Rakamlar, sahip olduklarımızı da yitirdiğimizi ortaya koyuyor

Tuncay, asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurdu, yoksulluk sınırının 2.587 liraya ulaştığına dikkat çekti… Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Recep Tuncay, konfederasyonlarının araştırmasıyla hazırlanan Ağustos ayı asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurdu, rakamların her geçen gün sahip olduklarımızı da yitirdiğimizi ortaya koyduğuna vurgu yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Ağustos 2017 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan […]

Tuncay, asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurdu, yoksulluk sınırının 2.587 liraya ulaştığına dikkat çekti…

Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Recep Tuncay, konfederasyonlarının araştırmasıyla hazırlanan Ağustos ayı asgari geçim endeksi sonuçlarını kamuoyuna duyurdu, rakamların her geçen gün sahip olduklarımızı da yitirdiğimizi ortaya koyduğuna vurgu yaptı.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Ağustos 2017 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının 2.587,59 TL olarak hesaplandığını belirten Tuncay, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin ise 5.334,15 Lira olarak belirlendiğini bildirdi. Sonuçların, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %0,21 oranında arttığını gösterdiğine değinen Tuncay, araştırma sonuçlarıyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %0,52 oranında yükseldi ve 1.997,46 Lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2017 yılı Ağustos ayında 2.005,43 Lira olarak tahmin edildi.
Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Ağustos 2017 verilerine göre günlük 40,63 TL olduğu belirlenirken, Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.218,93 TL oldu. Ağustos 2017 itibarı ile ortalama 2.977,68 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %40,93’ünü oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 786,50 TL olarak belirlenen kira gideri ise Ağustos 2017 ortalama maaşının %26,41’ine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %67,34’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %32,66’sı kaldı. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Ağustos 2017 maaşından geriye yalnızca 972,51 TL kaldı.”

Kamu çalışanları artık tam anlamıyla kâbus yaşamaktadır …

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Tuncay, 1 Ağustos’ta başlayan ve 22 Ağustos tarihinde yetkili konfederasyonun imzası neticesinde hezimetle sonuçlandığını belirttiği Toplu sözleşme masasının, geride bırakılan yıllarda olduğu gibi yine memur ve emeklilerin pazarlandığı bir masa olarak tarih sayfalarındaki yerini aldığını bildirdi ve şunları dile getirdi: “Yüzde 3,5’e hayır deyip, yüzde 4’e imza atan, bunu da ‘Tüm Türkiye kazandı’ diyerek reklam etmeye çalışan yetkili konfederasyonun yöneticileri milletin aklıyla alay etmektedir. Oturdukları masanın ağırlığını bilmeyen, 20 milyon insanın sorumluluğunu taşıyamayanlar, ‘Kalemi elimize verdiniz ama mürekkebi doldurmadınız, müzakereye yakın imzaya uzağız, zammı enflasyon değil masa versin’ gibi süslü cümlelerle milleti oyalamaya çalışmış sonunda ise mürekkep parasını dahi karşılamayan buçuk zammına imza koymuşlardır.
Ne hazindir ki, 2015 yılı Toplu sözleşmesinde aynı salonda sloganlar, alkışlarla imza atan bu konfederasyonun genel başkanlarının birçoğu bu imza töreninde ayağa bile kalkacak mecali kendilerinde bulamamışlardır. Neticede açıklanan aylık zorunlu harcama tutarlarına bakıldığında ve ekonomik gelişmeler değerlendirildiğinde, bu toplu sözleşme ile değil geçmiş yılların kayıplarının karşılanması ve insanca yaşayabileceği bir gelire kavuşturulması, memur ve emeklilerimizin sahip olduklarını da kaybedecekleri ve reel anlamda geri gidecekleri açıktır. Rakamlar her geçen gün sahip olduklarımızı da yitirdiğimizi ortaya koymaktadır. Bu gerçeği bilen sözde yetkili sendikaların çıkıp attıkları imzayı savunacak durumları dahi yoktur. Bir yerlerden aldıkları ‘imzala’ emrini gözü kapalı yerine getirenler, aslında bu imzanın memur ve emeklinin ekonomik idam fermanı olduğunu da gayet iyi bilmektedirler. Yıllardır masada yüz üstü bırakılan kamu çalışanları artık tam anlamıyla kâbus yaşamaktadır. Bu kâbustan uyanmanın tek yolu ise işi ehline vermek ve masada kendileri için mücadele edecek olan Türkiye Kamu-Sen’in yanında yer almaktır.”   -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version