Rutubet de var, Çöp de var…

Biriken su da var, tarih de var… Antakya’nın eski Roma kenti hikâyesinden arta kalanında ‘buradayım’ dese de, çok fark edilemeyen, ama içinde tarih ve kültürden çok çöp olan bir terk ediş noktasındayız! Hatırlar mıyız? Bulunduğunda heyecan yaratsa da, zaman içinde unutulanlar arasındaki yerini aldı. Herkes okusun ve bilsin diye yanı başına dikilen tanıtım levhası ise […]

Biriken su da var, tarih de var…

Antakya’nın eski Roma kenti hikâyesinden arta kalanında ‘buradayım’ dese de, çok fark edilemeyen, ama içinde tarih ve kültürden çok çöp olan bir terk ediş noktasındayız! Hatırlar mıyız?

Bulunduğunda heyecan yaratsa da, zaman içinde unutulanlar arasındaki yerini aldı. Herkes okusun ve bilsin diye yanı başına dikilen tanıtım levhası ise anlaşılamayan bir nedenle kaldırıldı ve bir daha da yerine konmadı. Bilinmez bir tarihin hikâyesi olarak kaldı yıllarca ve zaman içinde de ne olduğu çok sorgulanmadı. Gelenler, etrafı bahçe demiri ile çevrili halini dolaşırken, aşağıya doğru baktı. Görmeyi umduklarından daha fazla çöp vardı, rutubet vardı, sızan suyun biriktirdikleri vardı.
Bir turizmci, bu konuda konuşurken, Hatay’a Ankara’dan gelen son ziyaretçi için verdi mesajını:
“Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun’un Hatay ziyaretinin programını yapanlar, buradakini, bir de su kemerlerinin olduğu yerdeki bakımsızlığı göstermemişler anlaşılan. Eldekinin en kötü halleri yine bize kalmış. Dedikleri gibi; Böyle gelmiş, böyle de gidermiş!”  Tamer Yazar

Exit mobile version