Rehavet, Tabloyu Tepetaklak Eder!

Bilim Kurulu Üyeleri, küresel salgın konusunda ülke geneli için umut veren bilgiler aktardı, Haziran’ın ilk haftasında normalleşme adımı atılabileceğini bildirdi ve uyardı: Bilim Kurulu üyeleri, Türkiye’nin koronavirüs salgınında tepe noktasına geldiğini belirtti, umut veren açıklamalarda bulundu. Yapılan bilgilendirmede, tedbir elden bırakılmazsa eğer, Haziran’ın ilk haftasında normalleşme adımı atılabileceği ifade edildi ve “Rehavet, tabloyu tepetaklak eder” […]

Bilim Kurulu Üyeleri, küresel salgın konusunda ülke geneli için umut veren bilgiler aktardı, Haziran’ın ilk haftasında normalleşme adımı atılabileceğini bildirdi ve uyardı:

Bilim Kurulu üyeleri, Türkiye’nin koronavirüs salgınında tepe noktasına geldiğini belirtti, umut veren açıklamalarda bulundu. Yapılan bilgilendirmede, tedbir elden bırakılmazsa eğer, Haziran’ın ilk haftasında normalleşme adımı atılabileceği ifade edildi ve “Rehavet, tabloyu tepetaklak eder” uyarısında bulunuldu.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, pandemide, tepe noktasından aşağı indiğimizi ve rakamlar olarak da iyi gittiğimizi söyledi, ama uyardı da:
“Ancak tedbirlerde gevşeme, duraksama, en ufak bir ihmal, tabloyu tersine döndürür. Türkiye olarak süreci iyi yönetiyoruz. Yapılan hazırlıklar, ilaçların yatan hastalara anında verilmesi, sağlık personelimizin oluşu ve onların cefakar tavrı sayesinde hastanelerde büyük başarı sağladık. Pek çok kural ve uygulamayı salgının gidişatına göre aldık. Hayatın normal akışına dönmesi, rakamlar ve ülkenin gidişatına göre şekillenecek. Bir yangını tamamen söndürmeden ‘yangın bitti’ diyemeyiz. Basamak basamak, kontrollü şekilde normalleşme sürecine gireceğiz. Yaz ayları için umutluyuz. Bazı insanların, açıklanan verilerden tatmin olmadığı, sayıların çok daha yüksek olduğu iddia ediliyor. İtalya’da, ABD’de cenaze işlemleri bile yapılamaz durumda ve bu ülkelerdeki hastalar, hastane koridorlarına yığılmış vaziyette. Türkiye’de şu an için yoğun bakımda boş yataklar, boş servisler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye, Covid-19 pandemisinde, Avrupa’nın pek çok ülkesi ve ABD’ye göre çok daha iyi durumda.”
“Artık bitti” demeden gevşemek yok…
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer ise, vaka artış hızımızın kademeli olarak yüzde 15’lerden önce yüzde 12’lere, sonrasında yüzde 8’lere kadar gerilediğini bildirdi, doğru uygulamaların neticesini gördüklerini belirtti ve şunları dile getirdi: “Sokağa çıkma kısıtlaması, mevcut tedavi yaklaşımları, test sayısındaki artış, sağlık personelinin gayretleri, tabloyu lehimize çevirmiş durumda.
Hocalarımızın, tedavide kendi tedbirlerini aktarmaları, hastanelerdeki yığılma tehlikesinin önüne geçti. Semptomları hafif seyredenlerin evlerde karantina tedavisine alınması da doğru hamlelerden biriydi. Süreç böyle devam ederse, önümüzdeki günlerde vaka artış hızı yüzde 5’lerin de altına düşecektir. Haziran’da hayatın normalleşeceğini düşünüyorum. Pandemi, uzun bir süre. Önlemleri bırakmadan, ‘Artık bitti’ diyene kadar gevşemeden yolumuza devam etmeliyiz.”
Bayram sonuna kadar tedbirlerin devamlılığı şart…
Bilim Kurulu’nun Acil Tıp Uzmanı üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz da açıklamasında, son tablonun, salgınla mücadelede çok önemli bir eşiği geride bıraktığımız anlamını taşıdığını bildirdi ve şu mesajı verdi:
“Bugün bulunduğumuz noktaya gelmemizde en önemli aşama, milletimizin, tedbirlere ve kısıtlamalara uyum göstermesiydi. 83 milyonun yaşadığı büyük bir ülke olduğumuz göz önünde bulundurulursa, her ilimizin, salgında aynı aşamada olamayacağı daha iyi anlaşılabilir.
Örneğin bir ilimizde yeni vaka sayılarındaki grafik çizgisi yatay biçimde seyrederken, bir başka ilimizde yükselerek zirveye ulaşma henüz tamamlanmamış olabilir. Bu da, tedbirleri ve kısıtlamaları gevşetmeye başlamak için henüz erken olduğunun önemli bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Şimdiye kadar milletimizin gösterdiği olağanüstü çabanın boşa gitmemesi için, Ramazan Bayramı sonuna kadar tedbirlerin devamlılığı şarttır.
Yaşanacak ani bir gevşeme, tedbirsizlik ve rehavet havası, bir anda tabloyu tepetaklak edebilir. Bu anlamda, milletimizin hoşgörüsüne ve hassasiyetine bir müddet daha ihtiyacımız var. Bu nedenle, Ramazan ayında da fiziksel olarak birbirimizle mesafeli, ancak gönül birliğinde mesafesiz olalım.”
Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version