“Öykü Yeniden Yaratır”

İki gün sonra, ’14 Şubat Dünya Öykü Günü’nü kutluyoruz. Yıllardır, 14 Şubat insanlara Sevgililer Günü diye benimsetildi. Açıkçası, Sevgililer Günü’ne hiçbir zaman sıcak bakmadım. 14 Şubat’ı, her zaman tüketim toplumunun bir dayatması olarak görmüşümdür. 14 Şubat, tüketim piyasasını canlandırıyor, hediyeler alınıp veriliyor, vitrinler süsleniyor. Sevgi, adeta metalaştırılıyor. 14 Şubat, 2002 yılından bu yana Dünya Öykü […]

İki gün sonra, ’14 Şubat Dünya Öykü Günü’nü kutluyoruz.

Yıllardır, 14 Şubat insanlara Sevgililer Günü diye benimsetildi. Açıkçası, Sevgililer Günü’ne hiçbir zaman sıcak bakmadım.

14 Şubat’ı, her zaman tüketim toplumunun bir dayatması olarak görmüşümdür.

14 Şubat, tüketim piyasasını canlandırıyor, hediyeler alınıp veriliyor, vitrinler süsleniyor. Sevgi, adeta metalaştırılıyor.

14 Şubat, 2002 yılından bu yana Dünya Öykü Günü olarak da kutlanıyor.

Ünlü bir öykücü, her yıl “Dünya Öykü Günü Bildirisi”ni hazırlıyor ve bu bildiri etkinliklerde okunuyor.

Bu yıl, Türkiye Yazarlar Sendikası’nın Öykü Günü Bildirisi’ni Genel Başkanımız, Öykücü Sayın Adnan Özyalçıner’in kaleme aldı.  “Öykü Yeniden Yaratır.” Başlıklı bildiriyi 14 Şubat Pazartesi günü saat 20.00’de youtube üzerinden canlı yayında sunacaktır. Ardından İkinci Başkanımız Sayın Nalan Çelik  kendisiyle bir söyleşi gerçekleştirecektir.

Bir bildiri de Sayın Semiramis Yağcıoğlu tarafından hazırlandı. Sayın Yağcıoğlu’nun hazırladığı bildiri şöyle bitiyor:

“Öykülerin dili yalnızca dilbilgisel yapılardan oluşmaz. Yazıldığı dilin dilbilgisel dizgesinden yapılan her seçim okuru konumlandırır. Yoksulluk, ayrımcılık ve sömürü düzenlerinin içinde yaşama tutunmaya çalışan insanların bilincinden ve seslerinden aktarılan horlanmalar, yoksulluğun ve yurtsuzluğun neden olduğu toplumsal dışlanmanın aldığı görünümler, öykü sayfalarından çıkar gelip hayatımızın parçası olur, bizi insanın insana kulluğunun yarattığı mağduriyetin toplumsal ve kültürel dinamikleri içinde konumlandırır.

Böyle bir konum değiştirme, başkasının durduğu yerden dünyayı görmeye çalışma, bizi sonsuza dek değiştirir. Anlama çabası, bireysel olmaktan çıkıp toplumsal bir yarara dönüşme gizilgücünü de barındırır. Belki de işte bu yüzden, sırf bu yüzden, totaliter rejimler, yazarları ve öykülerini sevmezler. Bilirler ki, başkalarının durumlarına karşı duygusal tepkiler verebilme becerisi etik, adil ve daha iyi bir toplum yaratma isteğini de doğal olarak besler.

Öykü yazarlarından ve okurlarından oluşan daha etik, daha adil, daha paylaşıma açık yeni bir dünya kurulabilir mi? Ne dersiniz? Bu hasret bizim.”

Dünya Öykü Günü, Sait Faik’in “Bir insanı sevmekle başlar her şey” sözünden hareketle  2002 yılında düzenlenen  Öykü Forum’la  ilk olarak ülkemizde yaşam buldu.

2003 yılında Türkiye PEN Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Edebiyatçılar Derneği tarafından geliştirilerek “14 Şubat Dünya Öykü Günü Projesi” haline getirildi. 27 Kasım 2003’te Mexico City’de yapılan 69. Uluslar arası PEN Dünya Kongresi’nde Çeviri ve Dilbilimsel Haklar Komitesi’nin projeyi kabul etmesi sonucunda Türkiye ile birlikte dünyada geniş bir coğrafyada 14 Şubat, Dünya Öykü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

2003 yılından bugüne, farklı etkinliklerle Dünya Öykü Günü’nü hep kutladık.

19 sene içinde çok sayıda ulusal öykücüyü kentimizde ağırladık. Öykü atölyeleri kurduk ve çok sayıda seçki hazırladık.

Antakya, ulusal alanda da çok ünlü öykücüler yetiştirmiştir.

Modern Türk öykücülüğünün öncüsü Bekir Sıtkı Kunt Antakyalıdır. Onun öykülerini ( Memleket Hikâyeleri (1933), 2. Herkes Kendi Hayatını Yaşar (1941), 3. Yataklı Vagon Yolcusu (1948), 4. Ayrı Dünya (1952), 5. Arzu ile Kanber (1940) tekrar tekrar okumanın zamanıdır.

Ayla Kutlu Antakyalıdır. Böyle anlamlı bir günde, Zehir Zıkkım Hikayeler’ini, Sen de Gitme Triandafilis’ini hediye edelim sevdiklerimize..

Burhan Günel Antakyalıdır. Kar Düşleri’ni, Çiçekler Korunağı’nı, Başka Bir Yaz’ını.. Gül niyetine hediye edelim sevdiğimize.

Sezer Ateş Ayvaz’ın öykülerine aşina mıyız? Küllenmiş Bir Kuşu Yakalamak, Tamiris’in Gece Suçaları’nı, Aynalarda Yaz’ı kaçımız okumuştur? Şimdi tam zamanı, bu yapıtlarla tanışmanın

Cemile Cerep, Necla Karataş, Recep Yıldırım, Sinan Seyfittinoğlu, Musa Artar, Muhsin Boz, Murathan Çarboğa (Yıldızlar yoldaşı olsun), İnci Gürbüzatik…. Ulusal alanda güzel öyküler yazdılar.

Aalen Antakya Kültür Derneği Öykü Atölyesinin öyküleriyle tanışın bu anlamlı günde.

2007 yılında Azebaycan’ın başkenti Bakü’de Türkçe ve Azerice basılan “Antakya Öykü Antolojisi”ni öykü dostları biliyor mu acaba?

Bu yıl, 15 Şubat Salı günü, Dünya Öykü Günü’nü, dernek/sendika bünyesinde çalışmalarını sürdüren “KADINCA ÖYKÜLER GRUBU olarak kutluyoruz. Konu başlığımız: “YAŞAMIN İÇİNDEN KADIN ÖYKÜLERİ.” Acibe Sıkar’ın  hazırlayacağı etkinlikte, Nebihe Karasu, Süheyla Yıldız, Emire Ünal, Fedva Çekmecelioğlu, Çağla karasu, Zeynep Mansuroğlu, Fevziye Aşkar, Fevziye Pehlivan, Süha Kıyak, Necla Karataş, Neval Avcı, Serpil Eraslan öyküleriyle, Şükran Koçak ile Ali Göçmen müzikleriyle  yer alacaklardır.

Tüm sanatseverlere öykünün güzelliği ile iç içe, güzel bir hafta dileği ile.

Exit mobile version