Rezerv Alanı

İlimiz büyük bir deprem felaketi yaşadı. Sadece maddi değil, manevi zararlar da yaşadı. Bunun sonucu olarak da, şehrin yeniden yapılandırılması yolunda adımlar atılmasına başlandı. Bu bağlamada da şehrin bazı bölgeleri rezerv alanı olarak kabul edildi. Buna ilişkin tespitler yapıldı, kararlar alındı, adımlar atıldı. Bunlar yapılırken de mevcut yasada değişiklikler yapıldı. Ama temel yasa 6306 olanıdır. […]

İlimiz büyük bir deprem felaketi yaşadı.
Sadece maddi değil, manevi zararlar da yaşadı.
Bunun sonucu olarak da, şehrin yeniden yapılandırılması yolunda adımlar atılmasına başlandı.
Bu bağlamada da şehrin bazı bölgeleri rezerv alanı olarak kabul edildi. Buna ilişkin tespitler yapıldı,
kararlar alındı, adımlar atıldı. Bunlar yapılırken de mevcut yasada değişiklikler yapıldı.
Ama temel yasa 6306 olanıdır.
Rezerv bölge ilan edilen yerlerde neler yapılabilir neler yapılamaz?
Bununla ilgili kararlar alınıp uygulamaya konuldukça, konu netlik kazanacaktır.
Rezerv alanı konusu ortaya çıktığından beri vatandaşlarda bazı telaş, bezginlik başladı.
Ne olacak halimiz denilerek sorular sorulmaya yanıtları aranmaya başlandı.
Fazlaca telaşa gerek yok.
Tedirgin olmaya da gerek yok.
Ortada bir kanun var. Her şey bu kanuna göre yapılacaktır.
Kimsenin tapusuna, tapulu malına bir şey olmayacaktır.
Kanun var. Mahkemeler var.
Yasa uygulanacak, bu doğrulduda adımlar atılacaktır.
Elbette ki; bağızı sıkıntılar olacak. Bağızı kararalara itirazlar olacak, bağızı mağduriyetler
yaşanacaktır.
Deprem yaşamış bir şehir var. Depremden zarar görenlerin bir de rezerv alanlarının ilanı nedeniyle
ayrı bir zarara uğramasının önüne geçilmelidir.
Burada asıl görev yönetenlere düşmektedir.
Yönetenler, yönetilenlerin depremde uğradıkları zararı göz önünde bulundurarak kararlar almalı,
adımlar atmalı ve olabildiğince adil kararlar almalıdır.
Kimsenin tapulu malına bir zarar verilmeyeceği duyurulmalıdır.
Yasanın elverdiği ölçüde inşaatlar yapılabilmelidir.
Rezerv bölgesindeki sağlam binalara dokunulmayacağı duyurulmak suretiyle tedirginlik son
buldurulmalıdır.
Elbette yıkılan yerler yeniden yapılacaktır.
Yapılırken de, gelecek düşünülecek ve bu doğrultuda alınan kararalara da destek vermek
gerekecektir.
Ama elimize bir fırsat geçti, bunu kaçırmayalım ve sonuna kadar da kullanarak hareket edelim
anlayışında olunmamalıdır.
İşte depremin getirdikleri:
İşte yararları, zararları.
İşte fırsat bu fırsat diyerek hareket etme yerine, kimseyi incitmeden, kimseye zarar vermeden
hareket etmek için önümüzde bir olanak.
Eğer bu fırsat iyi kullanılır ve incitmeden, zarar verme duygusuyla hareket edilmez ise bundan
herkes karlı çıkar.
Herkes eğri oturup doğru düşünmelidir.
Kimsenin telaşa kapılmasına gerek yok.
Kimsenin tedirgin olmasına gerek yok.
Sükuneti elden bırakmadan uzun uzun düşünülmeli, doğru kararlar alınmalıdır.
Bu konuda esas yük yönetenlere düşüyor.
Bir darbe yiyen deprem zede, yeni bir darbe daha yememelidir.
Bunun için uzun uzun düşünmeli ve en doğru kararın alınması için herkes kendine düşeni
yapmalıdır.
Bizden hatırlatması…

Exit mobile version