Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Uzm. Psikolojik Danışman Metin HAMURCU

OTORİTE ÜZERİNE

Şu anda 30 ve üstü yaş dönemlerindeki yetişkinler günümüz çocuklarından daha otoriter ebeveynlerle büyüdüler. Bu yaşantılar kendilerinin ya çok otoriter bir tarzda ebeveynler olmalarına ya da ‘bana çok müdahale vardı rahat olmuyordum.’bakış açısıyla daha da özgürlükçü bir ebeveynlik tarzına neden oldu. 

Çevrenize bakın bazı insanlar biri ona emirli konuştuğunda ya da yasaklar koyduğunda agresif davranmaya başlar bu kişiler otorite figürüyle uzlaşamamış kişilerdir aslında. Diyelim ki öfkeli,baskıcı,dediğim dedik figür anne idi yarın bir gün kadın patron ,otoriter kaynana ya da kuralcı bir komşu ile çatışmak işten bile değil. Keza baba figürü için de böyle; bir patron,bir müdür,bir komutan hep karşı koyulacak biri olabilir ilerde.

Otoritenin olmadığı yerlerde kaos olacağını dabiliyoruz. Ancak insanları özerk bırakmak belki de hem toplumsal olarak hayatın içinde yer almaları hem de bireysel olarak kurallara uymaları ve ait hissetmeleri için daha etkili olan bir yol.

 

Otoriterlik, duygusal durumun bir yansıması: Kendini güvende hissetmeme sonucu savunmaya geçmek. Otorite kurmak pozisyonunu korumanın, güvende hissetmenin bir yolu.

 

Otoriter insanla nasıl iletişim kurmak gerekir?

Otoriter insanla ilişkiyi yönetebilmek için eylemlerini şahsî almamak, aksine güvensiz ve korku duyan birinin genel kendini koruma çabası olduğunu her seferinde hatırlamak gerekiyor.

 

Ne kadar sesini yükseltirse yükseltsin, sükûnetle “ben” dili kullanarak uyarmak daha ileri gitmesini engellemek açısından önemli. Meselâ konuşma tonunu değiştirmesini istemek. “Bu tondan hiç hoşlanmıyorum” demek

 

Otoriter kişinin en azından bazı taleplerine “Hayır” demek, sınırları olduğunu hatırlatıyor.

 

Birebir iletişimi azaltmak da tansiyonu azaltacak bir başka çözüm.

 

Otoriter kişinin otoritesini pekiştirmek üzere gerçekleştirdiği yakınlaşma hamlelerini, bir tür telafi çabası olarak yorumlamak doğru değil. Bu kişi eğer işyerinde yöneticiyse şakalarına karşılık vermemek, iş saatleri dışındaki davet tekliflerini kabul etmemek gerekiyor.

 

Asla yapılmaması gereken ise gürültülü savunmaya geçmek, tartışmaya girmek. Bunlar sadece otoriter kişiye gücünü gösterme fırsatı sunmaya yarıyor.

 

Bir ebeveyn olarak ise ;

 

Çocuk, neyi, ne kadar, ne zaman ve nasıl yapması gerektiğini ailede öğrenmeye başlar. Her ne kadar çocuklar sınırları zorlamayı sever gibi görünse de onların esas ihtiyacı sınırları bilmektir.

 

Anne-baba ortak bir dille hareket ederse çocuklarının soruları karşısında daha başarılı olur. Otoritenin yerleşebilmesi için belirlenen kurallar tutarlı uygulanmalı.

 

Çocuklar kendi yaşlarına uygun arkadaş zaten edinirler. Sağlıklı olan da yaşlarına, düşüncelerine uygun arkadaşlar edinmeleri. Anne ve babalarıyla arkadaş olmaya ihtiyaçları yok.

 

Çocuğun kendini en güvende hissettiği aile yapısı demokrat ve sözünü geçiren ailedir. Burada kararlar aile bireylerinin tartışmasına açıktır. Çocuklar kendilerini doğru ifade ederek esnekliği sağlama hakkına sahiptir.

Ayrıca kurallar önceden somut şekilde belirlenmiştir.

 

Otoriterlik isteği değişir mi?

 

Açığa çıkması gereken bastırılmış Duygularını ifade etmeyi öğrenerek

Yumuşak bir ben dili kullanarak

Kendini şefkat ve hoşgörü  öğrenerek

Kendi çocukluğundaki engellenmiş çocuğu anlayarak değişir.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER