Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sağlıkçılarda, Pandemi Faturası Hükümete, Sağlık Bakanlığına:

Yönetemediniz, koruyamadınız, tükendik, öldük… Hatay Tabip Odası öncülüğünde, Dişhekimleri Odası,

Yönetemediniz, koruyamadınız, tükendik, öldük…

Hatay Tabip Odası öncülüğünde, Dişhekimleri Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası ile Psikologlar Derneği Hatay Şubeleri adına yapılan ortak açıklamada, pandeminin birinci yılında, sağlık meslek örgütleri olarak acılı olunduğu hatırlatıldı ve “Pandeminin tüm yükünü sağlık emekçilerinin üstüne yıktığınız, süreci yönetemediğiniz, bizleri koruyamadığınız için tükendik ve öldük” mesajı verildi.
Hatay Tabip Odası, Hatay Dişhekimleri Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası ile Hatay Psikologlar Derneği adına ortak açıklamada, pandeminin başlangıcından bugüne kadar dünya genelinde 117 milyonu aşkın kişinin hastalandığı, 2,5 milyonun üzerinde insanın ise öldüğü hatırlatıldı ve şöyle denildi:
“Virüsün ülkemize daha geç gelmesinin yarattığı iyimser hava, gerçek verilerin toplumla paylaşılmaması ve gerekli önlemlerin zamanında alınmamasıyla beraber, bir süre sonra ortadan kalkmış, turkuaz tablo kara tabloya dönüşmüştür. Bugüne kadar ülkemizde 3 milyona yakın kişi hastalanmış, ölüm sayısı, resmi rakamlarla dahi 30 bine ulaşmıştır. Yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisi ile dünyadaki en yüksek kayıp rakamlarına ulaştık. Hepsini, bugün saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Bir yıllık sürede, ısrarla sosyal ve ekonomik destek ile toplumsal hareketliliğin kısıtlanması sağlanmamış, endikasyonu olan herkese dahi test yapılmamış, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonunda sorunlar yaşanmış, kalabalık salonlarda kongreler yapılmış, vaka sayılarının düşük gösterilmesi ile bulaş zinciri büyütülmüştür.
Kasım-Aralık aylarında ise sağlık sistemi çökme noktasına gelmiş, ancak sağlık emekçilerinin özverili ve canla başla çalışması sonucu, tablonun olabildiği kadar kötüleşmesi önlenmeye çalışılmıştır. Pandemi, ülkemizde ve dünyada eşitsizlikleri gözler önüne sermiş ve artırmış, en fazla yoksul, işçi, işsiz, dar gelirli kesim hastalanmış veya ölmüştür.
Pandeminin, ancak ortak akılla çözülebileceği bilinmesine rağmen, iktidarın ‘her şeyi ben bilirim, ben yaparım’ mantığı hakim olmuştur. Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu yapılanması olumlu karşılanmasına karşın, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, tüm sağlık meslek ve emek örgütlerini sürece dahil etmemesi, bilgi paylaşmaması ve şeffaf olmaması, en büyük eksiklik olmuştur.
Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına karşılık, salgının başlangıcından itibaren; Sağlık Bakanlığı tarafından yeterince korunamama, salgını yönetmedeki başarısızlıklar sonucunda 150 binden fazla sağlık çalışanı hastalanmış, 385’si vefat etmiştir.
Ağır çalışma koşulları, hekim ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik yaratmıştır. İnsan hakları ve uluslararası çalışma haklarına aykırı olarak emeklilik, izin ve istifa hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları ise pandemi süresince kötüleşmiştir.
Pandemi döneminde şeffaf olmayan Sağlık Bakanlığı, aşı sürecinde de başarısız olmuş, aşı alımı ile ilgili şeffaflık sağlanmamış, toplum tek aşıya mahkum bırakmıştır. Aşılamanın; eşitsizliklerden uzak, etik ilkeler ışığında, adil koşullarda yapılması esas olmalıdır.
Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada, ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken, kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir. Bunun sonuçları, ne yazık ki hepimize tüm toplum olarak yeni bir pandemi artışı olarak
yansıyacak, bu durum ise yeni hastalanma ve ölüm oranlarını da beraberinde getirecektir.
Buradan Sağlık Bakanlığına çağrımızı yineliyoruz. Bugün yapılması gereken, kamusal ve toplumcu bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların ve esnafın yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek kararlar ve destekler alınmasıdır. Toplumsal hareketliliğe ve iller arası geçişlere düzenleme getirilmeli, aşı doz ve hız oranı arttırılarak toplumsal bağışıklık hızla sağlanmalıdır.”
14 MART İSTEKLERİ
Dört kurumun ortak açıklamasını okuyan Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sadık Nazik, 14 Mart Tıp Bayramı isteklerini de şöyle sıraladı:
“Kovid-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin. Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın. Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için, yeni ve etkili ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılsın. Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin. Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
Sağlık Emek-Meslek Örgütleri, Tabip Odaları ve Hekimler olarak, 14 Mart Tıp Haftası’nda, sağlık ortamının tüm olumsuzluklarına rağmen, sayısız eylem ve etkinliklerle ‘Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde’ diyeceğiz.
Bir kez daha, pandemide kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyor, taleplerimizin yerine getirilmesi için de meslek değerlerinden aldığımız güçle mücadeleye devam edeceğimizi ifade ediyoruz.” -Cemil Yıldız-