Bugün 10 Kasım.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. yılı.
Bundan 85 yıl önce, Ulu Önder’i kaybettik.
O, aramızdan vakitsiz göçüşü ile devrimlerini de tamamlayamadan ayrılmak sureti ile bizleri yalnız bıraktı.
Onun Hataylılar kalbinde yeri bir başkadır.
Hasta yatağından kalkarak Hatay mücadelesinde dimdik durarak tüm dünyaya, Hatay’ın Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu kanıtlamıştır.
Hatay, bugün anavatanın ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürüyorsa, bunu ona borçludur.
Bu nedenledir ki; Hataylılar, onu ve Hatay için yaptıklarını asla unutmaz, unutamaz.
Atatürk, aramızdan vakitsiz ayrıldı.
Eğer bizi bırakıp gitmek zorunda olmasa idi, bugün Türkiye bambaşka bir yerde ve konumda olur idi.
Devrimlerini tamamlamış olacak idi.
Her alanda tam bağımsız bir ülke olacak idik.
Cumhuriyetin 100. yılı daha coşkulu bir şekilde kutlanacak idi.
Atatürk, ilke ve devrimleri tam anlamıyla yerine oturmuş olacak idi.
Ama yine de halimize şükretmemiz gerekir.
Atatürk bu ülkeyi genç nesillere emanet etmiştir.
Ey Türk Gençliği ile başlayan söylev, bunu bize açıkça gösteriyor.
İşte bu nedenlerledir ki, aramızdan ayrılışının 85. yılında, onu bir kez daha minnetle anıyor ve arıyoruz.
Onu arıyoruz çünkü devrimlerini eksik bırakarak bizden ayrıldı.
Bu nedenle onu anıyor ve arıyoruz.
Dünyada bir eşi görülmeyen büyük Atatürk…
Bizi bırakıp giderken emanetinin sağlam ellerde olduğundan emin olmanı dileriz.
Sana, devrimlerine, yaptıklarına ve yapmak istediklerine sımsıkı bağlı Atatürk kuşağı; seni ve ilkelerini unutmadan ülkeyi daima ileriye götürmek için elinden geleni yapacaktır.
Nur içinde yat. Aziz Atam…