Konuya kaldığım yerden devam ediyorum.
KUR’AN’DA ÖLÜM ANI ÖNCESİ İÇİN UYARICI VE FAYDAMIZA YÖNELİK AYETLER VAR MI?
*Ölüm yaklaşmadan iman edin uyarısı
Yunus-90. Biz, İsrailoğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarmak için denizden geçirip kurtardık. Firavun ve ordusu ise, küstahça ve düşmanca arkalarına düştü. Nihayet denizin tam ortasında boğulmak üzereyken Firavun; “Gerçekten, İsrailoğulları’nın inandığı Allah’tan başka ilah olmadığına inandım, ben de Müslüman yani Musa’nın Allah’ına teslim oluyorum” diye iman edince; 91. Allah da “Çok geç! Daha önce karşı çıkmış ve bozgunculardan olmuştun” dedi ve ekledi:
*Ölüm anı sırasında Tövbe geçersizdir, tövbenizi önce ve sağlıklı iken yapın
Nisa-18. Ancak sürekli suç işleyen, ölüm anının yaklaştığını anlayınca “Ben artık tÖvbe ediyorum” diyenlerle tek Allah’ı inkâr edip şirk koşarak küfre sapmış olarak ölenlerin son andaki tövbesi de Allah tarafından kabul edilmez. Ve böyleleri için çok ıstırap verici bir azap olacaktır.
ÖLENİN ARKASINDAN YAPILMAMASI GEREKEN İÇİN UYARI
*Ölüden yardım istemeyin:
Fatır-13. Allah’ın yerine veya yanına koyup ilahi yardım için dua ettikleriniz ise (türbelerde) , bir hurma çekirdeğinin zarı kadar bile bir şeye sahip değillerdir ve onu yaratamazlar
Ahkaf-5. Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine hiçbir cevap veremeyecek durumda olan ve hatta yapılan dualardan ve ilahi yardım isteklerinden bile habersiz olanlara yalvarandan daha aptal kim olabilir?
*Ölü, sağır kişi gibi bir şey duymaz:
Neml-80. Şunu da bil ki Sen, ölülere (cahillere de) hiçbir şey duyuramazsın, aynı şekilde sırtlarını dönmüş haldeki sağırlara da sesini duyuramazsın.
ÖLÜMDEN SONRA BİZİ NE BEKLİYOR?
Müminun-99. Şirk koşanlardan ve riyakâr olanlardan birine vaat edilen ölüm anı geldiğinde: “Rabbim, beni Dünya’ya geri döndür ki (Rabbi rci’un)”. 100. “Daha önce yapmamış olduğum salih /olumlu ameller gerçekleştireyim” diyecektir. Hayır. Bu son söylediği boş bir laftan başka bir şey değildir. Böylelerinin tekrar Dünyaya dönmelerini engellemek üzere onlarla Dünya arasında mahşer gününe kadar bir engel /berzah bulunmaktadır.
Berzah, Dünya ile A’raf ve Cehennem dediğim Spatyom ve Cennet arasında bir bölgedir diye düşünüyorum. Bu konunun böyle olduğu bilgisi, medyum insanlar aracılığı ile bilgiler veren görevli ve müsaadeli ruhların bilgilerine dayanmaktadır.
A’raf diye tanımlanan yerde hassas bir puan değerlendirmesi buradaki görevliler tarafından yapılmaktadır. Bu değerlendirme ve hassa bir şekilde hesaba çekilme Mahşer diye tanımlanmaktadır. Bu Mahşer ya bireysel veya varsa grup halindeki Ruhlarla ara toplu Mahşer olarak yapılmaktadır.
MAHŞERDE KİMLERİN FAYDASI OLMAZ
Al-i İmran-116. Şirk koşup, vahiy kitaplarında bildirilen gerçekleri reddederek küfre sapmış olanların ise ne servetleri, ne de çocukları, Ahiret hesaplaşmasında onları Allah’a karşı koruyamayacak ve kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Ve onlar ateşin olduğu Cehennem halkındandırlar ve orada sürelerce kalıcıdırlar.
Mümtehine-3. Ey iman edenler! Kıyamet günü ne akraba ve yakınlarınızın ne de çocuklarınızın size hiçbir faydası olmaz. Çünkü o gün Allah sizi birbirinizden ayıracaktır. Şüpheniz olmasın ki, Allah bütün yaptıklarınızı görendir.
Abese-34-37: O gün kişi kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçacaktır. O gün herkesin işi başından aşacaktır.
Çünkü gerek servet ve gerekse çocuklar aileye birer sınav aracıdırlar ve ebeveynlere, aile bireylerine birer emanettirler.
A’RAF’TA TANIMA
A’raf-46. Cennet ile Cehennemin arasında bir ayırıcı engel bulunmaktadır. Ve mahşer gününde, ikisinin de tam orta yerinde olan A’raf’ta /hesabın yapıldığı ve tanıyıp ayırma yerinde bazı görevliler /Melekler /Ricalun bekliyor olacaklar. A’raf’taki bu görevliler, Cenneti hak edenleri ve Cehennemi hak edenleri yüzlerine bakarak tanıyacaklar. Akabinde, mutlu bir manzara içindeki Cenneti hak edenlere “Selamün ‘alayküm – Barış ve mutluluk üzerinize olsun” diye sesleneceklerdir. Böylece onlar da içleri rahatlamış olarak Cennete girmek üzere aradaki bölgede beklemeye başlayacaklardır.
Hadid-12. Ey Peygamber! Mümin erkeklerin ve kadınların, Dünyadaki olumlu amelleri ile tekâmül etmiş olmaları nedeniyle mahşer günü, önlerinden ve sağ yanlarından nur /ışık yayıldığını göreceksin ve o gün onlara, “Bu gün, içlerinde sürelerce kalacağınız ve içlerinden ırmaklar akan Cennet’lerle sizi müjdeliyoruz” denecek. İşte bu müjdeli haber, onlar için en büyük haber demektir.
Ahkaf-19. Her öğrenci Ruh’un hesap günü, amellerine göre değerlendirilmesi yapılacak ve derecelerine göre ayrılacaklardır. Hesaplama tam yapılacak ve herkesin amellerinin karşılığı hiçbir haksızlık yapılmadan verilecektir.
Mahşer sorgulaması yapılacak sorgulamada kız babası olan Ruh’lara ilk soru ne olacak bir bakalım:
Tekviyr-8. Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunu gömmüş olanlara /hor görenlere, ezenlere, cahil bırakanlara, 9. “Hangi suçu nedeniyle öldürüldü /cahil bırakıldı, yaşamı zorlaştırıldı, hor görüldü, ezildi?” diye sorulduğunda.
-Kıyamet sırasında ve mahşer’de Şefaat, ancak Allah’ın izin verdiği görevli aracılığı ve sadece uygun göreceği Ruh’a olacak
Taha-109. O gün Rahman’ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Mümin-18. Ya Muhammed! Şirk-ortak koşanları ve riyakârları, yaklaşan gün hakkında uyar, çünkü o gün dehşet içindedirler ve korkudan yutkunurken yürekleri ağızlarına gelir. Olumsuzluklarının fazlalığı nedeniyle de o gün onlara yardım edecek bir dost veya Allah’ın izin vereceği dışında, sözü dinlenir bir şefaatçi de bulamazlar.
Enbiya-28. Allah, Meleklerin yaptıklarını, yapmakta olduklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar, Allah’ın evrensel ilâhî kurallara göre uygun buldukları ve izin vereceği kullarından başkasına ve O’nun izni olmaksızın şefaat (af ve yardım) etmezler, gücü ve azameti nedeniyle de Allah’a daima samimi bir saygı içindedirler.
Tövbe-113. Allah’a şirk-ortak koşmaları nedeniyle Cehennem’lik oldukları açıkça belli olan ölmüş müşrikler için, akrabaları bile olsalar ne peygamber ne de iman edenler, onlar için bağışlanma /şefaat dileyemez ve dua etseler bile, böyle bir bağışlanmayı sağlayamazlar da.
-Herkesin amel defteri önce kendisine verilecek
İsra-13: Herkesin amelini kendi boynuna astık. Kıyamet günü onun için açılmış bulacağı bir kitap çıkarırız.
-Dünya yaşamı sırasında Eller, ayaklar ve dillerden elde edilmiş olan kayıtlar şahitlik yapacak
Nur-24. Ve kıyamet günü, iftiracıların kendi dilleri, elleri ve ayaklarından elde edilmiş kayıtlar, yapmış oldukları her şeyi doğrulayacaklar /şahitlik edeceklerdir.
-Mahşer toplantısında 3 ana grup oluşturulacak
Vakıa-7. Ve sizler çifter çifter üç ana gruba ayrılacaksınız. 8. Birinci ana grup, mahşer günü hoşnut olacak olanlardır. Ne kadar mutludurlar artık onlar! 9. İkinci ana grup, horlanarak karşılananlardan olacaklar ve artık onlar ne kadar mutsuzdurlar! 10. Bir üçüncü ana grup, makbul /kâmil insan aşamasına varmış olan kişiler grubudur. 11. Onlar olumlu amellerindeki üstün başarıları nedeniyle mahşerde en önde olacak olanlardır. 12. Naim Cennetlerinde ve Allah’a en çok yaklaşmış olacak olanlar, işte onlardır. 13. Bu üçüncü ana gruptakilerin birçoğu önceki nesillerden oluşmuşken, 14. Az bir kısmı ancak sonraki dönem nesillerinden oluşacaklardır.
Demek ki, Kur’an’ın ilk yıllarından uzaklaştıkça dejenerasyona paralel olarak Makbul /İnsan-ı Kâmil seviyesinde Dünya okulundan mezun olmuş Ruh’ların sayısı azalmıştır. Umarım bu azalma, son internet ve teknik gelişme çağında yerini çoğalmaya bırakır.
Vakıa-15. En öndeki bu üçüncü ana gruptakiler, yaptıklarına karşılık olarak, Naiym Cennetlerinde, paha biçilmez koltuklar üzerinde, 16. Karşı karşıya kurulacaklar, 17. Etraflarında dolaşan genç hizmetliler 18. Onlara, kaynağından kaplara doldurulmuş tertemiz içkiler sunacaklar.
Vakıa- 22-23. İri gözlü, bembeyaz kıyafetleri ile inci misali dizilmiş hizmetliler tarafından, 24. Olumlu amellerine karşılık olarak onlara servis yapılacaktır.
Vakıa-39. Birinci gruptakilerin bir kısmı önceki nesillerden. 40. Bir kısmı da sonraki nesillerdendir.
Vakıa-27. Mahşer gününde, işledikleri iyilikleri içeren amel defterleri neşe içinde ve kutlanarak sağ taraflarından verilecek olan birinci gruptakilere ne mutlu ki bu grup, Mahşerdeki sağ taraf ehlinden olacaklardır, 28. Onlar da dikensiz ağaçlarda meyveler, 29. Dizi dizi muzlar yiyecekler ve 30. Uzayıp giden gölgeliklerle 31. Çağlayanlar gibi akan suların olduğu yerde olacaklar, 32. Ve olabildiğince bol meyveler yiyecekler. 33. Ki, bu sunulanlar hiç tükenmez ve yasak da edilmezler, 34. Ve buradakiler, yükseltilmiş görkemli döşeklerde mutlu ve refah içindedirler.
Sağda olan birinci gruptakilere özel içecekler sunan hizmetli olmadığı görülmektedir.
YORUMLAR