24 Ocak Devrim şehitlerimizden Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü.
Uğur Mumcu; yaşamı boyu daima doğruları görmüş, bilmiş ve yazmıştır.
O; bir Atatürk sevdalısı idi, öyle ki, onun yaşamında Atatürk vardı ve var olmaya devam etti.
O; bir Cumhuriyetçi idi, laik idi. Gericiliğe karşı ilericiliği savunan, ülkenin aydınlık geleceği için uğraş veren bir araştırmacı yazar idi.
Bu fikirleri savunduğu, bu ilkelere inandığı için alçakça ve haince katledildi; elimizden alındı.
Uğur Mumcu’nun katledilmesiyle onun inandığı ilkeler son bulmadı. Aksine güçlendi, kök saldı.
Ve bütün bir ülkeyi kucaklayan bir hale geldi…
Eğer bugün; gericiliğin ayak sesleri duyuluyor ama başarıya ulaşamıyorsa, bunu onun fikirlerini savunan ve tüm ülkeyi sarmış bulunan Atatürk kuşağına borçluyuz.
O Atatürk kuşağı da, Uğur Mumcu ve onun gibilerinin fikirleri ile yetişmiş olduğu için, güvendeyiz, ayaklarımız güvenli bir zemine basar durumdayız.
Uğur Mumcu; emperyalizme karşı bir görüşü de savunur idi.
Öyle ki; Dünya’nın birçok bölgesinde o görüşü savunanlara da yol göstermiş, öncülük etmiş ve destek vermiş bir araştırmacı yazar idi.
O; katledilişinin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen, unutulmadı, aksine aranan bir yazar olarak daima bir yol gösterici oldu.
Uğur Mumcu; bugünde, yarında, gelecek günlerde de böyle olacak, böyle kalacaktır.
Geriye gidişin ayak sesleri duyulurken bunları hatırlamak ve bunların yol göstermesine destek vermek gerekir.
31 yıl geride kaldı..
Bundan 31 yıl önce haince ve alçakça katledilen Uğur Mumcu, fikirleri ile, inanışları ile, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığı ile bugün de aramızdadır.
Savunduğu fikirler daha da güçlenmiştir.
Nur içinde yat Uğur Mumcu. Aradan geçen 31 yıl, sana olan sevgimizi eksiltmedi.
Seni arıyor ve anıyoruz. Her 24 Ocak’ta seni anarken, fikirlerinin daha güçlendiğini hissedecek ve kanım yerde kalmadı, diyeceksin.
Tekrar nur içinde yat…