“Anadolu köylerinde mezarı olan tek aydın, öğretmendir.”
(İsmail Hakkı Tonguç)
Öğretmenlik eski zamanlardan bu yana kutsal kabul edilen ve bu işi üstlenenlere karşı sonsuz saygı beslenen bir meslektir. Öyle ki bu mesleği sevmeden yapıyorsanız tutunmanız zor. Zira gereken sabrı, çocuklarla aranızda oluşturmanız gereken sevgi bağını, değişen müfredatları takip etmenizi ancak bu işe olan aşkınız sağlayabilir.
Bir insanın hayatında fark yaratmak; onu bilinçlendirmek, donatmak, güzellik duygusu katmak, ahlaki değerler kazandırmak, farkındalık oluşturmak, sosyal duyarlılığını artırmak; ondaki bir yeteneği ortaya çıkartıp geliştirmektir öğretmenlik.
Öğretmenin sadece kendine ait bir hayatı yoktur. Onun hayatı, öğrencilerinin hayatlarının toplamıdır.
BİR KAÇ ALINTI…!
Öğretmenin Duyşen’den…
“Neredesin öğretmenim? Ne olur, yollarda kalma, hemencecik dön köye. İşitiyor musun, öğretmenim, gelmeni dört gözle bekliyoruz.”
*
“Yüreğinizin sıcaklığını esirgemeyin benden; yaklaşın, biraz daha yaklaşın, size öykümü anlatmak zorundayım.”
*
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’n…
“Ülke insanının çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılmış olması bir cinayettir. Devletin kendi kendini yok edişi, intihar etmesi demektir.”
*
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’n…
Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır!
*
Hadi o halde şimdi de kahve tadında öykümüzü okuyalım :
KENDİNİ ÇİZGİNİ UZAT!
Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrenciye :
“Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?” diye sordu.
Öğrenci, bir süre düşündükten sonra,
“Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum” dedi. “En iyi ben olmalıyım. “
Öğretmen, masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15 cm. uzunluğunda bir çizgi çekti, kıskanç öğrenciye bakarak,
“Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın?” dedi.
Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olan birkaç yanıt verdi.
Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti.
“Şimdi birinci çizgi nasıl görünüyor?” diye sordu.
Öğrenci utana sıkıla,
“Daha kısa” diyerek başını öne eğdi.
Öğretmen bu yanıt üzerine öğrencisine unutmaması gereken şu öğüdünü verdi:
– Bilgini ve yeteneklerini artırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir .
*
Bu güne anlam katan, başta BAŞÖĞRETMEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE TÜM GERÇEK ÖĞRETMENLERİN, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
BU HAFTAKİ KİTAP TAVSİYEM: GRİGORİY PETROV “BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE”
YORUMLAR