Şahin: Beklentiler tek bir konfederasyonun inisiyatifine bırakılmamalı …

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık Sen Hatay Şube Başkanı Hayrettin Şahin, 2020-2021 yılına ait maaş zamlarının görüşüleceği toplu sözleşme döneminin bu yıl içerisinde gerçekleşeceğini hatırlattı, kamu çalışanlarının beklentileri doğrultusunda çalışmalara başladıklarını bildirdi. Enflasyonun altında rakamlara imza atanların, kamu çalışanlarını getirdiği noktanın ortada olduğunu belirten Şahin, şunlara değindi: “Kamu çalışanlarının ve emeklilerin beklentileri çok. Ağustos ayında […]

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık Sen Hatay Şube Başkanı Hayrettin Şahin, 2020-2021 yılına ait maaş zamlarının görüşüleceği toplu sözleşme döneminin bu yıl içerisinde gerçekleşeceğini hatırlattı, kamu çalışanlarının beklentileri doğrultusunda çalışmalara başladıklarını bildirdi. Enflasyonun altında rakamlara imza atanların, kamu çalışanlarını getirdiği noktanın ortada olduğunu belirten Şahin, şunlara değindi:
“Kamu çalışanlarının ve emeklilerin beklentileri çok. Ağustos ayında toplu sözleşme masasına oturacağız. Biz, şimdiden hazırlıklarımıza başladık. Taleplerimiz, kamu çalışanlarının yaşadığı sorunlardan farklı talepler olmayacak. Şu anda kanun, tek bir sendikaya imza yetkisi veriyor. Biz aslında buna karşı çıktık, ama kanun bu şekilde geçti. Biz, masada taleplerimizi dile getiriyoruz, ama imza yetkimiz yok. Bu yasa elbette değişmelidir. Kamu çalışanlarının beklentileri, tek bir konfederasyonun inisiyatifine bırakılabilir mi? Attıkları imzalar ortadadır, ama ortaya çıkan enflasyon rakamları da ortada. Enflasyon farkının bir anlamı yok. Çalışanların çoğu, bu aydan itibaren vergi dilimine girecekler ve kayıpları daha da artacak.”
Refah payı uygulaması hayata geçmeli…
Çalışanların ve emeklilerin önümüzdeki 2 yılı da kaybetme tehlikesi yaşadığına dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti:
“Yetkili konfederasyon çıkıp, şu toplu sözleşmede başarılı olduk diyebilir mi? Kayıplar ortada, yaşananlar ortada. Kendini yetkili görenler, ‘zamlar güncellenmelidir’ bile diyemiyorlar. Eğer yine masaya otururlarsa, biz önümüzdeki 2 yılı da kaybederiz. Asgari geçim rakamlarını önceki gün açıkladık. Dört kişilik ailenin asgari harcamaları 6 bin 472 TL’dir. Bunlar, TÜİK’in rakamlarıdır. Açlık sınırı ise 2 bin 419 TL’dir. Aldığınız zamma bakın, bir de bu rakamlara bakın. Tablo çok net ortadadır. Hedefimiz, çalışanları, yoksulluk sınırının üzerinde rakamlara taşımak. Bundan dolayı, enflasyona dayalı ücret artışını kabul edemeyiz. Büyüme ve refah payı uygulamasının hayata geçmesini istiyoruz. Memurun aldığı ücret, çarşı pazarı da hareketlendirecek, ekonomiye can verecektir.
Vergi sisteminde adaletli bir yol izlenmelidir. Şu anda bordro mahkumu olanlar vergisini peşinen veriyor. Biz maaşımızı almadan devlet vergisini bizden almış oluyor. Dolaylı vergilerden de ciddi vergiler ödüyoruz. Vergi dilimleri noktasında adımlar atılmalı. Çalışanlar bu konuda çok mağdur ve bu mağduriyet giderilmelidir. Çalışanların yılın başında aldığı maaşlar ile yılın sonunda aldıkları arasında dağlar kadar fark oluyor. Bu adaletsizliği gidermek artık zaruri bir hal almıştır.”
Cumhurbaşkanı sözü yerine getirilmeli…
Kamuda, çeşitli statülerde ve istihdam modellerinde çalışıldığını belirten Şahin, aynı işi yapan, ancak statüleri farklı olduğu için ciddi ayrımlar yaşayan çalışanların sesini duymak gerektiğini bildirdi, mağduriyetlerin giderilmesinin önemine dikkat çekti ve şunları dile getirdi:
“Bu çalışanlar motive edilmeli. Gerek KPDK’da, gerekse toplu sözleşme masasında bu konular gündemimizde olacak. Güvencesi olmayan iş güvencesi modellerinin, ülkemize ve insanımıza hiç bir faydası olmaz. Biz, kadrolu çalışmayı esas alıyoruz. İş güvencesini ortadan kaldıracak hiç bir çalışmaya biz müsaade etmeyiz. Bunun karşısında dururuz. Ek gösterge düzenlemesi ile ilgili söz verilen adımlar bir an önce atılmalı. Cumhurbaşkanının sözü yerine getirilmelidir. Beklenti oluştu, buna cevap vermek gerekir. Düzenlemenin, bütün kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde yapılmasını ısrarla talep ediyoruz.”
-Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version