PKK’nın 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği kongre, örgütün geleceği ve Türkiye siyaseti açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. Öcalan’ın çağrısıyla alınan “tarihi” kararlar kamuoyunda merak uyandırırken, süreçte hem Meclis hem de devlet kurumlarının nasıl bir yol izleyeceği dikkatle izleniyor.
Kongrede hangi mesajlar öne çıktı?
PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede, Abdullah Öcalan’ın çağrısı temelinde “tarihi öneme sahip kararlar” aldığını duyurdu. Bu kararların ne olduğu açıklanmasa da, örgüte yakın çevreler tarafından “önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağı” belirtildi. Ancak bu açıklamanın zamanlaması da tartışmalara neden oldu. DEM Parti yetkilileri sürecin hassasiyetine dikkat çekerken, kararların açıklanmasının “birkaç günü geçmeyeceği” öngörüsünde bulundu.
Telekonferansla mı katıldı?
Kongre öncesi en çok merak edilen konulardan biri de Öcalan’ın kongreye katılımıydı. Van Milletvekili Pervin Buldan, “muhtemelen teknik bir iletişim sağlanmıştır” dedi. PKK’ya yakın medyada ise Remzi Kartal, Öcalan’ın kongreye telekonferans yoluyla katıldığını ve video görüntüsünün izlendiğini açıkladı. Ancak resmi makamlar bu konuda herhangi bir teyit ya da yalanlama yapmadı.
Silah bırakma süreci nasıl ilerleyecek?
Kongrede alınan kararların örgütün silahlı varlığı üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı belirsizliğini koruyor. Devlet kaynakları, bu süreçte teknik çalışmaların Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından yürütüldüğünü belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da İtalya ziyareti dönüşü yaptığı açıklamada, sürecin koordinasyonunun MİT Başkanı İbrahim Kalın tarafından sağlandığını duyurmuştu.
Örgüt yönetiminin üçüncü ülkelere gönderilmesi, Irak’ta bulunan silahlı kanadın ise Türkiye’ye dönmeden çözüm sürecine dahil edilmesi bekleniyor. Silahların nerede ve nasıl bırakılacağı ise hâlâ yanıt bekleyen en önemli sorular arasında.
Yasama organı sürece nasıl dahil olacak?
DEM Parti, kongre sonrası yaptığı açıklamalarda Meclis zemininde düzenlemeler yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle infaz yasası ve Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yapılması talepleri ön planda.
Pervin Buldan, zor olan kısmın aşıldığını ve artık “barış ve demokratikleşme” adımlarının atılmasının zamanının geldiğini dile getirdi. DEM Parti’nin 12 Mayıs’ta Merkez Yürütme Kurulu’nu toplayarak sürece dair yol haritasını açıklaması bekleniyor.
Cezaevi koşullarından siyasi reformlara
DEM Parti’nin kamuoyuna yansıyan önerileri arasında Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, terör örgütü üyelerine yönelik infaz eşitliği, hasta mahkûmların tahliyesine ilişkin yasal düzenleme gibi maddeler öne çıkıyor. Ayrıca, “umut hakkı” olarak bilinen AİHM kararının Türkiye mevzuatına uyarlanması, kayyum uygulamalarına son verilmesi ve AYM ile AİHM kararlarının eksiksiz uygulanması talepleri de gündeme getirildi.
Şartlı düzenlemeler, temkinli adımlar
AK Parti ve MHP yetkilileri, örgütün kongre ile aldığı kararı yeterli görmüyor. Demokratikleşme adımlarının fesih kararının ardından örgütün tavrına göre şekilleneceği ifade ediliyor. Bu nedenle güvenlik konseptinden tamamen vazgeçilmesi söz konusu değil.