Kültür ve Turizm Bakanlığı, kendi sayfasından ‘Müzeler’ başlığında sunum yaparken, “Türkiye, bütün insanlığın ortak kültürü olarak kabul edilen ve evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkların cennetinde yer almaktadır. Kadim tarihi, kültürel kodları, coğrafi araştırmaları ve uzantılarıyla tüm dünya için oldukça kıymetli bir ülke özelliğine sahiptir. Türkiye’nin en önemli markası olan kültürel mirası, müze ve örenyerleri sadece Türkiye değil, yurtdışından gelen tüm misafirlerin de çekim alanında yer almaktadır. Türkiye’nin en önemli sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğümüz müze ve örenyerlerine sahip çıkmak, elimizden geldiğince yaşayan müzeler haline getirmek ve geliştirmek yolunda hızla ilerliyoruz. Bu konuda bizleri yalnız bırakmayan siz değerli ziyaretçilerimize teşekkür ederiz” ifadelerine yer veriyor.
Hatay, ‘müzecilik’ alanında son dönemde ilerleme kaydeden kentler arasında yer alsa da, bu konuda izlenen yol sık sık eleştirilerin de odağına oturuyor. Bunun son örneklerinden biri, uzun bir süre ‘Etnografya Müzesi’ adı altında çalışmaları süren, ardından ‘Şehir Müzesi’nde karar kılınan yer oldu.
-CEVAPSIZLIK!-
Eleştiri sahiplerinin son adresi ise, müzelerin tanıtımının yapıldığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü web sayfası. Hatay adına; Hatay Arkeoloji Müzesi, Çevlik Örenyeri, Hatay Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi, ST. Simon Manastırı ve ST. Pierre Anıt Müzesi isimleri yer alırken, Şehir Müzesi’nin listeye henüz girmemesini değerlendiren bir turizmci, “Henüz güncellenmemiş olabilir. Bu durumu abartmamak gerek ama… Abartmamız gereken şey şu: Kendi şehrimizin insanları bile burada bir müzenin açıldığından habersiz. Bunu kendimize neden yaptığımızı merak ediyorum aslında. Bu kentin iç dinamiklerini adeta öldürüyoruz. Enerjisini sıfırlıyoruz. Tanıtım ve reklam denen en önemli silahları ise kullanmıyoruz! Niye? Cevap vermek isteyen olur mu? Olsun! Artık olsun!” şeklinde konuştu. -Tamer Yazar-