Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Rümeysa Öztürk tahliye oldu

ABD’de haftalardır gözaltında tutulan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, kefaletle serbest bırakıldı. Mahkemenin kararı diplomatik tartışmaları tetiklerken, Beyaz Saray’dan gelen açıklamalar yeni bir krizin habercisi olabilir.

ABD'de haftalardır gözaltında tutulan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, kefaletle

Serbest bırakılma kararında neler etkili oldu?
ABD Vermont Federal Bölge Mahkemesi, yaklaşık altı haftadır Louisiana’da gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’ün serbest kalmasına hükmetti. Yargıç William K. Sessions, üç saat süren duruşmanın ardından verdiği kararında, ABD hükümeti tarafından sunulan delillerin yetersiz olduğunu açıkça belirtti.

Öztürk’ün tek “suç” unsuru, Tufts Üniversitesi’nin internet sitesinde yazdığı ve Filistin’e destek içeren bir yazıydı. Mahkeme, bunun dışında hiçbir somut gerekçe gösterilemediğine vurgu yaptı.

“Kadın bir akademisyeni bu şekilde tutamazsınız”

Yargıç Sessions, Öztürk’ün akademik başarısını ve devam eden doktora sürecini göz önünde bulundurarak, “Kariyerinin zirvesinde olan bir akademisyeni sebepsiz yere alıkoymak, akademik özgürlükle bağdaşmaz,” ifadelerini kullandı. Ayrıca Öztürk’ün astım hastalığı, tutuksuz yargılanması yönündeki kararı destekleyen bir unsur olarak değerlendirildi.

Mahkeme, elektronik kelepçe ya da seyahat yasağı gibi herhangi bir ek kısıtlamaya da gerek olmadığını belirtti. “Bayan Öztürk Massachusetts’teki evine dönmekte serbesttir,” diyen Sessions, ABD hukukunun delilsiz gözaltılara izin veremeyeceğini vurguladı.

Hükümetin gerekçeleri yetersiz kaldı
Savcılık makamı, Öztürk’ün salıverilmemesi yönünde çeşitli iddialar sunsa da bunların hiçbiri mahkemeyi ikna edemedi. Hiçbir tanığın Öztürk aleyhine ifade vermemesi, duruşmanın seyrini belirleyen en kritik unsurlardan biri oldu.

Yargıç, savcılığın sunduğu iddiaların “politik motivasyonla” hareket ettiğine dair güçlü bir izlenim bıraktığını da sözlü olarak kayda geçirdi. Bu durum, davanın sadece bir hukuk meselesi değil, aynı zamanda siyasi bir süreç haline geldiğine dair yorumları beraberinde getirdi.

Beyaz Saray’dan dikkat çeken açıklama
Kararın ardından kameraların karşısına geçen Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İç Güvenlik Bakanlığı ile görüşmeden net bir pozisyon almayacağını söyledi. Ancak Öztürk’ün serbest bırakılmasının ardından yaptığı değerlendirme dikkat çekiciydi:

“Alt düzey bir yargıcın ABD dış politikasını şekillendirmemesi gerektiği konusunda netiz.”

Leavitt’in bu açıklaması, yargı bağımsızlığı ve yürütmenin sınırları konusunda yeni bir tartışmanın kapısını araladı. Ayrıca, “Bu ülkeye vize ile gelmek bir hak değil, bir ayrıcalıktır,” ifadesi, Öztürk’ün vize statüsünün de sorgulanabileceğine işaret etti.

Akademik özgürlük mü, dış politika ihlali mi?
Dava, ABD’de akademik özgürlük ile dış politika çıkarları arasındaki dengeyi sorgulatan önemli bir örnek olarak kayıtlara geçti. Tufts Üniversitesi’nde Fulbright bursu ile doktora yapan bir öğrenci olan Rümeysa Öztürk, hem eğitim hakkı hem de düşünce özgürlüğü üzerinden destek buldu.