Özümsemek Gerekir

Mart ayını neredeyse yarıladık. Ayın sonunda yerel yönetimler seçimleri yapılacak. Seçmenler, her zaman olduğu gibi karşı karşıya gelecekleri yerlere, tercih ettikleri kişileri seçecekler. Bu seçimlerin çok önemli olduğu kanısındayız. İktidar kanadının tutumu nedeniyle, seçimin genel seçim havasına büründürüldüğü görülüyor. Muhalefet kanadı ise kazandığı yerlerin üstüne başka yerleri de katmak suretiyle seçimden başarılı çıkmak için gereken […]

Mart ayını neredeyse yarıladık. Ayın sonunda yerel yönetimler seçimleri yapılacak.
Seçmenler, her zaman olduğu gibi karşı karşıya gelecekleri yerlere, tercih ettikleri kişileri
seçecekler.
Bu seçimlerin çok önemli olduğu kanısındayız.
İktidar kanadının tutumu nedeniyle, seçimin genel seçim havasına büründürüldüğü görülüyor.
Muhalefet kanadı ise kazandığı yerlerin üstüne başka yerleri de katmak suretiyle seçimden başarılı
çıkmak için gereken çabayı göstereceği, gelişmelerden anlaşılıyor.
Genel görünüm böyle.
Durum böyle olunca, her iki kanat da elinden geleni yapabilmek için çaba harcıyor.
İktidar kaybettiği yerleri kazanmak isterken, muhalafet kanadı ise yeni yerleri kazanç hanesine
katmak suretiyle, önümüzdeki yıllarda yapılacak olan genel seçimler için güç kazanmak istiyor.
İşte bu hava içerisinde karşılıklı atışmalar sürüp gidiyor.
Bu arada, iktidar kanadında da yeni anayasa hazırlığı yolunda da söylemler etrafa yayılmaya
başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın son seçim anlamına gelen konuşması ilk işaretler olarak kabul
edilmelidir.
Bu konuşmayı diğerlerinin izlemesi önümüzdeki günlerde siyaset sahneside yeni adımların
atılacağını tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok.
Bu durumda, Mart sonunda, TBMM’de de hararetli adımların atılacağını söyleyebiliriz.
İşte bu nedenle, 31 Mart seçimleri ayrı bir önem taşır oldu.
Bu nedenle, kazanmak için çok çalışmak gerek.
Gerek muhalefet gerekse iktidar kanadı elinden geleni yapmaktan geri kalmıyor.
Ancak görünen o ki, tek adam rejimini devam ettirebilmek için ellerinden gelen her şeyi
yapacaklardır.
Böylesi bir durumda, 31 Mart’ta yapılacak olan seçimin büyük bir önem kazanacağı açıkça
görünüyor.
Bunu göz önünde tutuğumuzda daha çok çalışmak gerekir.
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir illerini kaybetmemek gerektiğini muhalafet kanadının iyice
özümsemesi gerekir.
Bu illeri kaybetmemek gerektiğini muhalafet kanadının bilmesi ve bu doğrultuda da adımlar atması
zorunludur.
Bu konuda ilk sırada ana muhalefet partisi olan CHP’ye önemli görevler düştüğünü unutmamak
gerekir.
Zira ülkenin önemli illeri CHP’nin kazandığı yerlerdir.
CHP’nin kazandığı illeri kaybetmemesi için gereken çaba sarf edilmeli ve buna göre adımlar
atılmalıdır.
Muhalefet cephesinde bulunan partilerden hemen hemen hiçbirinin elinde önemli iller yoktur.
Doğu illerimizdeki bazı yerler muhalefetin elinde ise de bunun genel duruma fazlaca bir etkisi
olmadığını ifade edersek, yanlış bir cümle sarf etmiş olmayız sanırım.
O halde, buna göre hareket edip gerekli adımlar atmalı, gereken birliktelik sağlanmalıdır.
Eğer bunu bilir ve bu doğrultuda haraket edilirse muhalefetin kazançlı çıkacağını hatırdan uzak
tutmamalıyız.
Bunu hatırdan uzak tutmazsak ve o doğrultuda haraket edersek, aydınlık günler, çağdaş bir dünya
özleyenlerin yollarının açık olacağı kesindir.
Bizden hatırlatması…

Exit mobile version