Sahilde Yol Kavgası
Bir baba, 3 kişi tarafından, çocukları ve eşi önünde tartaklandı, öldüresiye dövüldü, 2 gündür komada.
Samandağ Deniz sahilinde geçtiğimiz Salı akşamı, bir baba, 3 çocuğu ve eşi ile birlikte gezinti yaptığı sırada, yol tartışması yüzünden saldırıya uğradı. Hiç yere meydan dayağı atılan Gökhan Çobancı adlı kişinin komaya girdiği ve 3 gündür tedavisinin sürmekte olduğu, kritik durumunun ise sürdüğü öğrenildi.
Samandağ’da üç gündür tek gündem, ilçeye yakıştırılmayan ve ilçe saygınlığına gölge düşüren, bu saldırı olayı… Hemen herkes, hiç yere gerçekleşen bu saldırıyı “zorbalık” olarak tanımlarken, mesajlarıyla da kınadı.
-Halk Duyarlı Tepkili-
Samandağ halkı, Salı akşamı yaşanan bu çirkinlik sonrası duyarlılığını göstererek tepki gösterdi, kınadı, yapılanın insanlıkla bağdaşmadığı vurgusu yapıldı. Bu konudaki tepki mesajlarından bazıları şöyle:
-Salı günü akşam saatlerinde Deniz Sitesi’nde eşi ile seyir halinde iken, “Neden yol vermedin?” tartışmasında özür dilemesine rağmen, eşi ve çocuklarının yanında, 3 ya da 4 kişi tarafından ağır şekilde darp edilen kardeşimiz, Sabit Oğlu Gökhan Çobancı hastaneye kaldırılırken, 3 defa kalbi durmuş, tekrar hayata geri dönmüştür. Fakat hayati riski halen devam etmektedir. Acil şifalar diliyoruz.
-Bu, yapanları lanetleyerek çözülecek bir olay değildir. İnsan hayatını bu kadar ucuz görmek hiç bir düşünce sistemi ile bağdaştırılamaz. Haksızlık kimden, nereden gelirse gelsin karşısındayız. Önlem olarak, kamera sistemlerinin arttırılması gerekiyor. Tanıkların müdahale etmesi, kolluk kuvvetlerine destek olması zorunludur. Aksi halde şiddet artarak devam edecektir. Yapanların yanına asla kar kalmamalıdır. Bu olaya tanıklık eden birileri mutlaka vardır. Lütfen şahit olanlar, bu zorbaları teşhis etsin, bildirsin.
Şükran Dağ:
Direngen bir evlat, baba ve eşsin sen. Lütfen direnmeye devam et ve ölme, ölme olur mu? Bu toplumun değerlerine dinamit koyanlara inat ölme, olur mu Gökhan? Sana kalkan eller bulacak cezasını mutlak, ama sen ölme… Ölürsen, senle birlikte umut ölür, emek ölür, inanç ölür. Ölme, olur mu?
Ümit Dadük Sağaltıcı:
Eşi ve çocuklarının önünde öldüresiye darp edilen, şuan özel bir hastanede ağır koma halinde olan kardeşimiz Gökhan Çobancı’nın herkesin duasına ihtiyacı var. Allah, ailesine çocuklarına bağışlasın. Bir an önce sağlığına kavuşması temennisindeyim. Dualarım onunla. İlçemizde böyle bir olayın yaşanması, herkes gibi beni de yasa boğdu. Neden ne olursa olsun ve kim yapmış olursa olsun, bunu tasvip etmem mümkün değil. Yapanları kınıyor, yaralı kardeşimize acil şifalar diliyorum.
Özcan Özçelik:
Gökhan kardeşimize Allah’tan acil şifalar diliyorum. Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu olayın savunulacak hiç bir tarafı yoktur. Gökhan kardeşimize saldıranlar eminim ki pişmanlık içindeler. Lakin pişmanlık fayda etmez. Şüphesiz, hukuk çerçevesi içinde mağdur olan taraf haklarını arayacaklardır. Keşke böyle olmasaydı. Bu tür olayların ilçemizde son olmasını diliyorum.
Bizim savaşımız, birbirimizle asla değildir Bizim savaşımız; yezitlere, fesatçılara, fitnecilere karşı olmalıdır. İlçemizin gerek büyükleri, gerek gençleri, birlik olma yolunda ilişkilerimizi daha da artırmalıyız. Birbirimize karşı daha da saygılı ve anlayışlı olmak zorundayız. Birbirimize karşı kin, nefret beslemek, sözlü veya fiziki saldırıda bulunmak, bizim kültürümüzde yeri yoktur. Dinimiz de bunu asla kabul etmez.
İlçe olarak topyekûn kendimize gelmemiz şarttır. Günümüz şartlarında, bölgesel olarak etrafımızda akıtılan kanlar ve bize karşı beslenen kinler ortadayken, bizim birliğimizi ve beraberliğimizi korumamız gerekmektedir.
İnşallah bu olay son olur. Son olacağına inanmak istiyorum. Tekrardan Gökhan kardeşimize Allah’tan acil şifalar diliyorum.
Ziya Nehir:
Allah’ım, Gökhan dostumu ailesine bağışla. Çocuklarını yetim bırakma, babasız büyümelerine izin verme. Diren Gökhan. Dünyada yapacağın çok iyi şeyler var daha. Evde seni bekleyen “miniklerin”var. Onları yalnız bırakma. Nasıl kıydılar sana, bir türlü aklım ermiyor.
Mithat Nehir:
Birbirimize saygı duyacağımız, magandalığın, şiddetin, kabalığın olmayacağı yaşam biçimini hem eğitim sürecimizde hem de toplumsal alanlarda hayata geçirmek zorundayız. Bunca savrulma ve kendini bilmezliğe seyirci kalamayız, kalmamalıyız. Gökhan kardeşimize acil şifalar diliyorum.