Planlamacı Serdar Saraç gözüyle,

“İskenderun’un il olması” girişimleri üzerine:  Ayağımıza Sıkmak Gibi! Antakyalı Planlama Uzmanı Serdar Saraç, yeniden gündeme gelen İskenderun’un il olmasıyla ilgili görüşünü açıklarken, birçok kişinin aksine, bu girişimin tehlikeli sonuçlara yol açabileceğinin ve birçok avantajın kaybolmasının nedeni olabileceğinin altını çizerek, “İskenderun’un il olması, ayağımıza kurşun sıkmak gibidir” açıklaması yaptı. Resmi ve özel kurumlarda yöneticilik yapan Planlama […]

“İskenderun’un il olması” girişimleri üzerine: 

Ayağımıza Sıkmak Gibi!

Antakyalı Planlama Uzmanı Serdar Saraç, yeniden gündeme gelen İskenderun’un il olmasıyla ilgili görüşünü açıklarken, birçok kişinin aksine, bu girişimin tehlikeli sonuçlara yol açabileceğinin ve birçok avantajın kaybolmasının nedeni olabileceğinin altını çizerek, “İskenderun’un il olması, ayağımıza kurşun sıkmak gibidir” açıklaması yaptı. Resmi ve özel kurumlarda yöneticilik yapan Planlama Uzmanı Serdar Saraç, İskenderun’un il olması konusunun çok iyi analiz edilmesi gerektiğine, aksi halde tarihi bir hataya dönüşebileceğine dikkat çektiği paylaşımında şunları kaydetti:
“Son zamanlarda mahalli gazetelerde, İskenderun’un İl yapılması amacıyla lobi faaliyetlerinin yoğunlaştığı gözükmektedir. Her sosyo-ekonomik ve siyasal karar alınmadan önce, çok iyi tahlil edilmeli, çok ayrıntılı incelenmelidir.
Eski bir planlamacı olarak, ilk etapta, birkaç zayıf ve tehdit noktasını hemen belirtmek isterim. Hatay iline, adını Atatürk vermiştir. Son zamanlarda Hatay’ın adını, ‘sınırdaki ay’ manasına geldiğini ifade eden görüş tamamen magazinseldir. Gerçek değildir.
Hatay, Çin kuzeybatısında, Altay Dağlarının eteklerinde kurulan, Türklerin ilk anavatanın adıdır. Türklerin (Hataylar- Hıtaylar – Kıtaylar – K’itan) Orta Asya’daki anavatanına ‘Hatay’ adı verilmiştir. Asya’dan çıkıp gelen Türklerin Anadolu’daki ilk yerleşiminin adının da ‘Hattusas’ olduğu ve Hatay, Hata, Ata, Eti kelimelerinin aynı kökten kelimeler olduğu iddia edilmiştir. Atatürk, ‘Kırk Asırlık Türk Yurdu Düşman Elinde Esir Kalamaz’ sözünü de bu teoriye istinaden söylemiştir.
Maneviyatına, tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkmayan her toplum yok olur. Hatay adı ve çizilen sınırları, günümüzün emperyalist küreselleşmesine karşı korunacak kültürel bir mücevherdir. Hatay adı ve sınırları, yeni nesillere aktaracağımız çok önemli bir marka değer ve kültürel mirastır.
Hatay’ın nüfusunun demografik yapısı korunmalıdır. Özellikle Suriyeli misafirlerin Reyhanlı, Kumlu, Kırıkhan ve Altınözü ilçelerindeki durumu göz önüne alınmalı, nüfus artış hızları, vatandaşlık alan sayıları, ekonomik faaliyetleri incelenmelidir. Başka bir ifadeyle, Hatay’da, Türk varlığı ve demografik yapısına zarar verebilecek herhangi bir idari bölünme yapılmamalıdır. Atatürk’ün kararlılığı ve büyük diplomatik başarısıyla, Hatay, savaşılmadan alınmıştır. Bu doğrudur, fakat Hatay asla kolay kazanılmamıştır. Bu kesinlikle unutulmamalıdır.
İskenderun’un il yapılmasıyla, Hatay Büyük Şehir Belediyesi yetki alanları değişecek, genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payı azalacaktır. Bu durum, bir tek Hatay Büyük Şehir Belediyesi’ni cezalandırmakla kalmayacak, asıl Hatay halkı, bu idari kararla büyük zarara uğrayacaktır. Hatay Büyük Şehir Belediyesi’nin hem Afrin ve İdlip’te Türk Silahlı Kuvvetlerine verdiği lojistik destek, altyapı ve yol çalışmalarını da göz önüne aldığımızda, bu karar, adeta kendi ayağımıza mermi sıkmak olacaktır.
İskenderun’un İl yapılması; yeni kamu kurum ve kuruluşlarının tesis edilmesi, yeni kadro ihdası, hizmet binası ve lojman ihtiyacını doğuracaktır. Gerek ekonomik kriz ve pandemi ortamında kamu maliyesine böyle bir yükün getirilmesi gereksizdir. Saygılarımla.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version