler onundur:

sevgilim şiir
yüreğimi atlaslarla sargılayan
duyarlık rüzgârım benim
günlerdir içimin öksüzlüğüne iniyorsun
birden ateşler dökülüyor solgun yüzüme
dilim şiir.

Şiir kitapları eskisi kadar okunmuyor. İnsanlar şiirsiz yaşıyor. Çoğu yayınevi şiir kitaplarını değerlendirmeye bile almıyor. Büyük zorluklarla yayımlanan şiir kitapları ise, kitapçı raflarında yer bulamıyor. Ancak bu durum sadece ülkemize özgü bir durum değil, tüm dünyada böyle. Ahmet Özer’e bunun nedenini sorduk:

“Toplumsal yaşam, bizi bize bırakmıyor. Dünyanın sürekli değişen gündeminde; duyarlığımız, düşüncelerimiz, tavrımız sürekli hançerleniyor. Bu arada insanın duyarlığının giderek azaldığını düşünüyorum. Şiir bir duyarlığın çiçeğidir. Gülten Akın’ın özgün dizeleriyle söylersek: ‘Ah kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya’.”

Ahmet Özer, şiirin yaşamımızdaki önemini ve neden şiir okumamız gerektiğini şöyle anlatıyor:

“Sevginin, acının, umudun, öfkenin, direnişin, coşkunun… ifadesi olan bir başka alan bulmak mümkün müdür? Şiir, ceplerimizde taşıdığımız en gerekli eşyamızın arasında yer alabilse, yaşamımız çok daha zenginleşir. Sizi bir yerden alıp bir başka yere götüren, duygularınızı incelten, doğayı, insanı, çocuğu, hayvanı, tomurcuğu, akan suyu, sararan başağı, koşan tayı daha iyi algılamada, özetle dünyayı sevdirmede önemli payının olduğunu düşünüyorum. Yüreğimize ılık bir esinti veren, bilincimize tazelik katan, her türlü yıkımın karşısında öfkemizi gürze dönüştüren dizelerin güzelliği; bir insanın kimliğidir, kişiliğidir, duruşudur. Şiir; sevgiyi doğuran, kişiyi tazeleyen bir güzellik olunca, onsuz kalmanın yoksunluğunun ucu bucağı olur mu?”

Ahmet Özer; bilgisi ve birikimiyle, duruşu, tavrı ve direnciyle örnek bir şairdir.

Orhan Tüleylioğlu

Exit mobile version