Önümüzdeki yıl seçmen önüne konulacak sandıkta, tek adam sistemi ile güçlendirilmiş parlamenter sistemin oylaması yapılacak.
Tek adam sistemini savunan Cumhur ittifakı ve buna destek verenler, bu doğrultuda çalışmalarını yapıyorlar. İktidar güçleri ellerinde bulunduğu içinde, bunu rahatlıkla kullanmak suretiyle bir kez daha sandıktan başarılı çıkmanın yollarını arıyorlar.
Millet ittifakı ve ona destek verenler ise, tek adam sisteminin başarılı olmadığını ifade etmek suretiyle güçlendirilmiş parlamenter sistemin yaşama geçirilmesi için çaba sarf ediyorlar.
Bu doğrultuda her iki tarafta elinden gelen çabayı göstermek suretiyle sandıktan başarılı çıkmanın yollarını arıyor.
Kamuoyu yoklamalarına bakıldığında, millet ittifakı ve ona destek verenlerin büyük bir çoğunluk sağladığı görülmektedir.
İşte bu görüntü nedeni ile de millet ittifakını oluşturan siyasi partilerin aralarının açılması ve bu ittifakın bozulması için cumhur ittifakı birleşenleri çeşitli yollara başvurmaktadır.
Bir yandan cumhur ittifakının bu doğrultudaki çabaları sürerken, öte yandan millet ittifakı ve ona destek veren siyasi partilerin aralarındaki görüş ayrılıklarının artması ve bunun sonucu olarakta millet ittifakının dağılması yolunda bir takım hareketlerin varlığı izleniyor.
Cumhur ittifakının bu doğrultudaki çalışmaları doğal olarak kabul edilebilir, ama millet ittifakının içindeki bu parçalanmayı yaratacak görüş ayrılıklarının kabul edilebilir bir yanının olmadığını ifade etmek isteriz.
Zira millet ittifakı ve onu destekleyen siyasi partilerin amaçları, ülkenin güçlendirilmiş parlamenter rejime yeniden sahip olması suretiyle demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulanmasıdır.
Bunun başarılabilmesi içinde bazı görüş ayrılıklarının bir kenara itilmek suretiyle ana hedefte birleşilmesi ve buna göre bir yol çizilmesi gerekliliğinin ayırdına varılması zorunludur.
Bu nedenledir ki; millet ittifakı ve ona destek veren siyasi partilerin adımlarını buna göre atmaları, ülkenin geleceğini demokrasinin tüm ve kuraları ile işleyeceği bir sisteme kavuşmasını sağlamak olmalıdır.
Eğer bu doğrultuda hareket edilmez ise, aldığı kararlar, attığı adımlar ve yaptığı faaliyetler nedeniyle eleştirilen tek adam sisteminin bir süre daha ülkeyi yönetmeye devam edeceğini unutmamak gerekir.
Tek adam sistemine karşı olanlar bu gerçekleri görmez ve basit çıkar hesapları uğruna adımlar atmaya kalkarlarsa, sandıktan istedikleri sonucun alınmayacağını hatırdan uzak tutmamalıdırlar.
Eğer doğru adımlar atılmaz ve basit çıkar hesapları ön planda tutulmaya çalışılırsa, bilinmelidir ki özgürlükçü demokrasinin tüm kurum ve kuraları ile yaşama geçirilmesi, başka bir zamana kalacak ve aradan geçen sürede de büyük kayıplar yaşanacaktır.
Bu gerçekler göz önünde tutulmak suretiyle herkesin ülkesine yararları olan bir yolu seçmek suretiyle doğru adımlarını atması gerekliliğini bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Eğer bu hatırlatmalar göz önünde tutulur ve ona göre adımlar atılırsa, içinde bulunulan sıkıntılı durumdan kurtulmak ve esenliğe çıkmak mümkün olabilecektir.
Aksine bir yol izlenir ise, daha karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı bilinmelidir.
Bu gerçekler göz ardı edilmeden, siyasi tansiyonun yükseldiği bir ortamda, herkesin sağduyu ile hareket etmesi, düşünmesi ve adımlarını buna göre atması zorunludur. Eğer bu zorunluluk samimi bir şekilde görülür ve buna göre de gereken adımlar atılır, kararlar verilirse, sandıktan istenilen oyların çıkacağından şüphe etmemek gerekir.
Böyle hareket edildiği takdirde 3 Aralık’ta açıklanan vizyon belgesi de daha anlamlı bir şekilde yaşama geçirilir.
Diliyoruz ki; ülkeyi esenliğe götürecek sağduyu hakim olur ve aydınlık günler bizi kucaklar…