Okan Bayülgen yazdı, yönetti, oynadı…

Hataylı tiyatro severler için  diyecek ‘perde’ Melda Gür, Merve Sevi, Ödül Turan, Selin Atasoy,  Kayra Ural, çok farklı ve eğlenceli kadınlara can verdiler.                 “Bu kadınlar; siz, arkadaşlarınız, geçmişteki ya da gelecekteki haliniz gibi. Fena halde tanıdık, korkunç, şuh, dramatik ve komik.  Bu adamı tepelesinler mi, sevsinler mi, öldürsünler mi? Hep beraber karar vereceğiz.”                 […]

Hataylı tiyatro severler için  diyecek ‘perde’

Melda Gür, Merve Sevi, Ödül Turan, Selin Atasoy,  Kayra Ural, çok farklı ve eğlenceli kadınlara can verdiler.

                “Bu kadınlar; siz, arkadaşlarınız, geçmişteki ya da gelecekteki haliniz gibi. Fena halde tanıdık, korkunç, şuh, dramatik ve komik.  Bu adamı tepelesinler mi, sevsinler mi, öldürsünler mi? Hep beraber karar vereceğiz.”

                Okan Bayülgen’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Harem Kabare’ adlı oyun, 20 Kasım Cumartesi saat 20.00’da, Hatay Doğuş Okulları sahnesinde, Hataylı tiyatro severler için ‘perde’ diyecek.

-KONUSU-

                Oyunda rol alan kadın karakterler, birbirinden çok farklı hikayelere sahip 5 kadını canlandırıyor. Tek bir ortak noktaları var, eski eşleri Fu! Evet, dört evlilik ve tek bir adamdan söz ediyoruz. Dört kadın da, bir yandan büyük bir rekabet içerisindeler, bir yandan da tuhaf bir şekilde birbirlerini çok iyi anlıyorlar ve arkadaş gibiler. Kadın karakterlerden biri alkolik, diğeri oldukça akademik, biri güzelliği ve seksiliğiyle ön plana çıkıyor, diğeri organik olan her şeye ve doğallığa önem veriyor. Bir tanesi doktora yapıyor, diğeri seramikle uğraşıyor, biri lise terk, diğeri ise kendini Fu’ya web tasarımcısı olarak tanıtıyor.

                Oyun ilerledikçe, ilk bakışta dört kadını da elde etmiş bir adam olarak zihnimizde yükseklere çıkardığımız Fu’nun aslında pek mutsuz, hayatta aradığını bir türlü bulamayan, işin kötüsü ne aradığını dahi bilmeyen ve oradan oraya sürüklenen bir adam olduğunu fark ediyoruz.

                Öğreniyoruz ki, her kadınla ilişkisinde başka bir adamı oynamış. Birine vejetaryen olduğunu söylerken, biriyle et yemelere doyamamış. Bu gerçek yüzüne vurulduğundaysa, Fu, “Eğer her söylediğinizi yaparsam beni seversiniz sandım” diyor. Oyunda işler, Fu’nun beşinci kez evlenmeye kalkışmasıyla değişiyor ve bu kez, dört kadının da birbirleriyle olan çekişmelerini bir kenara bıraktığını, birlik olup, Fu’ya karşı ekip halinde hareket etmeye başladıklarını görüyoruz. Kıskançlık, endişe, kaygı gibi ortak duygularda birleşiyor dört kadın…

-KENDİ HAYATIM!-

                Okan Bayülgen, oyununa dair konuştuğu bir röportajında, “Yazıp yönettiğiniz ‘Harem Kabare’ isimli oyunda, dört kere evlenip boşanmış bir adamı görüyoruz. Evliliklerinizden yola çıkarak mı yazdınız?” sorusuna verdiği cevapta, “Oyundaki adam o kadar zavallı ki, benim hikâyem olmasının imkânı yok. Benim, hep akıllı evliliklerim oldu. Dört eşim de bana büyük mutluluk verdi” demiş, “Kadınlara dair ne öğrendiniz?” sorusunu ise şöyle yanıtlamıştı:

                “Hiçbir şey öğrenemeyeceğimizi! Hiçbir şey anlatamayacağımızı ve anlayamayacağımızı! Tabii ilişki başka bir şey, ama Çetin Altan Usta’nın söylediği gibi… ‘Kadınsız toplum değil, kadınla çalışan, kadınla birlikte eğlenen bir toplum olalım. Mesleksiz bir toplum değil, kadın ve erkeğin mesleği olan bir toplum olalım.’ Eğer eğitim gibi, toplumu ayakta tutacak değerleri baypas ederek, kısa yoldan şöhreti ve bol parayı hedef gösterirsek, ayakta duran bir toplum olamayacağız.”

-Tamer Yazar-

Exit mobile version