Resul ve Nebi Artık Kur’an mı ?

Müzzemmil-15. İnna erselna ileykum resulen şahiden ‘aleykum, kema erselna ila fir’avne resulen. 16. Fe’asa fir’avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen. Müzzemmil-15. Ayrıca şu mesajımızı da onlara ilet “Ey şirk koşanlar! Şunu iyice bilin ki Biz, Firavun’a zamanında nasıl bir elçi /resul gönderdiysek, size de yaptıklarınıza şahit olacak ve doğru yol için uyaracak bir elçi /resul gönderiyoruz. 16. […]

Müzzemmil-15. İnna erselna ileykum resulen şahiden ‘aleykum, kema erselna ila fir’avne resulen. 16. Fe’asa fir’avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen. Müzzemmil-15. Ayrıca şu mesajımızı da onlara ilet “Ey şirk koşanlar! Şunu iyice bilin ki Biz, Firavun’a zamanında nasıl bir elçi /resul gönderdiysek, size de yaptıklarınıza şahit olacak ve doğru yol için uyaracak bir elçi /resul gönderiyoruz. 16. Firavun, göndermiş olduğumuz resulü reddettiğinden, onu çok ağır bir şekilde cezalandırdık.

Burada Hz. Musa’ya henüz Tevrat indirilmemiş olduğundan Nebi değil Resul aşamasında, yani kendisinden önceki Resul elçiler gibi sahife şeklinde din denilen muhkem kuralları tebliğ etme konumunda.

Tekviyr-19. Bu sözler, değerli /kerim, güçlü bir elçinin /resulün tebliğ ettiği sözleridir. 20. Ki O resul /elçi, Arş’ın sahibi olan Allah’ın yetkili /güçlü kıldığı ve 21. O’nun nezdinde ismi güvenilen /emin olandır.

Tekviyr suresi, iniş sıralamasında 8. Sıradadır ve Kur’an denilecek kitabın daha başlangıç aşamasında vahyedilmiş bir suredir. Dolayısıyla Hz. Muhammed (as) henüz bir kitap sahibi değildir ve ilk görevi sadece elçiliktir /Resullüktür. Eski Resul ve Nebilerle ilgili bilgileri hatırlatmak üzere anlatandır.

A’raf-57. Ve hüvelleziy yürsilür riyaha büşren beyne yedey rahmetihi* hatta iza ekallet sehaben sikalen suknahü li beledin meyyitin, fe enzelna bihil mae fe ahracna bihı min küllis semerati*kezalike nuhricül mevta le’alleküm tezekkerun. A’raf-57. Örneğin Allah, rahmetinin bir ön müjdecisi /elçisi /resulü olarak rüzgârları gön­derir. Bulutlar da buhar halinde toplanıp yağacak duruma geldik­ten sonra, yine rüzgarla onları kaldırır, sürükler ve ölü /kuru olan toprağın üzerine süreriz. Ve o bulutlardan yağan yağmur suyu ile o kupkuru topraktan her çeşit ürünü çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Belki bu anlattıklarımızı araştırıp, düşünüp öğüt alırsınız.

Ayette rüzgâr Allah’ın resulü /elçisi olarak tanımlandığına göre, demek ki Allah’ın güç ve varlığının göstergesi ve O’nun görevlendirip uygun bulduğu işleri yapan canlı veya cansız her şey, birer resul /elçi olmaktadır.

A’raf-61. Bunun üzerine Nuh: “Ey halkım, Ben doğru söylüyorum. Bende bir sa­pkınlık /aldanmışlık yoktur. Ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilen ve buyruklarını bildiren bir elçisiyim /rasulüyüm”. 62. “Ve Ben sadece Rabbimin Bana bildirdiklerini iletiyor ve sizi uyarıyorum. Çünkü Ben, sizin bilmediklerinizi, Allah’ın bildirdikleri nedeniyle biliyorum”.

Bu ayete göre Hz. Nuh, vahiy kitabı olmayan bir elçidir /Resuldür.

A’raf-157. Şunu biliniz ki, sonunda bir zaman gelecek bütün insanlar Tevrat ve İncil’de adı geçmiş olan o ümmi resul ve nebinin getirdiklerine de uyacaklar. O elçi /Muhammed, Tevrat ve İncil bağlılarına nelerin iyi, nelerin kötü olduklarını anlatacak.

Gerek Tevrat ve gerekse İncil’in geleceği ve bütün insanların nihayetinde inanacakları ve Kabul edecekleri bir Resul ve Nebi görevlisi olarak önce Resul, kitap gelişi geliştikçe artık Nebi de olacak bir ilahi görevliyi asırlar göncesinden bildirilmiştir.

A’raf-158. Ya Muhammed! Sen de, “Ey insanlar! Şuna emin olunuz ki Ben, tüm insanlar için, göklerin ve yerin hâkimi ve sahibi olan Allah tarafından görevlendirilmiş bir elçisiyim /Resulallah’ım. Allah’tan başka ilah yoktur. Dirilten ve öldüren sadece O’dur. Ey insanlar!  Allah’a ve O’nun buyruklarını bildiren, ümmi resul ve nebisine iman edin.

Görüldüğü gibi arka arkaya gelmiş olan bu ayetlerle Hz. Muhammed’in önce Resul, sonrasında ise Nebi de olacağına değinilmiştir.

Cinn-23. “Şunu da iyice bilin ki Benim görevim, sadece Allah’ın resulü olarak bana vahyettiği buyruklarını siz insanlara duyurmaktır. Ve her kim Allah’a ve buyruklarını duyuran elçisine isyan ederse, içinde sürelerce kalacağı Cehennem ateşini hak eder” diyerek onları uyar.

Yasin-2-3. Ya Muhammed! Her şeye dair temel bilgiler bulunan Kur’an’a /Kur’an’ıl Hakiym’e yemin olsun ki /dikkatinizi çekeriz ki, Sen peygamberlerden /elçilerden /resullerden birisin.

Hem Cinn-23, hem de Yasin-1-2. ayetlerde, Hz. Muhammed için Nebilik öncesi Resullüğüne değinilmektedir. Çünkü Kur’an, kitap denilecek aşamaya henüz ulaşmamıştır. Dolayısıyla da Hz. Muhammed henüz Resul görevindedir.

Yasin-14, 30, Furkan-20,  Meryem-51, Şuara-142-143. ayetlerde de önceki kitapları anlatan, fakat kendisinin kitabı olmayan elçilere /resullere değinilmiştir.

Yasin-14. Biz o şehir /ülke halkına iki elçi göndermiş ve her ikisini de yalanlamışlardı. Bunun üzerine üçüncü biriyle de onları desteklemiştik. İki elçimiz o kent /ülke halkına “Biz size gönderilen resulleriz /elçileriz” diyerek kendilerini tanıtınca,

Yasin-30. Yazıklar olsun o kullara /beşerlere ki, kendilerine her ne zaman uyarıcı bir elçi / resul gelse, onunla alay etmişler ve karşı çıkmışlardır, ona eziyet etmişlerdir.

Furkan-20. Ey insanlar! Size gönderdiğimiz elçimizden önceki resuller de sizler gibi yemek yerler, sokaklarda dolaşırlardı.

Meryem-51. Ya Muhammed! Yine kitaptan Musa’nın öyküsünü de öğren. Çünkü Musa da temiz kalplilerdendi /muhlislerdendi ve kendisine kitap olarak kurallarımızı vahyettiğimiz /nebi bir elçimizdi /kitaplı resuldü.

Hicr-10. Ayette, Hz. Muhammed öncesi çok sayıda kitabı olmaksızın elçiler /resuller görevlendirildiğine ve hepsiyle de başlangıçta alay edilmiş olduğuna değinilmiştir. Yunus-47 de ise resullerin /elçilerin, çoğunluğu yanlışlara sapmış her topluma mutlaka gönderilmiş olduğu vurgulanmıştır.

Hicr-10. Ya Muhammed! Şunu iyice bil ki, Senden önce geçmiş toplu­luklara da elçiler /resuller gönderdik. 11. Ve o toplumlar da kendilerine gönderdiğimiz elçileri alaya almışlar ve reddetmişlerdi.

Yunus-47. Her toplum için bir elçi /resul /uyarıcı mutlaka vardır ve her toplum, mahşerde kendi elçisinin de olacağı toplantıda, adaletle yargılanır ve kesinlikle haksızlık edilmez.

Şura-51’de, Allah’ın doğrudan değil de canlı veya cansız yarattıklarını aracı görevli kullanarak yönetmekte olduğuna değinilmiştir.

Şura-51. Allah, bir beşer ile ancak vahiy yoluyla veya azametinden zarar görmesin diye aracı olarak bir perde /ağaç arkasından ­iletişim kurar. Yahut başka bir kul elçiye /resule vahiy yolu ile temel kuralları öğretir, görevlendirir ve vereceği bilgileri onun aracılığı ile insanlara iletir.

Al-i İmran-81. Ve iz ehazallahü mısakan nebiyyiyne lema ateytüküm min kitabin ve hıkmetin. Al-i İmran81. Kaldı ki Allah, elçilik görevi ile Dünyaya gönderirken nebilerle: “Size kitap ve hikmet vereceğim ve bunlara uyacağınıza dair anlaşma yapmıştı”…….

Ahzab-40. Ma kâne muhammedün eba ehadin min ricaliküm ve lakin resulallahi ve hatemen nebiyyıne* ve kânallahü bi külli şey’in ‘aliyma. Ahzab-40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirisinin öz babası değildir. O, Allah’ın elçisidir /resulüdür ve nebi olanların sonuncusudur ve şunu iyice bilin ki Allah, her şeyi de en iyi bilendir.

Nebi, vahiy kitaplı, yeni din kuralları olan yeni şeriatı alıp, topluma bildiren ‘elçi olmaktadır.

Resul, öncesindeki bir nebiye Vahyedilen kitabı tebliğ etme görevinde olan elçi, bu yönde çaba için, gerekirse karşı çıkanlar da saldırırsa savunma savaşı yapan. Hz. Muhammed, kitap ile son nebi olarak, hem önceki nebileri ve kitaplarını red etmeyerek Resullük görevi de yapıyor, hem de vahyedilen son kitabı ve içerdiği kuralları yeni şeriat olarak tebliğ ediyor.

Nebilik Hz. Muhammed ile sonlandırılıyor. Yine Fatır-32’ci ayet ile Resulluk da sonlandırılıyor ve mirasçılık görevliliği başlıyor.  Böylece de Hz. Muhammed’in  resulluk görevi  Kur’an’a devrediliyor ve devamlılığı sağlanıyor. Yani tek Resul ve Nebi artık Kur’an devam etmektedir.  Resullük ve Nebilik yerine KUR’AN MİRASÇILARI olarak da tüm iman edenler görevli olmaktadırlar.

Yine Kur’an, yol gösterici yaşam kılavuzu özelliği ile yaşayan tek Mehdi ve arınmışlığı /Meshedilmişliği ile de tek Mesih ve son vahiy kitabıdır. Kelamullah olması ile de Kur’an tek Hadis’tir. Hz. Muhammed’in (as) Kur’an’a uygun ayetleri olan sözleri de birer Hadis demektir. Peygamberin Kur’an’da uygun ve onu yansıtan ayetleri olmayıp, günlük yaşamına ve bulunduğu toplumun kabullerine ilişkin sözleri ise Sünnet olmaktadır.

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR” ve “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ”

Exit mobile version