Psikiyatri Uzmanları Uyarıyor:

İntihara Teşvik Eden Oyunlar Psikiyatri Uzmanı Doktorlar, son dönemde ‘MARIAM’ oyununun intihara teşvik etiğine vurgu yapıyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Işıl Göğcegöz, Mariam adlı oyunun çocuklar üzerinde olumsuz etkilerinden söz etti. Mobil platform üzerinde oynanan Mariam oyununun şiddet ve korku teması ile ölümü veya öldürmeyi olağan hale getirdiğini belirten uzmanlar, çocuk ve gençlerin duygusal ve sosyal […]

İntihara Teşvik Eden Oyunlar

Psikiyatri Uzmanı Doktorlar, son dönemde ‘MARIAM’ oyununun intihara teşvik etiğine vurgu yapıyor.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Işıl Göğcegöz, Mariam adlı oyunun çocuklar üzerinde olumsuz etkilerinden söz etti. Mobil platform üzerinde oynanan Mariam oyununun şiddet ve korku teması ile ölümü veya öldürmeyi olağan hale getirdiğini belirten uzmanlar, çocuk ve gençlerin duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olacağını vurguluyor. Bu tür oyunların çocuk ve gençlerde intihar girişimlerine neden olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, çocukların bu oyunlarla şiddete karşı duyarsızlaştığını söyleyerek aileleri uyarıyor.
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, oyunun çocuklar üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekerek şu bilgileri verdi:
“Son zamanlarda çocuklar ve gençler arasında oldukça yaygınlaşan bu oyunda, 9 yaşında Mariam adındaki kız çocuğu kaybolduğunu belirterek eve dönmek için oyuncudan yardım istiyor. Oyunda kişilere, ismi, adresi, yakın çevresi soruluyor ve Facebook, WhatsApp gibi uygulamalara erişim izni isteniyor. Bu sorular cevaplanmadan bir sonraki aşamaya geçilemiyor. Böylece kullanıcıların kişisel bilgileri ele geçiriliyor. Ayrıca ev adresi, telefon numarası gibi özel bilgileri farklı amaçlar doğrultusunda kullanılabilir.
İntihar girişimlerine yol açabiliyor.
Korkutucu ses efektleri ve görsel temalar ile sunulan oyunun ileri seviyelerine gelindiğinde, gece 03.00’da bilinmeyen bir numaradan aranıyor ve korkutucu ve kaygı verici bir robotik ses ile çeşitli mesajlar veriliyor. Oyunun bu farklı aşamalarında şiddet, korku temalı, ölümü veya öldürmeyi olağan hale getiren ve teşvik eden unsurlar çocuk ve gençlerin duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyerek özkıyım girişimlerine neden olabiliyor.
Ayrıca bu çocuklar, oyunlarda gördüklerine karşı duyarsızlaşıp şiddeti yaşamın normal parçası gibi algılayabiliyor. Ayrıca bu oyun kapatıldığında, tekrar oynamak için 24 saat beklemek gerektiği için, kullanıcıların uyku kalitesi bozuluyor ve anksiyete ve depresyon gibi çeşitli ruhsal bozukluklar görülebiliyor. Neyse ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından oyunun kişisel bilgileri ele geçirdiği ve psikolojik tehlike içerdiğine dikkat çekilerek oyunun erişimi engellenmiştir.”
Yasaklamak yerine oyunların farkı anlatılmalı…
Ailelerin, bu tür oyunlardan çocuklarını koruyabilmek için bazı önlemler alabileceğini belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Teknolojiye hayır diyemeyeceğimiz ve sağladığı bir çok kolaylığı inkar edemeyeceğimiz bir çağda yaşıyoruz. Peki aileler bu oyunlardan çocuklarını koruyabilmek için neler yapabilir? Hangi önlemler alınabilir? İlk olarak ebeveynler İnternet kullanımı açısından kendilerini gözden geçirmeli ve olumlu rol model olmalıdır. Ayrıca çocuklara yasaklamak yerine zararlı ve faydalı oyunlar arasındaki fark anlatılmalıdır” uyarısında bulundu.
Aile içi iletişimi zayıf çocuklar bu oyunlara yöneliyor...
İnternet kullanımının, çocuğun odası yerine mutlaka toplu yaşam alanında olması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
“Çocuklar, ailelerin yanında bilgisayar kullanmalıdır. Sınırlamalar getirilmelidir. Örneğin, hafta içi belli saatler veya sadece hafta sonu belli saatler gibi… Ebeveyn kontrolü ve çocuk kilitleri sağlayan birtakım uygulamalar ile kişisel bilgiler korunabilir ve çocuklarınızın sadece uygun uygulamalarla internet kullanımları sağlanabilir. Bazı uygulamalarda, çocuğun internette geçireceği zamanı sınırlandırabilirsiniz. Aile içi iletişimi zayıf, sosyal olarak izole çocuk ve gençlerin bu tür oyunlara daha çok yöneldiği bildirilmektedir. Dolayısıyla aile içi kaliteli iletişim artırılmalı,çocuk ve gençler sosyal aktivitelere yönlendirilmelidir.” -Selvi Günay-

Exit mobile version