Peki, Son Karar Ne Oldu?

Kent siluetine uygun olacak mı? 2017 senesinde İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkati çeken ‘samimi’ bir eleştiride bulunmuş ve “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan ger-çekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini […]

Kent siluetine uygun olacak mı?

2017 senesinde İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkati çeken ‘samimi’ bir eleştiride bulunmuş ve “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan ger-çekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” demişti.
Benzer bir ‘samimiyeti’ Antakya başlığında bizler ‘ne derece’ buluruz bilmiyoruz ama, cesaretle ayağa kalkıp da ‘bu şehrin siluetinde yaşanan bozulmalardan hepimiz suçluyuz’ diyecek birine ihtiyaç var! Özellikle de, betonlaşan batı Antakya’nın ardından benzer bir çabanın yükseltilmeye çalışıldığı doğu yakası noktasında!
Tüm bu örneklerin uzağında, fotoğraf karesine yansıyan eski otelin Antakya Asi Nehri kıyısındaki yıkılma çalışmalarını izleyenler benzer bir soruyu soruyor. “Yerine yapılacak bina, kent siluetine uygun mu olacak, yoksa ‘biz yaparız-siz seyredersiniz’ mi olacak?”
Cevap için ‘ayağa kalmak’ isteyen var mı?   -Tamer Yazar-

Exit mobile version