PepsiCO’dan Samandağ’a özel destek

PepsiCo’nun en sevilen yiyecek markalarından Lay’s, PepsiCo Vakfı desteği ve Anadolu Meraları iş birliğiyle hayata geçirdiği “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi” ile Hatay Samandağ’da depremin yaralarını sarıyor. Proje kapsamında çiftçilerin seralarda ve açık alanda üretim faaliyetlerine destek verilecek. Aynı zamanda sunulacak hibe, eğitimler, mentorluk ve bölgeye uygun tarım pratikleriyle kurulacak dirençli gıda ağı modeliyle, uzun […]

PepsiCo’nun en sevilen yiyecek markalarından Lay’s, PepsiCo Vakfı desteği ve Anadolu Meraları iş birliğiyle hayata geçirdiği “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi” ile Hatay Samandağ’da depremin yaralarını sarıyor. Proje kapsamında çiftçilerin seralarda ve açık alanda üretim faaliyetlerine destek verilecek. Aynı zamanda sunulacak hibe, eğitimler, mentorluk ve bölgeye uygun tarım pratikleriyle kurulacak dirençli gıda ağı modeliyle, uzun dönemde afetler gibi zorlu koşullara uyum sağlayabilecek bir gıda ağı oluşturulmasına katkı sağlanacak.

Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden ve aynı zamanda dünyanın en büyük tarım işletmelerinden biri olan PepsiCo, PepsiCo Pozitif (Pep+) stratejisinin, Pozitif Değer Zinciri, Pozitif Seçenekler ile birlikte üç temel başlığından biri olan Pozitif Tarım kapsamındaki çalışmalarıyla toplumsal etkisini büyütmeye devam ediyor.
PepsiCo kendi çatısı altında pozitif tarım odaklı birçok faaliyet yürütürken aynı zamanda gerçekleştirdiği iş birlikleriyle tarımda uzun dönemde önemli değişimleri tetikleyecek projeleri de hayata geçirmeyi sürdürüyor.

Bu kapsamda PepsiCo’nun en sevilen yiyecek markalarından Lay’s, PepsiCo Vakfı desteği ve Anadolu Meraları iş birliğiyle geçen yıl hayata geçirdiği “Lay’s Yenileyici Tarım” projesini bu yıl “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi” ismiyle depremin yaralarını sarmak için Hatay Samandağ’da hayata geçiriyor.
Samandağ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla, çiftçilere hem kendi arazilerinde hem de proje kapsamında kurulan Topluluk Merkezli Üretim Alanı’ndaki seralarda ve açık alanda üretim yapmaları için destek sağlanacak. Çiftçiler proje kapsamında coğrafi işaretli bir ürün olan Samandağ Biberi, marul, domates, salatalık, mantar ve fide üretimi yapacak. Bununla birlikte sunulacak hibe, eğitimler, mentorluk ve bölgeye uygun tarım pratikleriyle kurulacak dirençli gıda ağı modeliyle, tarımda uzun dönemde afetler gibi zorlu koşullara uyum sağlanmasına katkı sağlanacak.

PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen: “Kuracağımız dirençli gıda ağı modeliyle bölgede tarımı yeniden filizlendirirken uzun dönemde sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekosistem oluşturulmasına katkı sağlayacağız” dedi.

Hatay Samandağ’da düzenlenen toplantıda “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi” ile ilgili açıklamalarda bulunan PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, “PepsiCo olarak ilk günden itibaren deprem bölgesinde olduk ve elimizden gelen her desteği verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Kısa vadede acil ihtiyaçların karşılanması için destek verirken bölgenin yeniden kalkındırılması için uzun vadeli ihtiyaçlara yönelik destekler üzerinde de çalışıyoruz. Bunlardan biri olan “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi” ile depremin yaralarını bir nebze de olsa sarıyor olmak bize mutluluk veriyor. PepsiCo sadece bir yiyecek-içecek şirketi değil aynı zamanda dünyanın en büyük tarım işletmelerinden biri. Biz de PepsiCo Türkiye olarak Pozitif Tarım hedeflerimiz doğrultusunda yenileyici tarım uygulamalarından sözleşmeli tarıma, çiftçileri bilinçlendirmeyi amaçlayan eğitim odaklı çalışmalardan tarımda teknoloji kullanımına kadar uzanan birçok alandaki faaliyetlerimizle tarladan sofraya tamamen sürdürülebilir bir değer zinciri yaratılması için çalışıyoruz. Şimdi bu bilgi birikimimizi “Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi’nde” Anadolu Meraları ile Samandağ’daki çiftçilerimize aktaracağımız için büyük bir heyecan duyuyoruz. Gastronomi şehri Hatay’ın zengin mutfağının temelindeki lezzetli ürünleri yetiştiren çiftçilerimize destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Buradaki asıl amacımız kısa vadeli etkiler yaratmak değil, proje ile kurduğumuz sistemin uzun dönemde kendi ayakları üzerinde duran sürdürülebilir bir iş modeline dönüşmesi. Bu doğrultuda hem çiftçiler hem de tüketicilere fayda sağlayan dirençli bir gıda sistemi için uçtan uca iyileştirme planları geliştireceğiz. Amacımız biz bu alandan çıktığımız zaman kendi kendisini döndürebilen, kooperatifçiliğini güçlendiren dirençli bir gıda ağı oluşmasını sağlamak. İnanıyorum ki bu projeyle kuracağımız dirençli gıda ağı modeliyle bölgede tarımı yeniden filizlendirirken uzun dönemde sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekosistem oluşturulmasına katkı sağlayacağız” dedi.

PepsiCo Vakfı Avrupa Lideri Andrea Pont: “PepsiCo Vakfı olarak PepsiCo Türkiye ve Anadolu Meraları ile ikinci yılına giren bu önemli programı geliştirmekten gurur duyuyoruz.” dedi.

PepsiCo Vakfı Avrupa Lideri Andrea Pont “PepsiCo Vakfı olarak, toplum temelli ortaklıkların, kalıcı etki yaratmakta ve daha sürdürülebilir, dayanıklı ve kapsayıcı bir gıda sistemi oluşturmakta çok önemli olduğunun bilincindeyiz” dedi. Andrea Pont; “Yenileyici tarım, yalnızca daha sürdürülebilir tarım yaparak gezegenimizi korumakla kalmıyor, aynı zamanda geçimleri ve gıdaya erişimleri sağlıklı ve dayanıklı mahsullere bağlı olan herkesi destekliyor. PepsiCo Vakfı olarak, PepsiCo Türkiye ve Anadolu Meraları ile ikinci yılına giren bu önemli programı geliştirmekten gurur duyuyoruz. Proje kapsamında Hatay Samandağ halkının ihtiyaçlarını karşılayan, toparlanmalarına ve geleceği daha da güçlü bir şekilde yeniden inşa etmelerine yardımcı olacak yenileyici tarım çözümleri geliştirilmesi için eğitim olanakları ve önemli destekler sağlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Anadolu Meraları CEO’su Yasemin Kireç, “Samandağ’da 6 Şubat depremlerinde ağır yaralar alan hayatı dayanışma yoluyla onarmak için yola çıkıyoruz.” dedi.

Türkiye’de iklim kriziyle mücadele ve adaptasyon süreçlerine bütüncül yönetim ve onarıcı tarımdaki uzmanlığıyla destek olan Anadolu Meraları CEO’su Yasemin Kireç, “Anadolu Meraları olarak biz tarımsal faaliyetleri tek başına bir arazi ve üretim yönetimi olarak değil, toplumsal, kültürel, ekonomik bir dizi etmenden oluşan, yaşamın çok merkezinde bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla geliştirdiğimiz tüm projelerde teknik bir yaklaşımın çok ötesinde bütüncül bir bakışla sistemsel dönüşümü mümkün kılmanın yollarını arıyoruz. Ortak Hareket Yeniden Bereket Projesi’nde de bu inançla, Samandağ’da 6 Şubat depremlerinde ağır yaralar alan hayatı dayanışma yoluyla onarmak için yola çıkıyoruz. Burada başarmak istediğimiz şey Türkiye’nin kadim kültür coğrafyalarından biri olan bu topraklarda sadece ekolojik bir onarım sağlamak değil, aynı zamanda bir arada olmaktan kuvvet alan çiftçilerin Samandağ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında uzun soluklu bir dirençli gıda ağı kurmalarına kolaylaştırıcılık yapmak. Proje kapsamında katılımcı çiftçileri eğitimlerle, atölyelerle, hibe destekleriyle, mentorlüklerle desteklerken, bir yandan da üretilen ürünlerin adil bir satın alma zemininde alıcılarla buluşmasını sağlayacağız. Bu modelle sadece Samandağ’da değil, Türkiye’nin farklı bölgelerinde de topluluk temelli, ekolojik dengelerle uyumlu ve onarıma dayalı modellere ilham olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

80 dönüm arazide ekim yapılacak

Proje kapsamında çiftçilere iki ayrı grup halinde “Lay’s Yenileyici Tarım Hibesi” aracılığıyla destek verilecek ve toplam 80 dönüm alanda ekim yapılacak. Samandağ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi desteğiyle gerçekleştirilecek projenin ilk grubunda üretim yapmak isteyen ancak arazisi olmayan veya sera kurmak için gerekli bütçeye sahip olmayan ya da daha önce üretim yapmayan çiftçiler ya da çiftçi adayları yer alıyor. Bu çiftçiler Samandağ’da kurulan Topluluk Destekli Tarım Merkezi’ndeki üretime hazır arazi ve sera alanında üretim yapacak. Topluluk destekli tarıma uygun olan bu arazide çiftçilere ihtiyaç duyulan her türlü fide, gübre, ilaç gibi girdiyi proje kapsamında sağlanacak.
Projenin ikinci grubunda ise kendi arazisinde üretim yapmak isteyen çiftçiler ya da çiftçi adayları yer alıyor. Bu gruptaki çiftçiler ise tarımsal faaliyetleri, üretim için ihtiyaç duydukları fidan, gübre, tohum, viyol (küçük delikleri bulunan ve içinde tohum yetiştirilebilen aparat) gibi girdilerin sağlanması yoluyla desteklenecek. Sunulan tarımsal destek, deprem nedeniyle maddi kayıp yaşayan çiftçilerin tarımsal üretime geri dönmesini kolaylaştıracak.

Hibe, mentorluk, eğitim ve sahada uygulamalı destek verilecek

Çiftçiler proje kapsamında düzenlenen tarımsal eğitim ve atölyelere katılabilecek, tarımsal danışmanlık desteğinden faydalanabilecek ve ürünleri alım garantili satış kanalları ile buluşturulacak. Çiftçilerin ihtiyaçlarına göre eğitim ve çalıştaylar düzenlenecek. Onarıcı Tarım Pratikleri, Toprak Sağlığı, Su Tasarrufu, Gıda Güvenliği, Dijital Okuryazarlık, Pazarlama ve Değer Zinciri Geliştirme başlıkları altında eğitimler düzenlenecek. Bununla birlikte deneyimli çiftçilerin daha genç veya daha az deneyimli çiftçilere rehberlik ve destek sağlayabilecekleri için mentorluk programları oluşturulacak. Proje kapsamında etkin mikroorganizma, kompost uygulaması ve yağmur suyu hasadı gibi ekolojik yöntemler uygulanırken çiftçilere de bu konuda uygulamalı eğitimler verilecek.

Dirençli Gıda Ağı Modeli nasıl oluşturulacak?

• Samandağ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi için çiftçilerin ihtiyaçlarını gözeten bir aracılık sistemi tasarımı ve uygulaması gerçekleştirilecek.
• Proje kapsamında topluluk temelli tarımı destekleyen potansiyel alıcılara, distribütörlere, mevcut aracılara ve gıda topluluklarına ilk tanıtım yapılarak, kolaylaştırıcı bir rol üstlenilecek.
• Adil sosyal satın alma uygulamaları oluşturulacak ve tarımsal üretim ekosisteminin farklı aktörleriyle diyalog kolaylaştırılacak.
• Satın alma kuralları belirleme ve sosyal satın alma diyaloğunu başlatmak da Dirençli Gıda Ağı Modeli’nin ayrılmaz bir parçası olacak.
Topluluk Destekli Tarım Merkezi çiftçilerin yeni adresi olacak
Proje kapsamında kurulan Topluluk Destekli Tarım Merkezi, hem çiftçilerin ekim yaptığı arazinin bulunduğu yer olması hem de eğitimler ve uygulamaların bu alanda yapılması sebebiyle adete çiftçilerin yeni adresi olacak. Merkezde çiftçilerin üretim planlamasında destek sağlanacak ve yönlendirmeler yapılacak. Agro ekolojik yöntemlerin uygulanmasında destek ve danışmanlık sağlanacak. Eğitim ve atölye faaliyetlerinin merkezi olmasının yanı sıra Topluluk Destekli Tarım Merkezi, topluluk buluşmaları ve sosyal etkinliklerin de kalbinin attığı yer olacak. – SİNAN SEYFİTTİNOĞLU-

Exit mobile version