Eğitim-Sen Samandağ Şube yönetimi, sağlıklı eğitim için taleplerini sıraladı, konuyla ilgili imza kampanyası düzenledi
Eğitim-Sen Samandağ Şube Yönetimi, Abdullah Cömert Alanında düzenlediği basın açıklamasıyla, sağlıklı eğitim için taleplerini sıraladı, konuyla ilgili imza kampanyası düzenledi ve “Okullarda covid patlaması yaşanıyor, sağlıklı bir eğitim istiyoruz, asıl beka budur” mesajını iletti.
Hem eğitim emekçilerinin hem de öğrencilerin sağlık ve eğitim hakkından vazgeçmeyecek sağlık ve eğitim hakkından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Eğitim-Sen Hatay Şube Yönetimi adına Mesrur Kuh temiz bir okul ve sağlıklı bir eğitim ortamı istediklerini söyledi ve “Bilim ve akıl dışı bir salgın yönetimi ile okullarda Covid patlaması yaşanıyor. Üç dönem boyunca okulların kapalı oluşunu iradi olarak değerlendirmeyen bakanlık okullardaki Covid patlamasının yegâne sorumlusudur. Okullarımız hastalık kaynıyor. Okullarımız kalabalık. Okullarımızda hijyen yok. Okullarımız kirlilik içinde… Ne yeterli dezenfektan ne yeterli maske ne yeterli su var. Tuvaletler kirli, bahçe yetersiz. Hizmetli hemen hemen hiç yok. Sınıflar olması gerekenin üç katı kalabalık. Günlük ders süresi ve sayısı sanki Covid yokmuş gibi. Bakanlık doğru söylemiyor. Hiçbir okulumuz hazır değil. ‘Eğitim
Tedbirlerin sağlanmaması anayasal suçtur …
Son toplu satış sözleşmesi ile yükü ve hayati riski ikiye katlanan eğitim emekçisinin sefalete mahkûm edildiğini, idarecinin sanki tüm bunların müsebbibi ve çözüm merciiymiş gibi çırpındığını, çıkar yolunu velinin cebinde aramak zorunda kaldığını söyleyen Kuh, açıklamasında şunlara yer verdi: “Bağış, kaynak kitap, nakil, kayıt, sınıf değişikliği vb. araçlar ile paralı eğitimi olağanlaştırıyor. Bir salgını yönetemeyen bir bakanlık ne için var? Lafa gelince ‘beka sorunu’ diyen, icraatta okulları kaderine terk eden bir bakanlık ne iş yapar? Vergilerimizi toplayanlar, anayasal bir zorunluluğun gereği, bunları sağlamakla mükelleftir. Bunların sağlamaması anayasal suçtur.
Bilim ve akıl dışı bir salgın yönetimi ile okullarımızı kısa zamanda bir Covid toplanma ve topluca yayma merkezlerine çevirdiniz. Yarın bütün çarpıtma ve gündem saptırmalarınıza rağmen sizin bile gizleyemeyeceğiniz oranda hastalık okullarımızdan bütün topluma buradan yayılacak. İdareci, öğretmen ve öğrencilerimiz yoğun şiddette bu virüse maruz kaldığında hiçbir aşı fayda etmeyecek. Öğrencilerimiz her gün bunu evlerine taşıyacak. Ve siz hastalanan ve yitirilen her canımızdan sorumlu olacaksınız. Vicdani ve hukuki hesap vereceksiniz.
Sınıf mevcutları 12’ye düşürülmeli …
Kuh, açıklamasının sonunda taleplerini söyle sırladı: “Lütuf Değil Vergilerimizin Karşılığını İstiyoruz! Okullara Düzenli Ve İhtiyacı Kadar Ödenek İstiyoruz.
Eğitim Emekçisine İnsanca Yaşayacağı Bir Ücret İstiyoruz. Her Okula İhtiyacı Kadar Hizmetli İstiyoruz. Yeni Okulların Yapılmasını İstiyoruz. Günlük Ders Sayısının Covid Süresince 5 Saat; Ders Süresinin 30 Dakikaya İndirilmesini İstiyoruz. Covid Süresince Gerektiğinde İkili Eğitimi de Hesaba Katarak Sınıf Mevcutlarının 12’ye İndirilmesini İstiyoruz.
İhtiyaç Olan 120 Bin Kadrolu Öğretmen Atamasının Bir An Önce Yapılmasını İstiyoruz. Her Okula Bir Sağlık Ekibi İstiyoruz. Öğretmenimize Risk Tazminatı, İdarecimize Zorunluluktan Velisine Gitmeyecek Kadar Okullara Ödenek İstiyoruz. Temiz Bir Okul, Sağlıklı Bir Eğitim Ortamı İstiyoruz. Beka Budur. Varlığınızı borçlu olduğunuz bu halkın evlatlarını, öğrenci ve velilerimizi, bu işin emeğini üstlenen eğitim emekçilerini dinlemek ve taleplerini karşılamak zorundasınız. Varlık sebebiniz bu, talimat göndermek ve hamaset yapmak değil.”
Mehmet ÖZGÜN